Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1985 yılında aldığı bir kararla her yıl 5 Aralık tarihinin Dünya Gönüllüler Günü olarak kutlanmasına karar vermiştir. Amaç, gönüllülük duygusunun insanlar arasında yaygınlaşmasını sağlamak ve gönüllülüğe ilgi çekmektir. Dünyada, Türkiye dâhil 123 ülkede 5 Aralık, Dünya Gönüllüler Günü olarak kutlanmaktadır. Belki de Birleşmiş Milletler’in insanlığa hizmet yolunda aldığı en isabetli kararlardan biridir.


Gönüllülük, insanın insan olma sorumluluğunu taşıması demektir. Gönüllülük yaşamımızın bir parçası haline geldiği zaman insanlar arasında yardımlaşma, dayanışma, paylaşma duygusu da doğal hale gelir. Savaşların bitmesi, dünyanın huzura kavuşması için gönüllülük, bugünü kutlayan tüm devletler tarafından ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılmalı, gündemde tutulmalı ve teşvik edilmelidir.


Her insan sahip olduğu her şeyle başka insanlara karşı borçludur. Bunun bilincine ulaşmadan, cömertçe vermeden, paylaşmadan sahip olmanın lezzetine ve mutluluğuna ulaşamayız. Sahip olduğumuz şeylere verdiğimiz değer ve şükür duygumuz ancak başka insanlara verdiklerimiz ve paylaştıklarımızla ifade bulur.


Hiç karşılık beklemeden vermek, her insanın kolayca yapabileceği bir iş değildir. Alıp satmaya, her verdiğinden bir karşılık beklemeye alışmış insanlar, karşılık almadan verdikleri her şeyi bir kayıp gibi görürler. Hele en sevdiği şeyi veren ve paylaşan bir kimseye ise endişeyle bakarlar. Ya “Bu insanın parası çok, aklı yok” derler veya “Gösteriş yapmak için verdi, ardından daha büyük şeyler isteyecektir” diye düşünürler. Gönüllülüğü bilmeyen ve yüceliğine erişemeyen açgözlü, doyumsuz insanlar başka türlü düşünemezler.


Üniversitedeki Gönüllülük dersimin vize sınavında bir öğrenci, “İlkokuldaki sınıfımda annesi olmayan bir çocuk vardı. Anneler Günü’nde, annemden söz ettiğim bir konuşmanın sonunda çok üzüldüğünü ve bir kenara çekilip sessizce ağladığını gördüm. Ben ondan daha çok üzülmüş, bir anneye sahip olmanın sevincini neredeyse kaybetmiştim. Düşündüm ve annemi onunla paylaşma kararı aldım. Bu kararımı ona söylerken duyduğum sevinç adeta beni kanatlandırmıştı. Önerimi anneme anlattım. Çok memnun oldu. Yıllardan beri arkadaşlığımız bir kardeş yakınlığı içinde geçiyor” diye yazmıştı.


Gönüllülüğü bu denli güzel anlatan bir öyküye pek az rastlanır. Ali İmran Suresi “Sevdiğiniz şeylerden vermedikçe gerçek iyiliğe ulaşamazsınız” buyurur. İşte bu küçük yavru kendi safiyeti içinde en sevdiği varlığı olan annesini paylaşmayı düşünmüş; düşüncesi bile onu kanatlandıracak kadar mutlu etmişti. Hiç hesap yapmadan, karşılık beklemeden sahip olduğunuz bir şeyi muhtaç olan kimseyle paylaşmak insanın yüceldiği, gerçek insanlığa ulaştığı noktadadır.


Bir insanın yaşam kalitesi, başka insanların yaşamına karşılık beklemeden yaptığı katkılarla ölçülür. Başka insanların yaşamını güzelleştirmek için çalışan gönüllülerin yaşamı onlardan önce güzelleşir, zenginleşir. Başka insanların yaşamını aydınlatmak için çalışan gönüllü, ilk aydınlığı kendi içinde hisseder. Her gününe coşku, sevinç, yücelik ve kutsallık katmak isteyen insan, karşılık beklemeden hizmet etmeli, öncellikle bu dilekleri başka insanların gönlünde gerçekleştirmelidir. Gönüllülük; birlikte gülmek, birlikte sevmek, birlikte yücelmektir.


Dünya Gönüllüler Günü tüm dünyada sevgi, barış, şefkat ve merhamet günü olarak kutlanmalıdır.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.