Yeni araştırmalar gösteriyor ki aşırı tüketim, aşırı nüfus yoğunluğu ve gelecekteki belirsizlik yüzünden çocuk yapma konusunda çekimser davranan birçok insan bulunuyor. Bulgulara göre, iklim krizi sürerken çocuk sahibi olma baskısı strese hatta bazı durumlarda depresyona neden oluyor.


“Bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum”

Anne ve baba olmak, yaşamı kökünden değiştirir. İşte bu sebeple, ebeveynliğe adım atmadan önce düşünülmesi gereken pek çok şey vardır. Çocuk yapma kararını verirken birkaç faktörü göz önünde bulundurmak gerekir. Bebek bakımı konusunda alınabilecek aile desteği, ekonomik imkanlar, kariyer gibi birçok konuyu bir arada değerlendirmek gerekir.


“Nüfus ve Çevre” isimli dergide yayınlanan ve Arizona Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, iklim değişikliğinin çocuk sahibi olup olmama kararlarında önemli bir husus olduğunu söyleyen 18 ila 35 yaşları arasında yetişkinlerle görüşüldü. Bu kişilere göre aşırı tüketim ve aşırı nüfus, iklim değişikliğine sebep olan kilit unsurlar arasında görülüyor. Çocuk sahibi olmak da iklim değişikliğinde artış anlamına geliyor. Gelecekle ilgili belirsizlikler de çocuk yapmama kararını etkileyen unsurlar arasında.



Kararları küçümseniyor

ABD ve Yeni Zelanda’da görüşülen katılımcılar için ana endişe konusu, kaynakların aşırı tüketimi. Ancak bu katılımcılar bazı kişilerin, özellikle de gazete yorumcularının çocuksuz kalmayı seçenleri küçümseyen görüşlerinden şikayetçi. Çocuk yapmamayı seçenler, yorumcular tarafından diğerlerinden daha az olgun, zaman ve para harcama konusunda fedakarlıktan kaçınan ve daha bencil olarak nitelendirilmekten dolayı rahatsız.


Katılımcılara göre, anne ve babaları ve yaşça büyük akrabaları, ileride fikirlerini değiştirebileceklerini düşünüyor. Ancak çocuksuz kalma konusunda kararlı olan bu kişiler, çocukların maruz kalacağı çevresel etkileri de hesaba katarak bu konuda kararlılık gösteriyor.


Araştırmada görevli akademisyen S.Helm şöyle diyor: “Gelecekteki çocukların daha iyi bir geleceğe yönelik değişime aracı olacaklarını umuyoruz. Mevcut genç nesillerimiz iklim konusunda zaten bilinçliler ve gelecek için çalışıyorlar. Bundan umutluyuz.”


Umutsuz olunan noktayı ise şöyle ifade ediyor: “Gerçek bir fark yaratmak ve iklim değişikliğini azaltmak için daha geniş ve kolektif bir çaba gerekiyor.”




Şartlar farklı olsaydı…

Araştırmaya katılanlar, kendilerini değişim için sorumlu görseler de sorumluluğun esas olarak hükümetler ve şirketlerde olduğunu ancak yeterli çaba gösterilmediğini söylüyor. “Şartlar bu şekilde olmasaydı iki çocuğumun olmasını isterdim” diyen katılımcıların olması da dikkat çekiyor. Görüşülen kişilerin çoğu, bu seçimi düşünmek zorunda kaldıkları için üzgün olduğunu belirtiyor.


Akademisyen S. Helm, iklim değişikliğinin etkileri daha da belirgin hale geldikçe genç nesiller arasında bir ruh sağlığı krizi için de hazırlıklı olmamız gerektiğine inanıyor. Görüşülen kişilerin bazılarında ileri düzeyde ‘iklim kaygısı’ gördüğünü belirtiyor ve ekliyor; “Bunun iklim değişikliğinin sonuçlarıyla uğraşan ve aynı zamanda yaptıkları seçimlerin yükünü taşıyan genç zihinlerde gizli bir baskı olduğuna inanıyoruz.”


Başka bir makale yazarının yorumu ise şöyle: “Çocuk sahibi olmak aslında daha büyük resmin bir parçası. Hem çocuk sahibi olabilir hem de iklim değişikliğini çeşitli düzeylerde tersine çevirecek adımlar atabilirsiniz. Sırf iklim krizine olumsuz katkıda bulunmamak için çocuk yapmaktan vazgeçmenize rağmen yaşam tarzınız ve alışkanlıklarınız nedeniyle dolaylı etkide bulunabilirsiniz. İklim değişikliğiyle mücadele etmenin farklı birçok yolu bulunuyor”




Referanslar: Claire Gillespie. "Why Climate Change is Prompting Some People to Skip Having Kid" (2021). Şuradan alındı: https://www.verywellfamily.com/climate-change-is-prompting-people-to-skip-having-kids-5181730


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.