Her dinden, ırktan, milletten kişinin bayramlarla ilgili söyleyeceği birkaç şey vardır. Kimileri için öncelikle tatile yönelik, kimileri için öncelikle dini yönden anlam taşıyan bayramlar için her ikisini birden hissedenler çoğunlukta görünüyor. Bayramı bir yandan tatil fırsatı olarak değerlendirmeyi getiren yoğun iş yaşamı, diğer yandan da bayramın getirdiği duygular, inançlar ve beklentiler bu dönemi nasıl geçireceğimiz konusunda bizi kararsız kılıyor. Toplum yaşamında önemli bir yere sahip bayram dönemlerini huzur içinde geçirmek herkes için mümkün. Bunun yollarından biri, bayramın bize çağrıştırdığı her şeyi masaya yatırmaktan geçiyor.



Herkesi kapsayan ritüeller; bayram alışverişi, bayram sofraları, ziyaretler

Şu bir gerçek ki, tüketim odaklı bir toplum olmadan önce bayramlar çocukların giysi, ayakkabı gibi ihtiyaçlarının karşılanması için özel olarak beklenen bir dönemdi. İhtiyaçların neredeyse her gün satın alınabildiği, bayrama yönelik beklentilerin azaldığı zamanlara geldik. Bayram alışverişi için yeni bir anlayış geliştirmekse mümkün. İhtiyaçların sadece bayramlarda karşılanmasının pek de mümkün olmadığı hızlı bir çağda yaşıyoruz. Yine de bazı ihtiyaçlarımızı biraz bekleterek bayram alışverişinde satın almayı beklemek, özellikle çocuklara sabretmeyi öğretmek adına yardımcı olabilir. Bayramda yapılan alışverişlerde ihtiyacı olanlar için de küçük hediyeler almak, belki kısıtlı imkanlara sahip çocuklara el uzatmak, sadece tüketim odaklı eğilimlere kapılmaktan ziyade, paylaşım kültürünü geliştirmek için bir fırsat gibi görünüyor. Bayramlara yönelik inancımız ne olursa olsun, bayram coşkusunu kendi yaşam tarzınız içinde canlandırmamız da mümkün. Ziyaret bekleyen yaşlılar, ihtiyacı olan komşular, sokak hayvanları, çeşitli zor dönemlerden geçen, yardım bekleyen veya beklediğini ifade edemeyen herkes bayram döneminde yaşama olan sevgimizi sunmak için fırsat olabilir. Bayramlar herkesin hayatında farklı anlamlar bulabilir.


Tatil ihtiyaçları

Günün neredeyse tamamını iş yerinde geçiren, çoğu, haftanın 6 günü çalışan insanlar için 365 günde sunulan izin imkanları genellikle yetersiz kalıyor. Tatil hazırlıklarının yanı sıra, günlük yaşamda biriken özel işlerin yapılması için de yıllık izin günleri değerlendiriliyor. Bu bakımdan bayram günlerinin uzun tatillere dönüşmesi, çalışanlar için büyük bir fırsat haline geliyor. Tatil fırsatı bazen akraba, aile büyükleri ve yazlık ev ziyareti şeklinde değerlendiriliyor. Vakitsizlik veya bütçe sebebiyle uzun zamandır tatil yapmayan aileler için bayram dönemleri önemli bir zaman dilimi. Ancak bu noktada, çekirdek ailenin uzun süredir bir arada bulunup bulunmadığına da dikkat etmek önemli. Akraba ilişkilerinin getirdiği sorumluluklar için çıkılan uzun yolculuklar aile için stres kaynağı haline de gelebiliyor. Aile büyükleri ve akrabaların beklentilerini karşılama zorunluluğu, çekirdek ailelerin kendi önceliklerini belirlemelerinin önüne geçebiliyor. Uzun bayram tatili dönemlerinde zamanı planlarken, beklentileri dengede tutmanın önemi ortaya çıkıyor. Çekirdek ailenin bir arada olma ihtiyacının da gerekli olduğunu dikkate almakta fayda var. Birlikte eğlenceli bir ortamda geçirilecek veya evde rutinin dışında aktivitelerle organize dilecek tek bir gün bile, uzun süredir paylaşılmayan bir eğlence fırsatı olabilir.


Aile ilişkileri ile kat edilen kişisel yollar

Bayram günleri neşe ve bir arada olmayı sağlayan tüm yönleriyle birlikte, aile içi ilişkiler yönünden kilometre taşı sayılabilecek özelliklere de sahiptir. Bir arada olmanın zorunluluk halinde yaşandığı bayram buluşmaları, ailede üzeri kapatılan, uzun zamandır konuşulmayan meselelerin konuşulmak zorunda kaldığı anları da beraberinde getirir. Günlük hayat akışı içinde hasır altı edilen, çözülmeden duran meseleler gün yüzüne çıkar. İlişkilerinde sorun yaşayan aile üyeleri, bayramın gerekli kıldığı buluşmalarda karşı karşıya gelir. Özellikle çocuklar için tüm ailenin bir arada olduğu bayram buluşmalarında tatsızlıkların yaşanmasından kimsenin memnun olmayacağını hesaba katmak gerekir. Belki de yapılacak en iyi şey, bu önemli buluşma günleri gelmeden önce, ilişkilerinde sorun yaşayan aile üyelerinin adım atarak temelde yatan sorunlarını birlikte tespit etmeleridir. Sorunlar üzerinde karşılıklı sorumluluk alarak ilerlenmeye başlanması halinde, ilişkide tıkanma noktasına gelinmeden, bayram buluşmalarında, özenle hazırlanan sofralarda ilgisiz gibi görünen herhangi bir sebeple yaşanacak duygusal patlamaların önüne geçebilir. Bu bakımdan sorunlar büyümeden adım atmak tavsiye edilebilir.


İletişim yöntemleri

Bayramların toplum yaşamına yönelik fonksiyonlarından biri, aile üyelerini bir araya getirmek ve uzun zamandır irtibat kurulmamış olan akrabalarla temas edilmesidir. Karşılıklı olarak iyi dileklerin aktarıldığı, haberlerin alındığı konuşmalar bazen ziyaretler, bazen telefon görüşmeleriyle gerçekleşiyor. Ortalama olarak son 10 yıllık dönemde sosyal medya üzerinden bayram mesajları yayınlanması, SMS ve mesaj uygulamalarıyla toplu mesaj gönderimleri toplumda değişen eğilimleri gösteriyor. Birbirinden farklı şehirlerde, hatta ülkelerde yaşayan kişiler için görüntülü arama seçenekleri teknolojinin sağladığı eşsiz bir imkân. Bunun yanında, telefonla birkaç dakikalık konuşma imkânı yerine mesaj ile yapılan bayram kutlamalarının kişiler arasındaki duygusal mesafeleri arttırabildiğini de unutmamak gerek. Pratik görünen bu uygulamalarda mesajların kişiye özel olmaması, karşılıklı etkileşimin kısıtlı kalmasına sebep olabiliyor. Bu açıdan mesajla bayram kutlaması yaparken özeni ve dikkati elden bırakmamak önemli.


Kayıplarımız ve bayram hüznü

Bayram günleri neşeyi çağrıştırsa da bir arada olmaya dair büyük bir anlam taşıdığı için kayıp yaşayan birçok kişinin duygusal gündemine hüznü getirir. Yakınlarını kaybeden herkes için bayramlar zor zamanlardır. Özellikle birinci derece yakınlarını kaybetmiş, yas süreci devam eden veya çocuklukta ebeveynlerinden birini kaybetmiş kişiler için bayram dönemleri duygusal yönden zorlayıcı niteliktedir. Bu bakımdan bayramların herkes için sevinç, coşku getirmediğini hatırlamak, tüm duyguların bir arada yaşandığı özel zamanlar olarak değerlendirmek faydalı olur. Bu bakımdan yakınlarının kayıplarını yaşamış kişilerin bayramda daha fazla desteğe ihtiyaç duyacaklarını göz önünde bulundurmak faydalı. Bayramlar her yaştan, her kesimden, her türlü kayıp yaşamış toplum üyelerinin birlik duygularıyla yaşadığı özel zaman dilimleri olarak geçirildiğinde, her kesimin duygusal ihtiyaçlarına cevap vermesi ve zorlayıcı yönlerinin daha rahat aşılması mümkün.


Herkes için bayram; çocuklar ve yaşlılar

Bayramdan en çok keyif alanların belki de çocuklar ve yaşlılar olduğu söylenebilir. Çocukların aile üyeleriyle, akrabalarla ve yaşlılarla buluşarak geniş aileyi bir arada görmeleri, onların kendilerini güvende hissetme ve ait olma yönündeki içsel ihtiyaçlarını tatmin eder. Yaşlılar içinse hayatlarının büyük bölümünü geride bıraktıkları, yaşam yorgunluğunu yaşadıkları, geçmiş yıllara geri dönüp bakarak çocukları ve torunları ile yaşamlarının bir değerlendirmesini yaptıkları, tatmin hissetmeye ihtiyaç duydukları, duygusal olarak yoğun günlerdir. Bayram her şeyden önce, yaşlılar ve çocukların bir arada zaman geçirdikleri günler sayılabilir. Bu açıdan bakıldığında, bayram günlerinin en çok yetişkin bireyleri zorladığı söylenebilir. Yetişkinlik yıllarını yaşayan bireyler için bayramlar hem çocukların hem de aile büyüklerinin beklentilerini karşılamak yönünden baskı hissedebildikleri dönemlerdir. Bu noktada planlamak, herkesin ihtiyaçlarını gözetmek, bayramın duygusal, fiziksel ve maddi yönden zorlayıcı bir dönem olmasının önüne geçer. Bayramı herkesin gözünden değerlendirme ve bir denge sağlama işi yetişkinlere düşüyor. Burada da olumlu bir bayram anlayışı inşa edebilmek, yetişkinliğin sunduğu bir fırsat olarak görünüyor.


Senem Tahmaz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.