Yeni çocuk gelişimi akımlarının ortaya çıkma süreci işlevselden uzaklaşmaya başladığımız anda hızlanıyor bana kalırsa. Halihazırda kullandığımız uygulamalarda uçlara kaymaya başladığımızda dengeler bozuluyor, birileri bu zafiyeti fark ediyor ve var olanı tümden yıkıp diğer uca yakın ve radikal bir uygulamayla karşımıza dikiliveriyor. "Nasıl yani, yok canım" deyip bu yeni akımı reddedenler kadar "şimdiki uzmanlar bunu öneriyor" deyip hiçbir süzgeçten geçirmeden durumu benimseyenler de var tabi.


Fikirde fanatizm bana hep ürkütücü gelmiştir. Çok bağlandığımda, eksiğini gediğini göremem diye uçlarda olmamaya gayret ederim. Ya kabul etmediğim, uygulama olarak benimsemediğim öteki anlayışın içinde tam da bana uyan bir görüş varsa da ben kaçırıyorsam?


Günümüzde çocuk yetiştirmenin zorluğu aslında önce burada başlıyor. Çünkü ortalığın bu kadar uzmandan geçilmeyişi ebeveynlerin kafasını karıştırıyor. Peki mutlaka bir uzmanın görüşüne takım tutar gibi bağlanma zorunluluğundan kim bahsetti? TV'ye çıkıp konuşan bu tip bir uzman yakın zamanda ya bir kitap yazmıştır ya da bu anlayıştan bir şekilde para kazanıyordur. Dolayısıyla size bunu pazarlamak zorundadır, bu nedenle çok iddialı cümleler kurmalıdır. Örneğin su hayati bir içecektir. Şüphesiz her organımız için olduğu kadar psikolojimiz için de gereklidir ama tek çare su değildir. Doğru nefes alma da aynı şekilde. Kim nasıl inanırsa Tanrı, kuantum, secret, evren... İşte ona mesaj göndermek çok önemlidir, çünkü yürekten istemek her şeyin başı ama yeterli değil. Önceden kurallı ve sınırı olan anne-babalık geçer akçeydi, şimdi doğal ebeveynlik... Peki birinin varlığı diğerini illa ki geçersiz mi kılmak zorunda? Yani çocuğumu o her istediğinde emziren doğal bir anneysem bu, çocuğum biraz büyüdüğünde ona her istediğini istediği an sunacağım anlamına mı gelmeli? Ya da küçük yaştaki çocuğuma akşam belli bir saatten sonra yalnız başına dışarı çıkamayacağını anlatırken elimi belime mi koymak zorundayım? Aynı şeyi çocuğuma sarılarak ve gözlerinin içine bakarak yapamaz mıyım? Bence yapabilirim.


Bilgileri harmanlamaktan korkmamalı insan. Tıpkı alışverişe çıktığınızda mankendeki kombini doğrudan alıp üstünüze geçirmediğiniz, her tarzdan sadece zevkinize ve bedeninize uyanları satın aldığınız gibi bilginin de size uyanını almalısınız. Aksi halde bazen sizi darlayabiliyor, bazen özenti ve komik durumuna düşürüyor, bazen de aşırı pahalıya patlıyor. Haa bazen de "bana hiç yakışmaz, tarzım değil" dediğiniz bir bakmışsınız üzerinize şak diye oturuveriyor. Yani yeni şeyler de denemeli insan. Haydi pazar ola!



Handan Toprak




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.