Çocukken, çoğu spor oyunu mahalledeki çocuklar arasında kurulan spontane oyunlarla oynanır. Ancak belirli bir sporu gerçekten seven veya özellikle yetenekli olan bir çocuk için, bu yapılandırılmamış format zamanla organize takımlara, pahalı kamplara ve turnuvalar için ülke çapında seyahat etmeye dönüşür. Kültürel değişim öylesine büyük oldu ki, şimdi birçok Y ve Z kuşağı ebeveyni, serbest oyun ile organize spor takımları arasında nasıl bir denge kuracağını merak ediyor.


Gerçek şu ki, her ikisinin de faydaları var. Uzmanlar, serbest oyunun yaratıcılığı ve bağımsızlığı teşvik ettiğini, organize sporun ise disiplin ve takım çalışmasını öğrettiğini söylüyor. Bunlar, çocukların uygun yaşta öğrenmesi gereken harika derslerdir.


Çocuklar için düzenli spora başlamada en iyi yaş nedir?

"Çocukların düzenli spora başlaması için en iyi yaş, büyük ölçüde çocuğunuza bağlıdır ve aileden aileye değişebilir." diyen bütünsel pediatrist Dr. Tokunbo Akande, “Hedef, gelişime hazır olmasıdır,” diyor. Akande’ye göre, genel olarak birçok çocuk, yaklaşık 6–7 yaşlarında ya da bazı koordinasyon becerilerini geliştirdiklerinde ve temel kuralları takip edebildiklerinde takım sporlarında başarılı olmaya başlar.


“8 veya 9 yaşına gelindiğinde, birçok çocuk rekabet etmeye ve stratejik oynamaya hazır olur,” diyor Akande. “Ama evrensel bir ‘doğru’ yoktur. Bu, çocuğun ilgisine, ailenin lojistiğine, mali durumuna ve hatta çocuğun sağlığına bağlıdır.”


Çocuklar okula başladığında, anaokulu veya daha büyük yaşlarda, organize sporlara başlamak için iyi bir zaman olabilir. Ebeveynlik uzmanı ve yazar Anita Cleare’a göre, bu dönem aynı zamanda sosyal becerilerinin ve konsantre olma yeteneklerinin de geliştiği zamandır. Daha küçük, okul öncesi yaştaki çocuklar ise serbest oyun veya daha az yapılandırılmış etkinliklerle daha iyi gelişim gösterebilir. Cleare şöyle açıklıyor: “Çocuklar yürümeye başladıkları andan itibaren, vücutlarını hareket ettirebilecekleri ve motor becerilerini geliştirebilecekleri pek çok fırsata ihtiyaç duyar. Ancak okul öncesi çocuklar için bu, resmi takım sporları yerine eğlenceli fiziksel oyunlarla en iyi şekilde sağlanır.”


Okul dışında kaç etkinlik yeterlidir?

Cleare, tüm çocukların bir dizi etkinliği kapsayan “dengeli bir oyun diyeti”ne ihtiyaç duyduğunu söylüyor; buna spor ve müzik gibi etkinlikler ile kendi kendine oynama ve dinlenme zamanları da dahildir. Bu nedenle, çocuğunuzun programı tamamen sporla doluysa ve başka hiçbir şey yoksa, etkinlikleri azaltmayı veya çocuğun sevebileceği diğer hobileri eklemeyi düşünmek faydalı olabilir.


Her şeyden önce, ebeveynler, çocuklarını mükemmel sayıda ekstra etkinliğine sokma konusunda fazla düşünmek yerine, çocuğun belirli etkinliklerde gerçekten gelişip gelişmediği, sadece mekanik olarak mı katıldığı, arkadaş edinip edinmediği, becerilerini geliştirip geliştirmediği ve bu becerileri etkinliğin dışındaki durumlara uygulayıp uygulamadığı gibi özel ihtiyaçlarına odaklanmalıdır.


Klinik psikolog Dr. Janine Domingues, şöyle ekliyor: “Bence ‘çok fazla’ veya ‘çok az’ diye sihirli bir sayı yoktur. Önemli olan ebeveynlerin ve bakım verenlerin bir adım geri çekilip, bu ekstra etkinliklerin çocuğun sevdiği bir şeyi keşfetmesine yardımcı olup olmadığını anlamasıdır. Bazı çocuklar için tek bir etkinlik yeterlidir. Bazıları ise meşgul ve aktif olmayı sever ve bu da gayet normaldir. Önemli olan, çocukların neyi sevdiklerini keşfetmelerine yardımcı olmaktır.”


"Çocuğun düzenli spora hazır olmadığını veya ekstra etkinliklerden bunaldığını gösteren işaretler nelerdir?" diye soranlar için de uzmanlar, ebeveynler, çocuklarının katıldıkları etkinliklere karşı duygusal tepkileriyle ilgilenmeye devam etmesini önerirken; aksi takdirde önemli ipuçlarını kaçırabilirlecekleri konusunda uyarıyor. Akande “Bir şey eğlenceli olmaktan çıkarsa, çoğu çocuk bunu söyler veya bırakmayı dener.” diyor ancak bunu söylemeseler bile bazı işaretler olacağını belirtiyor:


Çocuğun spora hazır olmadığını gösteren işaretler


• Evden çıkmak istememeleri

• Etkinliğe gitmeleri ama otomatik pilotta olmaları ve etkinliğe katılmamaları

• Sık sık stresli veya yorgun olmaları

• Tekrarlayan hastalıklar veya ruh hali değişimleri yaşamaları

• Okulda başarısız notlar almaları

• Düzenli bir etkinlik olmadan kendi başına vakit geçirmekte zorlanmaları


Bunların herhangi biri, çocuğunuzun tükenmiş, stresli veya kaygılı olduğunu gösterebilir. Domingues, örneğin evden çıkmak istememek gibi bazı tepkilerin ara sıra normal bir tepki olabileceğini söylüyor. “Ama bu durum sık sık oluyorsa, bir adım geri atıp programı gözden geçirmenin ve çocuğun "kabında" fazla şey olup olmadığını belirlemenin zamanı gelmiş olabilir,” diyor.


Hâlâ emin değilseniz, çocuğunuza takım oynamanın veya programının nasıl hissettirdiğini doğrudan sorun. Domingues şöyle diyor: “Gidiyor olmaktan korkuyorlarsa ya da tereddüt edip yapmak istemiyorlarsa, bunun nedeni sporu sevmemeleri olmayabilir.” Atmosferin çok rekabetçi olması, antrenörün aşırı sert olması ya da çocuğun zorlayıcı bir seviyede oynaması, kendisini yenilmiş hissetmesine yol açabilir. Çocuğunuzla açık iletişim kurmak, neden sıkıntı yaşadıklarını anlamanızı ve nasıl yardımcı olabileceğinizi görmenizi sağlar. Çocuğun aktiviteyi bırakma isteğinin ardındaki sebep iyi anlaşılmalıdır.


Düzenli spor mu yoksa serbest oyun mu çocuklar İçin daha iyi?

Çocukların iyi gelişmiş bireyler olarak yetişebilmesi için serbest oyun ile yapılandırılmış düzenli spor aktiviteleri arasında bir dengeye sahip olmaları gerekir. Serbest oyun, çocukların kendi kurallarıyla oyunlar yaratabildiği, yaratıcılık ve hayal güçlerini beslediği alandır. Akande, serbest oyunun ayrıca “duygusal düzenleme ve bağımsızlık” kazandırdığını belirtiyor. Bu sırada, çocuğunuzu bir spor takımına kaydettirmek, farklı ama eşit derecede önemli pek çok fayda sağlar; bu yüzden her ikisine de ihtiyaç vardır.


“Sporda inişler ve çıkışlar olacaktır ve bazen haksız görünen kararlar alınabilir, örneğin takım için seçilmemek gibi. Bunlar olumlu bir çerçevede ele alındığında, çocukların duygusal beceriler, dayanıklılık ve azim geliştirmelerine yardımcı olabilir,” diyor Anita Cleare. “Takım sporları, çocukların sosyal, duygusal ve akademik başarıları için değerli olan temel insan ilişkisi becerilerini öğrenmelerine yardımcı olur. Ve sporda kaybetmek de kendini toparlamayı ve yeniden denemeyi öğrenmek için harika bir yoldur.” Ailenizin programına bakın ve bunlardan herhangi birine fazla ağırlık vermediğinizden emin olun.


Çocuğunuzu bir spor takımına kaydettirmeden önce yapmanız gerekenler

Çocuğunuz takım sporlarına başlamaya hazır mı? Uzmanlara göre, bu deneyimden en iyi şekilde faydalanmalarını sağlamak ve bunalmış veya stresli hissetmelerini önlemek için yapabileceğiniz birkaç şey var.


Çocuğunuzu neden bir takım sporuna kaydettirdiğinizi anlayın

Domingues, okul öncesi yaştaki çocukları spor kamplarına kaydettirmenin yanlış olmadığını söylüyor, yeter ki bu tutum sosyal gelişim ve yeni etkinliklerle tanışma amacı taşısın. “Yaklaşık 10–11 yaşına kadar, esasen çocuğunuzu farklı etkinliklerle tanıştırmak ve hangi şeyleri yapmayı sevdiklerini anlamasını sağlamak için olmalıdır,” diyor.


Çocuğunuzu takip edin

Çocuğunuzun ihtiyaçlarına ve ne istediğine dikkat edin; kendi isteklerinize odaklanmayın. Cleare şöyle diyor: “Her zaman çocuğunuzun ilgi alanları ve mizacı doğrultusunda hareket edin.” Örneğin, büyük grupları zor buluyorlarsa yüzme veya golf gibi daha bireysel seçenekleri değerlendirebilirsiniz. Eğer sürekli çok fazla etkinlikten şikâyet ediyorlarsa, çocuğunuzla birlikte azaltma planı yapın. Domingues şöyle ekliyor: “Bu, açık iletişim ve çocuğunuzun yaptığı etkinliklerle ilgili nasıl hissettiğini gözlemlemeyi gerektirir.”


Yavaş başlayın ve her seferinde bir spor branşını tanıtın

Çocuğunuzu birden fazla bilinmeyen etkinliğe atmak, onun hızla bunalmış hissetmesine yol açabilir. Ayrıca, çocuğunuzun gününün her anı etkinlikle dolu olmak zorunda değildir; boş zamanın ve hatta sıkılmanın da faydaları vardır. Cleare diyor ki: “Pek çok spor dalı çocuklukta daha sonra da öğrenilebilir, bu yüzden hepsini bir anda yaptırmaya çalışmayın.” Ebeveynlerin de yeni programa uyum sağlaması ve ailenin baskı hissetmeden birlikte dinlenebileceği zamanlara sahip olması gerekir. Çocuğu farklı etkinliklere taşımak, takip etmek, ödemeleri yönetmek ve tüm ekipmanlarla ilgilenmek, stres yaratabilir. Cleare, “Eğer yoğun bir program sizi stresli bir ebeveyn haline getiriyorsa, yeniden düşünmenin zamanı gelmiş olabilir,” diyor. Çocuğunuzun sevdiği aktiviteleri, takım sporuna tam geçmeden önce ailenizle daha rahat, gayriresmî bir ortamda yapıp yapamayacağınızı düşünün; örneğin, parkta yakalama oyunu veya kısa basketbol maçları oynamak gibi.


Sık sık kontrol edin

Çocuğunuzla iletişim kanallarını açık tutun ve onları yargılamak veya utandırmak için burada olmadığınızı hatırlatın. Amacınız, hangi etkinliklerin en faydalı olduğunu belirlemelerine yardımcı olmak ve aynı zamanda onları mutlu eden etkinlikleri seçmelerini sağlamak olmalıdır. Cleare şöyle diyor: “Çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız. Davranışlarını gözlemleyin ve etkinlikleri hakkında sık sık sohbet edin. Eğer çocuğunuz duyusal olarak aşırı yüklenme yaşıyorsa, öörneğin gürültülü bir yüzme havuzundaki takıma katılmak istemiyorsa ya da yorgunsa ve bu ekstra etkinlikler öğrenmesine engel oluyorsa, bir adım geri atmanın zamanı gelmiş olabilir. ”Spor sırasında çocukların biraz hayal kırıklığı yaşaması normaldir, diyor. “Bu, takım içinde nasıl çalışılacağını ve becerilerini geliştirmeyi öğrenmenin bir parçasıdır. Ama eğer düzenli olarak sıkıntı yaşıyorlarsa, alternatif etkinlikleri keşfetmeyi düşünebilirsiniz.”



Referanslar: Anna Earl, “How to Decide Whether Your Child Is Ready for Organized Sports”. Şuradan alındı: https://www.parents.com/when-should-kids-start-organized-sports-11778327





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.