Yapılan araştırmalar başarıda; ailenin okul ve akademik çalışmalara yaklaşımı ve çocuk yetiştirmede benimsediği tutumun son derece önemli olduğunu göstermektedir.





Anne baba olarak kendi yetiştiriliş tarzımız, büyüdüğümüz çevre kişilik özelliklerimiz ve buna benzer etkenlerle benimsediğimiz bir çocuk yetiştirme tutumumuz vardır. Bu tutumlar çocuğumuzun akademik çalışmaları ve sosyal ilişkilerinde oldukça etkili olabilmektedir. Çocuğu hiçe sayan, katı ve sert bir disiplin uygulanan, çocuğun her hareketinin izlendiği hata yapmasına fırsat vermeyen “otoriter bir tutum” benimsediğimizde özgüveni yeterince gelişmeyen çocuk; okulda silik, hata yapmaktan korkan, başarısızlıklarda yalana başvuran, güvensiz bir öğrenci profili çizebilir. Bunun tam tersi, çocuğun hiçbir şekilde sınırlanmadığı, olabildiğine özgür bırakıldığı, aile ile ilgili önemli kararların bile çocuğa göre alındığı, bir anlamda “çocuk erkil” aile tipinin yaratıldığı “aşırı hoşgörülü tutum”dur. Bu tutumla yetiştirdiğimiz çocuk, okulda kurallara ayak uydurmakta zorlanıp, uyumsuz davranışlar sergileyebilir. Diğer her konuda olduğu gibi okul ve derslerle ilgili sorumluluklarını yerine getirmede de isteksiz ve yetersiz kalabilir.


Ailelerde sıklıkla karşılaştığımız bir diğer tutum ise; çocuğun aşırı korunduğu, gereğinden fazla kollandığı ve kontrol altında tutulduğu “aşırı koruyucu” tutumdur. Böyle bir ortamda yetişen çocuk okulda kendini rahat ifade edemeyen, arkadaşlık ilişkilerinde sorunlar yaşayabilen, akademik çalışmalarda geri planda kalmayı tercih eden, okulla ilgili sorumluluklarını tek başına yerine getirmekten kaçınan, karşılaştığı sorunları tek başına çözmekte yetersizlikler gösterebilen bir öğrenci olabilir. Çocuk eğitiminde önerdiğimiz doğru tutum ise;çocuğun kendini ifade edebildiği, ilgi gördüğü, teşvik edildiği, başarılarının takdir edilip pekiştirildiği, kuralların tutarlı bir şekilde uygulandığı “destekleyici tutum”dur..Böyle bir tutumla yetişen çocuk okul ve öğrenmeye olumlu bakış açısı geliştirebilir.Okul kurallarına uymakta zorlanmayan kendini rahatça ifade edebilen, yeni şeyler öğrenmeye meraklı, sorumluluklarını yerine getirmede istekli ve başarılı bir öğrenci olabilir.


Çocuğunuzun okul başarısı için yapabilecekleriniz…

  • İç dünyasında çatışmalar yaşayan çocuk, derse konsantre olmakta zorluk çekebilir, motivasyonu düşer ve ardından başarısızlık kaçınılmaz olur. Bu nedenle aile içinde sağlıklı bir iletişim olmasına, huzurlu ve güvenli bir aile ortamı yaratmaya gayret edin.

  • Mutlaka ona zaman ayırın, sıkıntılarını paylaşmaya çalışın, zamansızlığın ve yorgunluğun iletişimi bozmasına izin vermeyin. Kuracağınız başarılı iletişimle çocuğun başarısını desteklerken, başarısızlığı durumunda ise birlikte mantıklı çözümler bulmanız mümkün olacaktır.

  • Geçmişteki hata ve başarısızlıklara odaklanmak yerine; yapılan olumlu davranışlar ve başarılar üzerine odaklanın. Başarıyı yakalamada çabanın önemini vurgulayın.

  • Gerçekçi olmayan ve çok yüksek beklentiler, çocuk üzerinde ileride ciddi problemler yaratabilecek yoğun kaygıya sebep olmaktadır.

  • Anne babanın başarı konusundaki büyük beklentileri, onun kişilik değerinin sadece başarıyla değerlendirilmesi anlamına geldiği için çocuk başarısızlık durumunda sevilmeyeceğini, kabul görmeyeceğini düşünüp aileden uzaklaşmaktadır.

  • Beklentilerinizi çocuğun potansiyeline uygun tutun.

Çocuklar ebeveynlerinin eğitim konusundaki düşünce ve duygularını kendilerine mal ederler. Eğitimsel süreçlere değer veren, öğretmenin çabasına saygı duyan anne babalar çocuğun okula ve öğrenmeye karşı ilgisini olumlu etkilerken, tam tersi tutum bu ilgiye engel olup olumsuz etkilemektedir. Okul ile ilgili olumsuz düşünce ve kaygılarınızı çocuğunuza yansıtmadan, öğretmeni veya okul ilgilisi ile görüşerek gidermeye çalışın.


Çalışmayı, çalışma için ayrılmış alanda yapmak yararlıdır. Çalışma ortamına ait düşüncelerin can alıcı noktası belirli bir çalışma alanı ile çalışma davranışı arasında şartlı refleks türü bir ilişki kurmaktır. Bu nedenle çocuğunuz için böyle bir ortam hazırlamaya ve burada çalışmasını sağlamaya gayret edin. Burada unutulmaması gereken; okul ve derslerin öğrencinin sorumluluğu olduğu ve bu konudaki aktif rolün öğrenciye ait olması gerektiğidir. Anne babanın, çocuğun okul başarısındaki en önemli görevi gerekli ilgi ve desteği sağlamaktır.


Özel Sezin Okulu


Rehberlik Koordinatörü


İlknur Karabel


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.