İftar ve sahur sofralarında en çok yapılan yanlışlar arasında çok çabuk ve yeterince çiğnemeden yemek yemek olduğu belirtiliyor. Sindirim ağızda çiğnemeyle başlıyor ve beyin “Doydum” sinyalini 15-20 dakikada veriyor. Bu nedenle çabuk yemek yediğimizde doyma sinyalini henüz alamadığımız için, kendimizi hâlâ aç hissedip gereğinden fazla yemek yiyoruz. Gerek iftarda gerekse sahurda, yiyeceklerin mümkün olduğu kadar yavaş yenmesi ve çok iyi çiğnenmesi öneriliyor.


Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları ve Romatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Soy ile Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Karacanoğlu, “İftar veya sahurda gereğinden hızlı ve fazla yemek; şişkinlik, hazımsızlık, gaz, kabızlık, mideden yemek borusuna asitli mide sıvısının geri kaçması durumu (reflü), mide tahrişi (gastrit), kilo alımı ve bunun sonucunda diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyor” diyor.


Hastalıkları tetikleyebilir…

Sahura kalkmadan oruç tutmak ise hastalıklara davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Bu durumun yol açabileceği başlıca sağlık sorunları şöyle sıralanıyor:

■ Sahursuz oruç tutmak tetikte bekleyen bazı hastalıkları harekete geçirebilir. Çünkü uzun süreli açlık kan şekerini düşürerek karaciğer ve mideye zarar verir. Tansiyon ve şekeri olumsuz yönde etkileyerek gün boyu halsizliğe neden olabilir.


■ İftara kadar aşırı acıkılacağı için, iftarda hızlı ve çok yemek yemenin sonucunda; şişkinlik, hazımsızlık, gaz, mide yanması, kabızlık şikâyetleri ortaya çıkabilir.


■ Sahursuz oruç tutmak kilo aldırır. Gün içinde tek öğünle beslenildiği için tek öğün olan iftarda yenen yemeğin hacmi gittikçe artar. Bunun neticesi olarak da kişi kilo vereceği yerde ramazan ayının sonunda en az 2-5 kilo alır.


■ Kilo vermek adına sahursuz oruç tutulması ve düşük kalorili beslenmek kas kaybına neden olabilir.


■ Uzun süreli açlıkta konsantrasyon bozukluğu görülebilir.


Siyah çay ve bitki çayı tüketiminde aşırıya kaçılmamalı


Ramazanda iftarla birlikte sıvı almaya azami dikkat edilmesi gerekiyor. Ancak 1 defada 1 litre ve üzerinde su içip üzerine yemek yemeye çalışmanın mideyi rahatsız edip sindirim sistemini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Günlük su miktarı 10 bardak olarak öneriliyor ve 1 defada 2 bardağı geçmemek gerekiyor. Çay ve kahve tüketiminin suyla bir tutulmaması, bunların ertesi gün kişiye daha çok susuzluk hissettirebileceğinin de unutulmaması gerekiyor. Bu nedenle iftarla sahur arasında 4-5 fincandan fazla çay ve 3 fincandan fazla kahve içilmemesi öneriliyor. Bitki çaylarının da bir sınırı olduğu ve su kaybettirici özellikleri düşünülerek 2-3 fincanın üstüne çıkılmaması gerektiğine dikkat çekiliyor.


Siyah çay, içerisinde bulunan antioksidan maddeler nedeniyle çok faydalı bir içecek olarak değerlendiriliyor. Ancak siyah çayın fazla miktarda ve tek çeşit olarak tüketilmesi besinlerin emilmesini bozarak kansızlığa neden olabiliyor. Adaçayı, rezene, papatya, yeşil çay gibi çayların ise farklı mineraller ve antioksidan maddeler içerdiği ve bağışıklık sistemimizi olumlu yönde etkilediği belirtiliyor.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.