Empati üstün insanlara verilmiş bir özelliktir bazılarına öğretilse de öğrenemezler. İmkansız değil ama zordur empati, yüzeysel ve maddesel algısı yüksek olan insanlar bu konuda öğrenme güçlüğü çekerler. Zaten dünyadaki en zor savaş insanları anlamak ve öğretmektir.





Empati yapabilen kişi muhatabına muhatabının rolünü oynayarak yani o kişi olarak daha sonrada onun onayladığı şeyleri onun önüne sererek empati kapısını açabilir. Yani empati söz ve teoriyle öğretilemez yaşatmak gerekir, kendisinin empatiye ihtiyaç duyduğu anlarda ona bunu hissettirerek, göstererek yaşamasını ve değerini anlamasını sağlayarak belki başarılabilir öğretmek. Kimi insan kendi duyguları dışında hiçbir şeyi önemsemez, bencil birisi öğrenmek istemeyecektir, kötü bir insanı iyi yapmak kadar zor bir iş bu veya cahil birini bilge yapmak gibi bir şey çünkü anlayışsız olacaklardır.





Empatiyi kısasa kısas zannedenler de var. Empati bir anlamda yaptıklarının doğuracağı sonuçları analiz etmek ve bu sonuçların sorumluluğunu alabilmek için kilit nokta; canım yandı canını yakarım gibi, halbuki bu empatiyi değil intikam duygusunu uyandıracaktır. Birinin canını yakan bir olaya bir başkası gülüp geçebilir ki, kısas doğru bir ölçü değildir. Önemli olan başkalarının bizden farklı olan duyguları ve deneyimleri olabileceğinin farkında olmak ve bunu anlamlandırabilmektir. Kendi tavrının farkındalığı, yaptıklarının sonuçlarını sorgulama ve analiz becerisinin gelişmesi gereken insanlardır empati kuramayanlar. Empati doğuştan gelmez insan sadece kendisi gerçekten isterse değişir.





Empati kurmayı öğretmenin en öğretici yolu aynı şeyi yaşatarak yapmaktır ama bazen de farkındalığı vurgulayarak yapıp bunu sen anla diye yaptım demekte gerekir. Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa karşı tarafa da yaklaşımı o şekilde olmalıdır, bunu hayat felsefeleri arasında bulunduran kişi dürüst davranmaya yöneliktir ve genellikle yalan söylemez, kalp kırmaz, yanlış hareketlerde bulunmaz, aldatmaz, doğru düzgün bir insan olma yolunda iyileştikçe iyileşir. Empatisi gelişen insan zamanla düşünceleri okuyabilme durumuna kadar gelir, sokaktaki hayvandan başlayarak düşmüş insana kadar empati kurup düşünebilir.



Genellikle acısı olanların çoğunluğu empati kurabilir, empati pişmanlıktan kaçmak, halden anlamaktır. Başına aynı şey gelmeden empati kurulmak zorlaşır. Kişinin kendisi anlaşılmak istediğinde ancak empatiyi anlayabilip içselleştirebilir. Duyuşsal davranışlar, kazandırılması en zor davranışlardır çünkü. Empati ve sempati de bazen birbirine karıştırılır, çoğu insan sadece sempati duydukları nesnelere empati yaparlar.





Sonuç olarak hiçbir zaman gerçek anlamda empati kurulamaz. Eğer empati anlaşılmak olsaydı yaşanılan acıların bir damlası bile gerçekten empati kuranların dünyasını yıkardı. Ateş düştüğü yeri yakar. Dertler eskiden ortaklaşa giderilebiliyorken şimdi herkes kendi gövdesinin ağırlığına hapsedilmiş ve kendi sorunlarıyla baş başa bırakılmış durumda, eğer gerçekten empati olsaydı hiçbir insan aç kalmaz hiçbiri zulüm görmezdi ve eğer gerçekten empati olsaydı sessizlik denilen şey ortadan kalkardı.



Hülya Çakıcı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.