Doğadan giderek uzaklaştıkça, ona ne kadar bağımlı olduğumuzu fark etmeye başlıyoruz. Doğa bizim ilk yuvamız, köklerimiz ve şifamızdır. Hayatta değerli dersler ararken, bilgelik, deneyim, bilgi ve sezgi isteriz. Dünyada doğadan daha uzun süredir kim var ki? İçinde, yaşayan her şey birbirine bağlıdır ve sonsuz döngüleri durdurulamaz gibi görünür. Her şey Dünya'dan gelir ve tekrar ona döner.


1. Doğa esnek ve dayanıklıdır

Flora ve fauna bulundukları koşullara uyum sağlar. Örneğin; bir yaprak kadar kırılgan bir şeyi ele alalım. Esnekliği, onun dayanmasına yardımcı olur. Bir bölgede çok fazla güneş varsa, belirli bir bitkinin yaprakları daha küçük, kalın olur ve pigmentasyonlarını değiştirir. Gölgede büyüyen yapraklar ise daha büyük, daha yeşil ve daha incedir, böylece daha fazla güneş ışığını emebilirler.


Esneklik ve uyum sağlama, bitkiler ve hayvanlar gibi tüm yaşamın ortak özelliklerindendir. Su zambakları su besinleri ile beslenen su bitkileridir, ancak yapraklarını su yüzeyine uzatarak gerekli güneş ışığını alırlar. Saguaro kaktüsleri çölde aylarca bir damla su olmadan dayanabilirler. Esneklik ve akışkanlık bizi güçlü kılan şeylerdir. Hızlı uyum sağlama yeteneği ve bizim için en iyisini alma becerisi önemli bir yetenektir.


* Flora, bitki; fauna ise hayvan toplulukları anlamına gelmektedir.


2. Doğa neyin iyi olduğunu bilir

Doğanın dünyasında her şey kendini koruma ve üreme etrafında döner. Bitkiler hayatta kalmak için güneş ışığına, toprağa ve suya ihtiyaç duyar, hayvanlar ise kendilerini ve yavrularını beslemek için çabalar. Bu süreçler, habitatlarında ideal dengeyi korumalarına yardımcı olur. Döngüleri sayesinde doğa, yapıcı ve yıkıcı eğilimlerini dengelemede başarılı olur.


İnsanlar olarak yapıcı olma potansiyelimiz yüksektir. Yaratıcı, birbirimizle bağlantı kurabilen ve hayat değiştiren deneyimler yaşayabilen varlıklarız. Doğa ile bütünleşebiliriz. Yalnızlığımızın tadını çıkarabiliriz. Ancak bazen yıkıcı tarafımız baskın olabilir ve kendimize veya çevremize zarar verebilecek şeylere bulaşabiliriz. İçgüdülerimizi dinleyerek, gelişim zihniyeti geliştirerek ve içsel çalışma yaparak niyetlerimizi, değerlerimizi ve amacımızı daha iyi anlayabilir, duygularımıza uygun şekilde yanıt verebilir ve dengeli bir yaşam sürdürebiliriz.


3. Doğa sürekli değişir

Günlük, aylık ve yıllık döngüler değiştikçe doğadaki her şey de değişir. Yapraklar renk değiştirir, çiçekler meyveye dönüşür, bazı hayvanlar tüm kış boyunca uyur ve uyandıklarında yine bahar olur - yeni bir başlangıç. Biz ise bir şeylere tutunuruz. Kışın taze domates ve marul yemek isteriz.


Sonsuza kadar genç kalmak isteriz. Bu seviyede öz farkındalığa evrilmiş olmamız hem bir nimet hem de bir lanettir. Bir nimettir çünkü çok şey deneyimleyebilir, eğlenebilir ve fikirlerimizle dünyayı değiştirebiliriz, ancak bir lanettir çünkü sonunda kendi ölümlülüğümüzün farkında olmamızı sağlar. Değişimi kucaklamakta zorlanabiliriz çünkü değişim her şeyin geçici olduğunu hatırlatır. Öğrenmemiz gereken şey bunun iyi bir şey olduğudur. Değişimi kabul etmek bizi daha uyumlu hale getirir ve bu da bizi özgür kılar.


4. Doğa asla acele etmez

Doğa asla acele etmez ve yine de her şey er ya da geç tamamlanır. Denizde, ormanda veya çölde zaman geçirdiğinizde, hiçbir şeyin aceleyle olmadığını fark edeceksiniz. Öte yandan, insan sürekli bir acele içindedir. 24 saate sığdıramayacağımız kadar iş yüklenir ve sonra strese gireriz. Bir an durun. Nefes alın. Kendinizle yeniden bağlantı kurmak için bağlantıyı kesin. Önceliklerinizi belirleyin ve yaşam temposunu değiştirin.



5. Doğada her şeyin bir amacı vardır

İnsanlar doğayı ve genel olarak şeyleri kendi hayatta kalmalarına ne kadar yardımcı olduklarına göre değerlendirirler. Bu tür sabit, bencil bir tutum, birçok türün tehlikeye girmesine neden olmuştur (örneğin arılar gibi) ve bu türler sağlıklı bir ekosistemin sürdürülmesi için kritik öneme sahiptir. Doğayı daha yakından gözlemlersek, içinde her şeyin bir amacı olduğunu fark ederiz. Her hareket, sistem içinde dengeyi korumaya yöneliktir. Bazı hayvanlar diğer hayvanları yerler, ancak potansiyel avlarını asla tamamen tüketmezler. Bu, dengeli bir habitat ve ekosistemin korunması amacını taşır.


İnsanlar bazen yaşamları boyunca hayatlarındaki amaçlarını bulmaya çalışırlar. Bunun çok derin ve zor anlaşılır bir şey olduğunu düşünürüz, bu yüzden genellikle yanlış şeylere odaklanırız. Örneğin; iş ve kariyerin her şey olduğunu ve amacımızın sadece profesyonel olarak başarılı olursak gerçekleştirilebileceğini düşünürüz. Sıklıkla unuttuğumuz şey, hayatta çok daha fazlası olduğudur. Bazen görünüşte hiçbir şey yapmamak, örneğin; çimenlerde uzanıp yıldızlara bakmak veya sıcak bir yaz gününde bir göl kenarında dinlenmek, aniden bize bir anlam ve amaç duygusu verebilir. Nasıl mı? Çünkü amacımız doğamıza daha yakın veya içsel olan şeylerde gizlidir: diğer varlıklarla ve doğayla bağlantı kurmak, fikirler yaratmak ve uygulamak, başkalarının mutluluğunu bulmalarına yardımcı olmak ve gerçekten yaşamın tadını çıkarmak.


6. Ne ekersen onu biçersin

Doğada her şey geldiği yere geri döner. Tüm eylemler doğal sonuçlarına sahiptir. Sistemin nasıl çalıştığını biliyorsanız, doğru olan şeyi yapmak çok da zor değildir. Hayatta bunu sıkça unuturuz. İstediğimizi yapamayız. Örneğin; çevremize duyarsız bir yaşam sürmek er ya da geç geri tepecektir. Sorumluluk almadan tüketim, kişisel çevremize önem vermemek ve birçok endüstride sürdürülebilirlik bilinci ve uygulamalarının eksikliği, bugün karşılaştığımız çevresel değişikliklere yol açmıştır.


Enerjinin sonsuz döngüsü ilkesi her şeye uygulanır. Ne yaparsak yapalım, pozitif veya negatif, sonunda bize geri dönecektir. Örneğin; şükretmeyi bilen insanların, yaşamlarının diğer tüm alanlarında olumlu değişim yaşamaya başlarlar. Diğer insanlarla ilişkileri gelişir ve daha samimi ve yakın hale gelir. Ruh halleri ve zihinsel sağlıkları iyileşir ve bu da fiziksel sağlıklarını olumlu yönde etkiler. Gerçekten mutlu ve yaşamlarından memnun olan insanlar, bu dünyayı değiştirirler, diğer insanlara anlam ve mutluluk bulmaları için güç vererek ve destekleyerek.


7. Bir okyanus, su parçacıklarının toplamıdır

Bu dünyada kendimizi sıkça yalnız hissederiz. Bu bizi kaygılı, kaybolmuş ve yaşam amacımızdan kopmuş hissettirebilir. Doğada her bireysel şey daha büyük bir sistemin parçasıdır. Bir okyanus, birçok su damlasının toplamıdır ve her damla, bir okyanusu olduğu gibi yapan şeyde eşit derecede önemlidir. İnsanlar da farklı değildir. Sonuçta, biz de doğayız. Her birimiz bu evrende bir role sahibiz, kimse "fazlalık" değildir.


İlginizi çekebilir: İnsanlar ve ağaçların ortak noktaları


8. Doğa işbirlikçidir

Doğada hayatta kalmak, genellikle aynı türden diğer üyelerle veya hatta diğer türlerle işbirliği yapmayı gerektirir. En uyum sağlayanların hayatta kalmasıdır. İnsanlar bazen grup halinde çalışmanın önemini unuturlar. Mevcut toplumumuz bize çoğunlukla bireysel başarının değerini öğretir. Birçok insan en iyi olmak, bir numara olmak, oyun değiştirici olmak ister. Birçoğumuz kalabalığa karışmaktan korkarız, bu yüzden öne çıkmak, görülmek ve hatırlanmak isteriz. Bir ekip olarak birlikte çalışmanın ne kadar tatmin edici ve ödüllendirici olduğunu bazen unuturuz. Güvendiğimiz aynı fikirdeki arkadaşlarımızın olması her deneyimi çok daha zengin kılar. Diğer tüm ödülleri perspektife koyar - en iyi olmak, zirveye çıkmak. Yarışı kendi başınıza kazanmak büyük bir başarıdır, ancak bazen sadece ekibinizle birlikte yarışı bitirmek daha değerlidir.


Doğada vakit geçirmek bizi daha iyi insanlar yapar. Bize rahatlamayı, bağlantıyı kesmeyi ve yaşamın derinliklerini keşfetmeyi sağlar. Doğa aynı zamanda inanılmaz ve bilge bir öğretmendir. İnsan faktörü belirli bir doğal habitatın dengesini değiştirmediği sürece, doğada her şey kusursuz bir şekilde ve mükemmel uyum içinde çalışır.


Doğanın tüm unsurları esnekliklerinde dayanıklıdır; sezgiseldirler; zamanlarını alırlar; bir amaçları vardır. Ana yuvamız olan doğadan çıkarılabilecek pek çok faydalı ders vardır. Önemli olan, bu derslere dikkat etmek ve onları fark etmektir.



Kaynak: Intelligent Change. "8 Lessons to Learn From Nature". Şuradan alındı: https://www.intelligentchange.com/blogs/read/8-lessons-to-learn-from-nature.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ***Çınar gibi güçlü ol, söğüt gibi mütevazi ve bilge ol,kavak gibi hedeflerine ilerle,zeytin gibi barışcı ol,çam gibi gülümse hayatında.
    CEVAPLA
  • Misafir ***Flora, bitki; fauna ise hayvan toplulukları anlamına gelmektedir. Bitkiler hayatta kalmak için güneş ışığına, toprağa ve suya ihtiyaç duyar, Sende beni habitatımsın. Bir an durun. Nefes alın. Kendinizle yeniden bağlantı kurmak için bağlantıyı kesin. Önceliklerinizi belirleyin ve yaşam temposunu değiştirin. Bazı hayvanlar diğer hayvanları yerler, ancak potansiyel avlarını asla tamamen tüketmezler. Bu, dengeli bir habitat ve ekosistemin korunması amacını taşır. Bazen görünüşte hiçbir şey yapmamak, örneğin; çimenlerde uzanıp yıldızlara bakmak veya sıcak bir yaz gününde bir göl kenarında...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.