Özellikle Parkinson hastalığında hastaları hayata bağlayan beyin pili uygulaması, ilk kez 1986 yılında yapıldı. Son 10 yılda bu uygulamanın yaygınlığı hızla artıyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Beyin Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh, günümüzde dünyada yaklaşık 80 bin, ülkemizde ise 450 civarında hastaya beyin pili takıldığını dile getiriyor.


Beyin pili, insan beynine yerleştirilen ve ucunda polariteleri değiştirilebilir 4 platinium-iridium karışımı kutbu bulunan bir elektrot. Bu elektrotu esas pil cihazına bağlayan bir uzatma ve pilin kendi gövdesinden oluşan elektronik düzeneklerden oluşuyor.


Pil nereye takılıyor?

Cihazın elektrot kısmı beynin içine yerleştiriliyor. Bu elektrot, uzantı yardımıyla cilt altından göğüs kafesinin üst kısmına yerleştirilen pile bağlanıyor. Pil cihazı, dışarıdan bilgisayar aracılığıyla telemetrik olarak programlanabiliyor. Cihazın programlanmasıyla, beyin içerisindeki elektrotun ucundaki 4 kutbun pozitif, negatif ve nötr olarak değiştirilebilmesi ve farklı kombinasyonlar yaratması sağlanıyor. Verilen elektrik akımının şiddeti, frekansı ve dalga genişliği ayarlanabildiği için, beyinde etkilenen alanın yeri ve büyüklüğü değiştirilebiliyor.


Adım adım ameliyat

Beyin pili operasyonu, tümüyle lokal anestezi altında ve hastalar uyanıkken gerçekleştiriliyor. Hastalar sadece operasyonun son 1 saatlik bölümünde, pilin gövdesi göğüste cilt altına yerleştirilirken acı duymamaları için uyutuluyor. Bu operasyonun adımları şu şekilde sıralanıyor:


  • Öncelikle, hastanın başına lokal anesteziyle stereotaktik çerçeve takılıyor.

  • Çerçeve takıldıktan sonra hastanın MRI filmleriçekiliyor ve ameliyatta hedef olacak anatomik bölgelerin teorik koordinatları belirleniyor.

  • Bilgisayar aracılığıyla hastaya özgü beyin haritası basılıyor.

  • Hasta ameliyathaneye alınıyor ve lokal anesteziyle kafatasına 2 delik açılıyor.

Hastalar uyutulmuyor

  • Bilgisayar aracılığıyla bu deliklerden içeriye ucu 2 mikron kalınlığında olan elektrotlar ilerletiliyor. Bu elektrotlara bağlı karmaşık elektronik aletlerden alınan verilerin değerlendirilmesiyle, hastalıktan sorumlu hücrelerin ve etraflarındaki hayati oluşumların yerleri belirleniyor.

  • Hastanın beynine beyin pili elektrotları yerleştiriliyor.

  • Ameliyatın büyük bir kısmında hasta uyanık oluyor. Öyleki doktoruyla maç sohbeti bile yapabiliyor.

En son pil ayarları yapılıyor

  • Hasta, başındaki çerçeve çıkarıldıktan sonra uyutuluyor.

  • Hastanın beynine takılan elektrotlar uzatma kabloları aracılığıyla beyin pili cihazına bağlanıyor. Bu cihazlar, göğüste köprücük kemiği alt hizasında cilt altına yerleştiriliyor.

  • Ameliyattan sonra ayakta gerçekleştirilen poliklinik muayeneye geçiliyor. Bu muayenede beyin pilinin ayarları yapılıyor.

İlaç tedavisine yanıt vermeyenlere uygulanıyor

İlaç tedavisine yanıt vermeyen veya istem dışı hareketler gibi şiddetli ilaç yan etkilerinin gözlendiği ileri evrelerdeki Parkinson hastaları ile spazmotik tortikollis adı verilen boyun kasılmaları ve şiddetli vücut kasılmaları ile giden distoni hastalıklarında, çoğu zaman tıbbi tedavi yararlı ve yeterli olmuyor. Bu durumdaki hastalara beyin pili takılıyor.


Kimlere uygulanamıyor?

Hareket bozukluğu hastalığı olan her hastaya cerrahi girişim uygulamak mümkün olmayabilir. Hastaların ameliyattan yarar görüp göremeyeceklerine veya böyle bir girişime aday olup olmadıklarına klinik değerlendirme ve testler sonrasında karar veriliyor. Parkinson hastalığına benzeyen ama farklı özellikleri olan Parkinson Plus hastalarına, zihinsel fonksiyonları ve beyinlerinin anatomik yapısı bu girişime uygun olmayanlara, dahili veya sistemik hastalıkları bulunanlara beyin pili ameliyatı uygulanamıyor.


Yaş sınırı yok

Bu ameliyatlarda yaş çok önemli değildir veya tek kriter değildir. Bu gerçeğin ışığında, 80 yaşındaki bir hastaya beyin pili ameliyatı uygulanabilirken, 65 yaşındaki bir hastaya önerilmemesi durumuyla karşılaşılabiliyor. Beyin pilinin kontrol edilebilir, programlanabilir ve ayarlanılabilir bir tedavi yöntemi olmasının çok önemli avantajları bulunuyor. Bu yöntemle her hastada o hastaya özgü en fazla klinik iyileşmeyi sağlayan uygun elektriksel ayarlar yapılıyor. Hastalarda yan etki görülmesi halinde, bu ayarlar değiştirilebiliyor.


El titremelerinde şaşırtan sonuç

Parkinson hastalarında, doğru seçilmiş vakalarda başarıyla gerçekleştirilmiş bir ameliyat yaklaşık 10 yıllık bir hastayı hastalığının birinci ya da ikinci yılına geri götürebiliyor. El titremelerinde en azından bir vücut yarısı için titreme yüzde 90 olasılıkla tamamen durdurulabiliyor. Distoni hastalarından ise (hastadan hastaya değişmekle birlikte) ortalama yüzde 80 oranında klinik iyileşme bekleniyor. Psikiyatrik hastalıklar ve epilepsi için ise bugünün şartlarında net rakamlar verilemiyor.


Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.