Parfüm, 3500 yıldır karşı cinsi etkilemek için kullanılan bir tahrik aracıdır. Parfümün afrodizyak etkisi kanıtlanmış bir gerçektir” diyor, 1940 doğumlu Fransız Ulrich De Varens. Adetlere baktığımızda Fransa ve Almanya’da en çok satış yapan koku patronu kendisi. Sadece Avrupa’da değil, Küba’da da satılan iki parfümden biri onun. Şimdi gözüne Türkiye’yi kestirmiş. Fransız tasarımcı, parfümlerini ulaşılabilir lüks segmentinde değerlendirirken, “Fransız kokularını uygun fiyatlara satıyoruz, bizim farkımız bu” diye konuşuyor. Parfümleri, dünyanın en önemli burunlarından olan Hermes’ten Jean-Claude Ellena, Pierre Bourdon ve Christophe Raynaud işbirliğiyle üretiliyor. Türkiye pazarına ilk girişi değil, daha önce gelmiş ancak ithalatçı firmayla tatsızlıklar yaşayınca geri dönmüş. Bu kez onu buraya sürükleyense kızı ve damadı. Geçen yıl burada bir ofis kurmuşlar. Türk gençlerinden çok ümitliler: “Dünyada olan biteni çok yakından takip ediyorlar. Trendlerin peşindeler ve bunları uyguluyorlar...” Ve gençler için üst notada meyvemsi, alt notada ise oryantal kokuların olduğu yeni parfümlere ağırlık veriyorlar. Çünkü gençler bu kokuları seviyormuş.


‘Önce gençlere satmalı’

Varens, ağırlıklı hedef kitlelerini 15-24 yaş arası olarak açıklıyor. Çünkü ona göre bir parfümde başarı elde etmek isteniyorsa önce gençleri hedeflemek gerekiyor. Sonra genç kalmak isteyenler zaten arkalarından geliyor.


32 yıl önce Lancome’dan ayrılıp kendi markasını kuran Varens’in amacı, hep çok geniş kitlelere ulaşmakmış. Şimdi 90 ülkeye kokuları sinen Varens, reklamgiderlerini kıstığı için ürünlerini uygun fiyata satabildiğini ve sürümden kazandığını açıklıyor. Zira gelirinin yüzde 80’ini ihracattan kazanıyor.


Teknoloji sayesinde kozmetik sektörü de oldukça gelişti, ya parfüm? Ünlü parfümcü “Umarımteknoloji parfümü çok değiştirmez” dileğinde bulunuyor. Çünkü el emeğinin kokuya bir ayrıcalık kattığını söylüyor. Ancak teknoloji sayesinde hayvanlardan elde edilenmisk gibi notaları kimya laboratuvarlarında üretmekten dolayı da son derecemutlu.


“Sarışınlar şunu, esmerler bunu kullanmalı” gibi klişelere de karşı. Karakterine uyduğu sürece herkesin her parfümü kullanabileceğini söylüyor. Ancak imajın bir parçası olduğunu unutmamak gerek. “Güçlü duruşu olan bir kadın bunu yansıtacak bir koku seçmeli; baharatlı ve oryantal olabilir. Aksine daha içine dönük bir kadın ardında gizemli bir iz bırakmalı, bu yüzden çiçek ve meyve notalarını tercih etmeli.”


Peki ya gelecekte gençler nasıl parfüm kullanacak? Başladığımız noktaya geri dönüyoruz: “Karşı tarafı cezp etmek için elden geleni yapacaklar. Bütün hikâye bu. Parfüm çapkınlık nesnesidir aslında. Bir kadının kokusu olması lazım, doğal olan ya da olmayan. Koku şehvet uyandırır. Bu değişmez.”

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.