Her birimiz tek, eşsiz, benzersiz ve büyük potansiyellerle yaratıldık. Aslında başarılı saydığımız ve başarısız saydığımız insan arasında potansiyel olarak fark yoktur çünkü başarı kişiseldir. Bir isteğimizi, bir hedefimizi yerine getirebiliyorsak başarılıyız demektir. Küçük örnekle başlayalım; susadık ve su içmek istiyoruz. Bu isteğimizi eyleme geçirmeliyiz önce, yani suyu gidip almalıyız ve içebildiğimizde ise başarmış oluyoruz.

Bu kadar basit mi? Evet, bu kadar basit. Sadece olaylar farklı; bununla birlikte yapmamız gereken neredeyse aynı. Çünkü başarı, isteğimize karşı eylem sonucudur. Önce düşünceyle başlar, önce aklımıza düşer, isteriz sonra nasıl yapacağımızı biliyorsak yaparız.

Haydi, bir örnek daha düşünelim, mesela, kek yapmak. Önce bu istek aklınıza düşer, malzememiz varsa ve yapmayı biliyorsak yaparız. Peki ya kekimiz kabarmadı… Ne yapmalıyız? Oturup ağlamalı, sızlamalı mıyız?

Tam tersine, yeni tarifler, yeni malzemeler ile yine yeniden denemeliyiz. Eğer ki bir iş veya oluşta olumlu sonuca ulaşamadıysak, yani, kendi istediğimiz sonuca ulaşamadıysak büyük olasılıkla doğru stratejilere sahip değiliz. O zaman diyebiliriz ki eğer isteğimiz karşısında doğru formüle sahipsek isteğimize ulaşır ve beklediğimiz başarı sonucunu elde ederiz.

Başarılı insanların başarısız insanlardan en farkedilir özelliği istediğine ulaşanların eylemlerinin, düşüncelerinin ve bunları uygulamaya dair alışkanlıklarının farklı olmasıdır. Başarılı insanlar olaylara hakimdirler ve hep kontrolü ellerinde tutmak için çabalarlar. Yani, başarılı insanlar kekleri kabarmadığı için oturup sızlanmazlar, tam aksine, nerede ne hata var, eksik ne, yapamamasına engel olan ne diye durumu kontrol altına alırlar.

Tarlamıza bir tohum ektiğmizi düşünelim. Hiç bir tohum kolayca büyümez. Bakım ister, su ister, doğru koşullar ister, büyürken bir çok duruma meydan okumak zorunda kalır. Tohumun bizden en önemli farkı, bir tohum asla sızlanmaz ya da etrafına kızmaz, söylenmez, mazeret üretmez, ondan bundan şikayet etmez.

İşte, şimdi tam da bunun zamanı. İsteyin; bir sonucu isteyin ve o sonuç için eyleme geçin. Sonra sonuç için saplantı oluşturmadan siz hep sebepler üretin, hedefinize dair adımlar atın, kefenizi doldurun, kendinizi geliştirin; zaten bu süreçte her gelişme sizin farkında bile olmadığınız başarılarla dolacaktır.

Güler Usta