Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, yeni nafaka sistemi hakkında bilgiler verdi.


Yeni düzenlemeyle yoksulluk nafakasının evlilik süresine göre ödenmesinin planlandığını belirten Av. Elvan Kakıcı Şimşek, “2 yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, 5 yılın altındaki evliliklerde 7- 8 yıl, 5-10 yıl arasındaki evliliklerde ise 12 yıl nafaka ödenmesi planlanıyor. Bu taslak uygulamaya girdiğinde, ciddi mağduriyetler yaşayan kadınların daha da mağdur olabileceği ortadadır. Uygulanmak istenilen “süreli nafaka” ile eşlerinden ayrılmak isteyen pek çok kadın ayrılamayacaktır. Kadın nafaka alamayacağını bildiğinden ve ekonomik özgürlüğü olmadığından evlilik içinde kalmaya devam edecek. Bu durum ne yazık ki kadına şiddeti, aile içi şiddeti ve kadın cinayetlerini artırabilir.” dedi.


Kadınlar ekonomik olarak güçlendirilmeli

Birçok kadının ekonomik sebeplerle boşanamadığının da altı çizen Kakıcı Şimşek, “Kadınlar evlilik içerisinde her türlü kötü muameleye ve şiddete katlanıyor. Ekonomik gücü olmayan kadın boşanamıyor. Boşandıktan sonra da çocukları ile ne yapacaklarını bilemiyorlar. Birçok kadın bu nedenle boşanmaktan imtina ediyor, evlilik içerisinde her türlü kötü muameleye de aynı sebeplerle katlanıyor. Süreyle sınır koymak yasanın amacına açıkça aykırıdır. Dolayısıyla ihtiyaç devam ediyorsa nafakanın da devamı esastır. Devletin buradaki yükümlülüğü bariz şekilde var olan kadın yoksulluğuna çözüm getirmek olmalıdır” dedi.


Uygulamada “ara süre formülü” üzerinde duruluyor

Yeni düzenlemeye göre; boşanma ile birlikte kadınların gelir durumu, iş imkânı olmaması ve yeniden evlenmemesi durumunda bağlanan nafaka süresinin bitmesinin ardından 2 ya da 3 yıl gibi bir geçiş süreci planlanıyor. Ara sürenin dolmasının ardından ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın devreye girmesi, kadının nafaka alma ihtiyacının devam etmesi durumunda belirli bir maaş ödenmesi hususu değerlendiriliyor.


Çekişmeli boşanma davalarına da yeni düzen geliyor

Çekişmeli boşanma davalarında tarafların kusur durumuna göre belirlenen davanın kabulü ya da reddi durumu da yeniden değerlendiriliyor. Boşanmada tarafların fikren, ruhen ve sadakat hükümlülüğü kapsamında aile birlikteliğini sürdürüp sürdüremedikleri konusunda hâkim kararı aranacak. Evlilik birliği fikren, ruhen ve sadakat hükümlülüğü kapsamında bitmişse, boşanmaya karar verilecek ve tarafların kusur durumu aranmayacak.




Nafaka cinsiyetle değil, boşanmayla içine düşülecek yoksulluk hali ile ilgilidir

Bağlanacak olan nafaka, cinsiyetle değil, boşanmayla içine düşülecek yoksulluk hali ile ilgilidir. Şunun altını önemle çizmek gerekir ki, Türk Medeni Kanunu, nafaka ve tazminat haklarını yalnızca kadın eşe vermiş değildir. Bu, kusur oranına ve sosyoekonomik duruma göre her iki eşin belli şartlar altında birbirine ödeyeceği bir bedeldir. Bu nafakadan daha çok kadınların yararlanıyor olması kanunun düzenlemesinden değil; toplumsal yaşamda kadının içine düşürüldüğü ekonomik zayıflıktan kaynaklanmaktadır. Nafaka ödeyenler için bir mağduriyet varmış gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Aslında mağdur olan taraf kadınlardır.


Mağduriyet nafaka ödemeyenlerin değil, kadınların mağduriyetidir

Ülkemizde kadınlara istihdam sağlanmıyor, kadınların desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerçekten çok önemli. Ekonomik gücü olan ve kendi parasını kazanan kadın zaten nafaka talep etmeyecektir ve o zaman zaten bunları da hiç konuşmaya gerek kalmayacaktır. Kadın güçlendirilip istihdam edilse ve para kazansa kendisi için nafaka talep etmeyecek ancak çocukları için edecektir. Ortada Herhangi bir mağduriyet varsa bu mağduriyet nafaka ödemeyenlerin değil, nafakasını alamayan ya da üç kuruş nafaka alan kadınların mağduriyetidir.


Kadınlar kendi kanuni haklarından vazgeçmek zorunda kalıyor

Nafaka yükümlüsü babalar, nafakayı eşlerine ödemedikleri gibi çocuklarına da ödememektedir. Kadınlarda, gerek çocuğun arada kalıp zarar görmemesi için gerekse erkeğin kendisine sözsel ya da fiziksel şiddet ve baskı uygulamasından korktukları için almaları gereken kanuni aksiyonları almamaktadırlar.


Bu düzenlemeyle birlikte eski kararlar değiştirilebilir mi?

Bu düzenlemeyle birlikte eski kararlar değiştirilemez çünkü geçmişe şamil olmaz. Yasa değişimi halinde nafakalara ilişkin önceki mahkeme kararları kendiliğinden ortadan kalkmayacaktır. Her dosya kendine özeldir ve ayrı bir inceleme gerektirir. Önemli olan hâkimin takdir yetkisinin sınırlandırılmamasıdır.


Nafakaların yüzde 50.7’si hiç ödenmedi

Eski Mahkeme kararlarının değiştirilmesi söz konusu olduğu takdirde, bağlanmış olunan nafakalar kesilmesi ile karşı karşıya kalınılabilir. Konda araştırma şirketinin verilerine göre Mahkemeler tarafından hükmedilen nafakaların yüzde 50.7’si hiç ödenmedi. Mevcut verilere bakıldığında, hükmedilen nafaka miktarlarının yüzde 66’sı 500 liranın altında ödeniyor ve bu dilimde ödenen nafakaların ortalama ücreti ise 226 lira.


Yüzde 40’ı ödemek istemiyor

Tarafların yüzde 40’ı ise ‘ödemek istemediği’ için nafakasını ödemediğini belirtti. Boşanma davalarının yüzde 49’u anlaşmalı, yüzde 48.5’i çekişmeli. Evlilik sürelerine göre boşanma oranları ilk bir yılda yüzde 2.6, 1-5 yıl arasında yüzde 33.4, 6 ila 10 yıl arasında yüzde 20.6 ve 11-15 yıl arasında yüzde 15,8” şeklinde konuştu.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.