Sizi gerçekten mutlu eden şey ne?

Gerçekten rahatlatan, tatmin eden, iyi gelen... Belki de birkaç şey sıralarsınız size bu soruyu sorduğumda. Kitap okumak, konsere gitmek vb… Biraz daha işinizi kolaylaştırayım, annenizi en çok ne mutlu eder? Şimdiki başarılarınız, evliliğinizin iyi gitmesi, çok akıllı olmanız, iyi para kazanmanız, sadece sağlığınız...


Kabul ama biraz daha geriye gidin ve biraz daha derine. Duygularınızı hatırlayın. Belki de bir annenin en mutlu olduğu anların başında gelir bebeğini emzirmek! Yani yedirmek, doyurmak. Bu insana kendini iyi ve güçlü hissettiren bir duygudur. Sonra bebeğine verdiğin yoğurtlar, sütler, meyve püreleri…Bebeğin yediği her bir kaşık annenin içinden şükretmesi ile tamamlanır.


Yedirmek, doyurmak… Belki bu annelik duygusundan, belki de paylaşmaktan gelen huzur sayesinde yedirmek aslında çok doyurucudur. Her anlamda… Eğer psikolojik olarak açsanız, duygularınız eksik ise, bazı mutsuzluklar tadınızı kaçırıyor ise ya yemeği değiştirmeli, ya kullandığınız baharatları değiştirmeli, ya da malzemelerin yeterli olup olmadığını kontrol etmelisiniz.


Çünkü bu eksiklik yemeğin ve sizin ağzınızın tadını etkiler. Bu tüm çevrenize, ailenize ve evrene yansır. Eğer daha büyük mutluluklar arıyorsanız; büyük derken miktar olarak değil, daha tatmin edici! Size iyi gelen gerçek mutluluklar, hem duygusal hem de psikolojik olarak paylaşmaktan ve yedirmekten geçer. Bu yüzden yedirmek doyurucudur…


Bizim kültürümüz de buna uygun değil mi zaten? Anadolu’da bir eve çat kapı gittiğinizde hâlâ koymazlar mı ayranı önünüze? Yemek yedirmeden bırakır mı akrabanız? Ya da şimdi İstanbul’da iş farklı ama küçük çocuğunuzu karşı komşuya yollayıp “Müsaitseniz annemler size gelecek” dediğinde komşunun heyecanla çayın yanına bir şeyler hazırlaması sizce neden? İnanın bana ayıp olur diye değil. “Bir şey vermedi dedirtmem” diyen varsa bile azdır ya da başka bir sıkıntısı vardır. Biz yedirmeyi içirmeyi severiz. Bu bizim gurur kaynağımız. Becerimiz, başarımız, alkış aldığımız, kendimizi iyi hissettiğimiz... Bu bizim doyduğumuz noktamız. Yedirmek doyurucudur…


Eşiniz eve geldiğinde eğer ona çeşit çeşit yemek yapmak ve masaya beraber oturmak hoşunuza gidiyor ise bu sadece karnınız aç olduğundan değil. Duygularınız da aç ve o yemekte eşinizle ettiğiniz sohbet ve sonunda eşinizin size “Eline sağlık hanım” demesi gerçekten doymanız demektir. Bu sizi mutlu eder. Çocuğunuzla ilgilenirken çok yorgun olsanız da hazırladığınız poğaçayı üstüne başına dökerek yiyen oğlunuzun, “Anne bu çok güzel olmuş” demesi veya çok da yemekten anlamayan bir babanın, çocuğu için hazırlamaya çalıştığı yumurtayı tavadan sıyıran minik kızın, “Babacığım doydum” demesi sizin doymanızdır. En yakın arkadaşının, gerçek dostunun çok sevdiği kurabiyeyi, pişmaniyeyi, çikolatayı tüm otobüs yolculuğu boyunca dağıtmadan, kaybetmeden, yemeden getirmen, ona yarısını vermen, senin doyduğunu gösterir.


Bu sebeple…

  • Yedirmek doyurucudur.
  • Tok tutar, metabolizmaya iyi gelir, enerji verir, mutluluk verir.
  • Yedirmek, paylaşmak demektir; değer vermek, sevmek demektir.
  • Yedirmek, eşlik etmektir, ortak olmaktır.
  • Yedirmek, hayal etmek, beklemek ve gerçekleştirmektir!
  • Yedirmek , midenin doyması, kalbinin doyması, beyninin doyması demektir
  • Yedirmek doyurucudur!
  • Sadece karnınızı doyuruyorsanız ne kadar iyi beslenirseniz beslenin, bu sizin ‘iyi’ yaşadığınızı göstermez. İyi yaşam, kaliteli yaşam, güçlü bedenden bahsediyorsak bugün, bu ancak midemizin, organlarımızın iyi beslenmesinin yanında ruhumuzun beslenmesi ile tamamlanır. Tıpkı müzik gibi, tıpkı aşk gibi, tıpkı birine iyilik yapmak gibi…

Asla ruhunuzu aç bırakmayın!

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.