Gebelik planlayan bir kadının rutin bazı testleri ve muayeneleri yaptırırken en önem vermesi gereken konulardan biri de diş sağlığıdır. Mümkünse bir diş hekimine görünmesi ve gebe kalmadan önce diş tedavilerini tamamlaması önerilir. Özellikle gebeliğin ilk üç ayı olan embriyogenez döneminde, mecbur kalmadıkça ilaç kullanımı, lokal veya genel anestezi uygulamaları ve röntgen çekilmesi gibi x-ray içeren tetkiklerin yapılmasını önerilmez. Bu nedenle gebelik öncesi diş muayenesi büyük önem taşır.
Gebelikte dişlerde ne gibi değişiklikler olur?
Diş sağlığı ve bakımı hayatın her döneminde önemli olsa da gebelik sürecinde ayrı bir önem taşır. Gebe kadının bedeni büyük değişiklik geçirirken, vitamin mineral ihtiyacı da değişir. Gebelikte yüksek karbonhidratlı besin tüketimi ve sık yeme alışkanlığı ağız içi asiditesini değiştirdiğinden, eğer ağız bakımına dikkat edilmez ise diş problemleri ile sık karşılaşılır. D vitamini ve kalsiyum eksikliğinde kemikler ve doğal olarak dişler çok etkilenir. Gebelikte günlük 1000 mg kalsiyum ve 600-800 iu arası D vitamini gereksinimi vardır. Sağlık Bakanlığı 2011’de yayınladığı bir genelge ile gebelikte 12. haftadan itibaren 6 ay ve doğum sonrası 6 ay olmak üzere günlük tek doz 1200 ıu (9 damla) D vitamini desteğini önermektedir. Gebelik öncesi tetkiklerde eksikliklerin saptanıp yerine konması ve gebelik süresince günlük ihtiyacın düzgün alınması diş sağlığı açısından büyük önem taşır. Flor diş çürümesine engel olan önemli bir mineraldir. Günlük ihtiyaç duyulan miktar yetişkinler için 2-3 mg‘dır. En çok bulunan gıdalar çay ve deniz balıkları, özellikle de somon balığıdır. En önemli alım kaynakları gıdalar olmakla birlikte içme suyudur. İçme suyunda flor oranı düşük bölgelerde diş çürüklüğü olgularına daha sık rastlanır. Bu yüzden içme sularına flor katılarak eksiklik giderilmeye çalışılır. Flor dişe parlaklık kazandırdığı gibi kemiklerdeki mineralleri de dengede tutar.
Gebelikte en önemli sorunlardan biri de diş eti kanamalarıdır. Gebelikte hormonal etki nedeni ile diş etlerinde ödem oluşur. Bu nedenle diş fırçalamayla kanamalar olabilir. Bunu önlemek için günde 3 kez fırçalamak yerine diş etlerine masaj da yaparak günde 5-6 kez fırçalama önerilir. Diş ipi kullanılması ise dişler arasında sıkışan besin artıklarının uzaklaştırılması için önemlidir. Sık ve karbonhidrat yoğun beslenme ağız içi PH’ının asite kaymasına neden olur. Ağız içi PH’ını ayarlamada ağız içi gargaraları önemlidir. Günlük ağız gargaraları diş fırçasının ulaşamadığı bölgelerde bakteri aktivasyonu ve kolonizasyonu önlerken, dezenefeksiyon sağlayıp kötü koku oluşmasına engel olur. Ağız hijyenine dikkat etmeme ve gebelikte artan yatkınlık nedeni ile diş eti iltihapları ve buna bağlı diş eti kanamaları da olabilir. Böyle bir durum ile karşılaşınca mutlaka bir diş hekimine başvurmak gerekir. Zamanında müdahale edilmeyen diş eti hastalıkları diş kaybına kadar gidebilir.
Gebelikte diş tedavisi gerekli ise ilk üç aydan sonra lokal anestezi kulanılarak da tedavi yapılabilir. Penisilin ve türevleri gibi B kategori olan gebelikte zararı kanıtlanmamış antibiyotikler de kullanılabilir.
YORUMLAR