Bir çocuk kalabalık bir ortama girdiğinde köşeye çekiliyorsa, herkesle kaynaşmıyorsa ya da çok konuşmuyorsa, çevresinden sıkça “neden bu kadar içine kapanık?” gibi yorumlar duyabilir. Ancak her sessizlik, bir sorun işareti değildir. Bazı çocuklar doğaları gereği daha içe dönüktür ve bu, değiştirilmesi gereken bir özellik değil; kabul edilmesi gereken bir kişilik yapısıdır.


Ebeveynlerin ya da yakın çevrenin iyi niyetle bile olsa söylediği bazı cümleler, çocuğun kendisini yetersiz hissetmesine ya da yanlış anlaşılmasına yol açabilir. Psikologlara göre bu tür ifadeler yerine çocuğun kişilik özelliklerini destekleyen bir yaklaşım benimsemek gerekir.


1. “Neden diğer çocuklarla oynamıyorsun?”

Bu soru, dışarıdan bakıldığında meraklı ve ilgili gibi görünse de aslında çocuğun mevcut halini yetersiz hissetmesine yol açabilir. Her çocuk aynı sosyal ihtiyaçlara sahip değildir. İçe dönük çocuklar, büyük gruplar yerine birebir ilişkilerde kendilerini daha güvende hissederler. Onlar için gözlem yapmak, dinlemek ve iç dünyalarında vakit geçirmek daha anlamlı olabilir. Bu nedenle çocuğun sosyalleşme biçimi, kendi tercihleri doğrultusunda gelişmelidir.


2. “Biraz daha sosyal olsan ne güzel olurdu”

Bu cümle, içe dönüklüğü eksiklik gibi gösterdiği için oldukça zararlıdır. Sosyallik, tek geçerli norm değildir. Bazı çocuklar enerjilerini dışa vurarak değil, içe çekilerek toplarlar. Onları “daha dışa dönük” olmaya teşvik etmek yerine, içe dönük olmanın da değerli bir özellik olduğunu fark etmek gerekir. Çünkü bu çocuklar genellikle daha derin düşünen, duygusal zekâsı yüksek ve duygularını tanıyan, içsel farkındalığı yüksek bireyler olurlar.



3. “Ne kadar sessizsin!”

Bu söz, çocuğun doğal halini sanki bir sorunmuş gibi gösterir. Sessizlik, çoğu zaman huzurun ve içsel dengenin işaretidir. Bazı çocuklar düşüncelerini uzun uzun içlerinde tartar, kelimelerini dikkatle seçer. Onların konuşmaması, anlatacakları bir şeyleri olmadığı anlamına gelmez. Tam tersine, doğru ortam ve güven ilişkisi sağlandığında iç dünyalarını zengin bir şekilde ifade edebilirler.


4. “Çekingen olma, hadi bir şeyler söyle”

İçe dönük çocuklar için özellikle kalabalıklar önünde konuşmak zordur. Onları cesaretlendirmek isterken zorlamak, kaygılarını artırabilir. Bu tür çocuklar düşünmeden konuşmak yerine, zamanlama ve ortam açısından kendilerini rahat hissettiklerinde paylaşmayı tercih ederler. “Hadi ama, bir şey söyle” baskısı, onların kapanmasına yol açar. En sağlıklı yol, zaman tanımak ve güven duygusunu güçlendirmektir.


5. “Bak kardeşin ne kadar girişken”

Kardeş veya akran kıyaslamaları, çocuğun benlik algısını zedeleyebilir. Bir çocuğun enerjik olması diğerinin de öyle olması gerektiği anlamına gelmez. Her bireyin mizacı farklıdır ve bu farklılıklar gelişim sürecinin doğal bir parçası. Üstelik içe dönük çocuklar, genellikle gözlemci, dikkatli ve düşünceli olur. Bu tür kıyaslamalar onları daha içine kapalı hale getirebilir ve kardeş ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.


İçe dönük çocukların güçlü yönlerini fark etmek, onları oldukları gibi kabul etmekle başlar. Bu çocuklar çoğu zaman iyi gözlemcidir, derin düşünür ve yaratıcı çözümler üretebilirler. Onları sürekli “daha çok konuş” diye teşvik etmek yerine, dinlemeye odaklanmak daha sağlıklı bir iletişim sağlar. Kendi ritimlerinde gelişmeleri için sabırlı olmak, hem özgüvenlerini artırır hem de aranızdaki bağı güçlendirir.



Kaynak: Jillian Wilson. "5 Things You Should Never Say To An Introverted Child". Şuradan alındı: https://www.huffpost.com/entry/phrases-avoid-introverted-children_l_68502d27e4b006b6c3e6681f. (19.06.2025).






YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.