Romatizmal hastalıklarla ilgilenen bilim dalına ‘Romatoloji’ adı veriliyor. Tanımlanmış 100’den fazla romatizmal hastalık bulunuyor. Bu hastalıklar vücudun hareket ve destek sistemini oluşturan yapıların (eklemler, kemikler, kaslar, bağlar, vb.) iltihaplanması, dejenere olması ve fonksiyonlarını kaybetmesi anlamına geliyor. Bazı romatizmal hastalıklar iç organları da etkileyebiliyor. Bu hastalıklar içinde en önemli yeri eklem romatizmaları ile iltihaplı eklem romatizmaları tutuyor. Bunlar; oynak yerleri ile mafsalların yanında sistemik belirtileri olan akciğer, böbrek ve farklı iç organlarda da tutulum yapıyor.


Geçmeyen şişlik ihmale gelmez

Romatizmal hastalıklarda en sık görülen yakınmanın; ağrı, şişlik ve eklem tutukluğu olduğu belirtiliyor. Hastalığın çok erken evrelerinde doktora başvuran ve erken tanı konulan hastaların başarılı şekilde tedavi edilebildiklerine dikkat çekiliyor. Hastalığa göre değişmekle birlikte 1 veya daha fazla ekleminde şişlik olan, 3 aydan uzun süreli bel ağrısı çeken ve bu ağrısı dinlenerek geçmeyen hastaların; zaman kaybetmeden ilgili uzman hekime başvurmaları gerekiyor. Bu alanda en sık görülen hastalığın, eklem kireçlenmesi olarak bilinen, ‘Osteoartrit’ olduğu görülüyor. İltihaplı romatizmal hastalıklardan bahsediliyorsa halk arasında iltihaplı eklem romatizması olarak bilinen ‘Romatoid Artrit’in (RA) ve omurga romatizması olarak bilinen ‘Ankilozan Spondilitin’in (AS) en sık karşılaşılan romatizmal hastalıklar olduğu belirtiliyor.

Bel ağrısı ele veriyor

AS’nin en önemli belirtisinin bel ağrısı olduğuna dikkat çekiliyor. Bel fıtıklarında da temel belirti bel ve bacak ağrısı olduğu için hastalığa doğru tanı konulması gerekiyor. Aksi halde AS’de 8-10 yıla varan tanı gecikmeleri olabiliyor. Prof. Dr. Ömer Kuru, “Bel ağrısı erişkin popülasyonda yaygın görülen bir tablodur. Mekanik bel ağrılarındaki tedavi yöntemiyle AS’deki tedavi yöntemi tamamen farklıdır” diyor. AS ve RA genetik faktörlerin de rol oynadığı hastalıklar olarak tanımlanıyor. RA’da hastalığa yatkınlıkta genetik faktörlerin rolü yüzde 60’ken, AS’de bu oranın yüzde 90 olduğu belirtiliyor. Prof. Dr. Kuru, “Buradaki genetik faktörler, hastalığın başlamasında ve kötü seyretmesinde etkili olabiliyor. Ancak bu hastalıkların oluşmasında genetik faktörlerin yanında çevresel faktörler de rol alıyor” diye konuşuyor.



Nasıl teşhis konuluyor?

R.A: Hastalık genellikle el ve ayakların küçük eklemlerini tutuyor. Bu eklemler de şişlik ve ağrıyla beraber sabah tutukluğu da varsa; doktor, tetkikleri de isteyerek tanı koyuyor. laboratuarda romatoid faktörün (+) ve iltihap para metrelerinin yüksek olması tanıyı destekliyor. Ancak laboratuvar sonuçları hastaların yüzde 30’unda negatif olabiliyor. Dolayısıyla teşhis, he kimin gözlemine ve hastadan alınan öyküye göre şekilleniyor. Hastalık sistemik özellik gösterdiği için hasta kendini bitkin hissedebiliyor. 1 saati aşan sabah katılığı hastalığın en önemli belirtileri arasında. Ellerin yumruk yapmakta ve açılıp kapanmakta zorlanması da bu hastalara özgü belirtiler arasında değerlendiriliyor. Doktor, şiş olan eklemin üzerine dokunduğunda üzerinin sıcak olduğu görülüyor. Bu, iltihap anlamını taşıyor.


AS: Temel belirtisi istirahatle geçmeyen, egzersizle azalan bel ağrısı. Bel bölgesindeki sakroiliak eklemlerin MR’la görüntülenmesi tanı için önemli. Hastanın 3 ay dan uzun süren ve yavaş yavaş gelişen bel ağrısı varsa; AS akla geliyor.


Hastalıkların ilerleme hızları

RA: Hastaların yüzde 15’inde iyileşme oluyor ve şikâyetler düzeliyor. Kalan grup taysa ilerleme gerçekleşiyor. Vakaların yüzde 75’inin 20 yıl içinde özürlü hale geldiği ve hastalığın ölüm riskinin normal popülasyona göre 2-2.5 kat fazla olduğu belirtiliyor. En sık görülen ölüm nedeninin kalp-damar hastalıkların dan kaynaklandığına ve beklenen yaşam süresinde 5 7 yıllık bir azalma gerçekleştiğine dikkat çekiliyor.


AS: Hastaların yüzde 20’sinde ilerleme olmuyor. Yüz de 25’lik grupta hızlı, kalanındaysa yavaş ilerliyor. Hastaların yüzde 27sin de kalça ekleminde tutulma bildiriliyor ve bunların bir bölümüne erken yaşta protez gerekiyor.


Haber: Ceyda Erenoğlu

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.