Dünyada neler olup bittiğine dair duyduğumuz merak elbette tamamen sağlıklı bir duygu. Ancak korku ve kaygılarımızın tavan yaptığı şu günlerde bizi sürekli psikolojik olarak daha aşağıya çekmesine rağmen, haberlere bakmadan duramadığımız da oluyor. Twitter uygulamasını telefonundan silip silip geri yükleyenler, ‘sadece 15 dakika bakacağım’ diye haber sitelerine dalıp saatlerce çıkamayanlar çok.


Psikoloji profesörü Steve Joordens, bu durumu çoğumuzun bildiği, en azından film sahnelerinde gördüğümüz bir olgu ile açıklıyor: Kumar makinesi bağımlılığı. İnsanlar slot makinesi denilen, hani şu bir kolu çektiğinizde 3 ekranda şekillerin rastgele aktığı, aynı 3 şekli yan yana getirdiğinizde ise altından bozuk paralar dökülen oyuncakların başına otururlar ve saatlerce kalkamazlar. Çünkü burada tamamen rastgele bir şekilde bir ödül kazanma şansımız vardır. Belki bir kez ödül kazanırsınız ve kolu her çektiğinizde, bir ödül daha kazanma şansınız olduğunu bilirsiniz. ‘Bu da olmadı, ama şimdi olacak’ diye diye saatlerce makinenin kolunu çeker durursunuz.


Rastgele dopaminin peşinde

Beynimizdeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan kimyasallara nörotransmitter (nöro-iletici) adı verilir. Dopamin ve serotonin de, ‘mutluluk hormonları’ olarak da bilinen nörotransmitterler olarak ruh sağlığımız, uyku düzenimiz, algı düzeyimiz üzerinde önemli roller oynayan kimyasallardır. Özellikle dopamin, bedenimizdeki ödül mekanizmaları ile doğrudan ilişkilidir. Bir şekilde beynimizdeki ödül merkezinin uyarılması; yeme-içme ve üreme gibi temel yaşamsal faaliyetlerimizi yerine getirdiğimizde iyi hissetmemizi sağlayan sistemdir. Yaptığımız şey her neyse, beynimiz bunu tekrar yapacağımızdan emin olmak için bize mutluluk veren bazı kimyasalları devreye sokuyor.


Bağımlılık yapan her şey, beynimizdeki ödül merkezini etkileyerek bizi etkisi altına alır. Kumar bağımlılığı da benzer şekilde gelişir. Bir ödül kazandığımızda bolca dopamin salgılar ve kendimizi hem fiziksel, hem de ruhsal olarak çok iyi hissederiz ve bunu tekrar tekrar yapmak isteriz. Arada sırada cep telefonumuzu kontrol etme isteği de beynimizdeki dopamin merkezleri ile alakalı bir durum. Telefonumuza baktığımızda hoşumuza giden bir şey görürüz; birisi mesaj atmıştır, sosyal medyada etkileşim almışızdır vesaire... ve kendimizi iyi hissederiz. Bu hissi tekrar yakalamak istediğimiz için, telefonumuza tekrar bakarız, 15 dakika sonra da tekrar bakma ihtiyacı duyabiliriz. Haberler de benzer şekilde bizi kendine bağımlı hale getirebiliyor. Haberlerde rastladığımız ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacak tek bir cümle, tıpkı bir parça çikolata yediğimizde olduğu gibi beynimizdeki ödül merkezini uyarır. Bu hissi tekrar yaşamak için, tekrar tekrar haberlere bakma ihtiyacı duyarız.



Zor zamanlar bağımlılığa daha müsait

Kronik stres, fiziksel olarak da bizi etkiler. Beynimiz ve tüm sinir sistemimiz, kendimizi bir şekilde tehdit altında hissettiğimizde tamamen koruyucu olan bazı önlemler alır. Nefes alışverişimiz düzensiz hale gelir, kalp atışımız hızlanır. Bedenimiz savaşmaya ya da kaçmaya programlanmaya başlar, kasılırız. Stres, aynı zamanda beynimizdeki irade merkezini de etkileyerek bizi ‘yapmamalıyım’ dediğimiz şeyleri yapmaya yönlendirebilir. Gerginken çok fazla yemek yemek, zararlı alışkanlıklara yönelmek gibi eylemler, uzmanların ‘irade yorgunluğu’ olarak tanımladığı bir durumdan kaynaklanır.


Sürekli olarak haberleri takip etmenin size iyi gelmediğini bildiğiniz halde kendinizi tekrar tekrar haber kaynaklarını kontrol ederken buluyor olmanız da irade yorgunluğuna işaret eder. Beyniniz çaresizce dopamin ihtiyacındadır ve haberlerin arasında denk geleceğiniz o ‘rastgele ödül’ için kumar makinesinin kolunu defalarca çekmeye devam edersiniz. O küçücük ödül bizi mutlu edecek olsa da, haliyle o ödülle her zaman karşılaşmayız. Üstelik sinir sistemimizin ‘neler olacağını bilmeye’ de ihtiyacı vardır. “Evimize geldiğimizde kendimizi güvende hissederiz” diyor Steve Joordens, “çünkü artık nerede olduğumuzu ve neler olabileceğini biliyoruzdur.” Haber kaynakları arasında dolaşıp durmak ise bize tam tersi duyguyu yaşatır, nelerle karşılaşacağımızı bilmediğimiz karanlık bir ormanda yolumuzu bulmaya çalışıyoruzdur. Bu yüzden sinir sistemimiz fazlasıyla tetiklenir ve daha fazla stres hormonu salgılar, ödül arayışımız yüzünden ormandan ayrılmak da istemeyiz ve bu döngü böylece devam edip durur. Ta ki biz gerçekten yorulup telefonu elimizden düşürene dek.


Haber bağımlılığının çaresi

Özellikle elimizde olmayan birçok nedenden ötürü stres dolu günler geçiriyorken sağlıklı dozun üzerinde habere maruz kalmak, uzun vadede sinir sistemimizi yıpratacak ve bizi ruhsal rahatsızlıklara karşı daha savunmasız hale getirecektir. Dahası, ruhsal olarak dengesiz olduğumuzda, bedensel fonksiyonlarımız da olması gerektiği gibi çalışmakta zorlanır ve fiziksel hastalıklara da daha açık hale geliriz.


Bağışıklık sistemimizi ve akıl sağlığımızı özellikle korumamız gereken şu günlerde yapılacak en iyi şey, ipleri elimize alıp haber tüketme alışkanlıklarımızı sınırlamak. Psikoloji profesörü Steve Joordens, haber bağımlılığı kaynaklı stresten kurtulmak için 3 basit çözüm öneriyor:


1- Haber tüketiminizi kısıtlayın: Kendinize 2-3 saatlik bir zaman belirleyin ve bu zamanların dışında haber kaynakları ile haşır neşir olmamaya çalışın. Bir günde edinebileceğiniz yeni bilgi sayısı zaten kısıtlıdır, üstelik gerçekten kaçırmamanız gereken bir durum oluştuğunda bundan zaten bir şekilde haberdar olursunuz. Gün içerisinde ne kadar zamanınızı haberleri tarayarak geçirdiğinizi fark ederek başlayın ve yavaş yavaş bu süreyi azaltmaya çalışın.


2- Uykudan önce haberlere bakmayın: Haberleri takip etmek sinir sisteminizi olumsuz şekilde tetikleyebilir ve bu da fiziksel olarak gerginleşmenize neden olarak uyku kalitenizi etkiler. Sağlıklı bir şekilde uykuya geçebilmek için bedeninizi rahatlatabilmeniz önemlidir. Uyku saatinizden 2 saat önce haberlerle ilişiğinizi kesin ve yatağa mümkün olduğunca gevşemiş bir halde gitmeye çalışın.


3- Üstüne minik bir tatlı alın: Haberler arasında dolaştıktan sonra zihninizi temizlemek için kendinize minik bir tatlı seçin. Komik bir video izleyin, sevdiğiniz dizinin bir bölümünü izleyin veya hoşunuza giden başka bir şey yapın. Bu, zihninizi maruz kaldığınız haberlerin neden olmuş olabileceği gerginliği atmak için rahatlatacak ve kendinizi daha huzurlu hissetmenize yardımcı olacaktır.




Referanslar:

Steve Joordens. "Mind Control: Managing Your Mental Health During COVID-19". Şuradan alındı: https://www.coursera.org/learn/manage-health-covid-19/

Joel Kimmel. "Are You Addicted To The News?" Şuradan alındı: https://www.kimmelpsychology.com/are-you-addicted-to-the-news/

Catherine Franssen. "Why we become addicted to information in a crisis moment" Şuradan alındı: https://www.salon.com/2020/03/18/why-we-become-addicted-to-information-in-a-crisis-moment/ (18.03.2020)


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.