Tesadüfler

O spermle o yumurta değil de öteki spermle öteki yumurta buluşsaydı, sen şimdiki sana benzemeyecektin. Baban annen veya nineler dedeler bir sabah tası tarağı toplayıp yola düşmese belki başka bir yerde doğacak, başka bir dil konuşacaktın. Genetik mirasın aynı kalsa da alışkanlıklarınla, mecburiyetlerinle, kabullerinle, imkânlarınla başka biri olacaktın.


Her şeyi seçtiğini sanıyorsun ama aslında tesadüfler yumağı içinde yaşayıp gidiyorsun. Sanıyorsun ki o okulu değil de ötekini seçseydin, o işe değil de ötekine girseydin hayatın mükemmel olacaktı. Bülbül gibi yabancı diller şakıyacak, çok paralar kazanacaktın. Hiç aklına gelmiyor, bu türlüsünü değil de o türlüsünü seçseydin yürüdüğün kaldırım değişecekti, bindiğin otobüs, metro hattı, otomobil, her gün gidip geldiğin yol değişecekti. Belki kafana bir saksı düşecekti, belki defolu bir rögar kapağına basacaktın ya da bir kazaya denk düşecektin ve bugün sen diye biri olmayacaktı.


Her gün sonsuz sayıda ihtimallerle dolu bir güne uyanıyoruz. Matematik, seçimlerimizin sonuçları olan rastlantıları hesaplayabiliyor ama bunun pratikte bize bir faydası dokunmuyor. Sabah evden çıkarken o günkü tercihlerimizin sonuçlarını bize hesaplayıp sıralayacak bir makine yok. Olsa kullanırız herhalde ama kullansak ne kadar işe yarar hayal edemiyorum.


Nasıl bir yaşam süreceğimizi girdiğimiz okullar, yaptığımız işler kadar, geçtiğimiz yerlerde bize değenler de belirliyor. Yolda karşına kimler, neler çıkacak bilemiyorsun. İmkânsız diye bir şeyin olmadığını yaşarken anlıyorsun, eğer kıpırdamaya niyetin yoksa her şeyin imkânsız hale gelebileceğini de.


Bazen ötesini berisini fazla düşünmenin, uzun boylu planlar yapmanın manası olmuyor. En iyi, en makul görünen yol, girdikten sonra çıkmaz sokağa dönüşebiliyor. Sapa bir sokak, önünde ardı ardına kapılar açabiliyor.


Rüzgârda yaprak gibi savrulalım, hiçbir şey istemeyelim, istediklerimizin peşinden gitmeyelim demiyorum. Oturduğun koltukta örümcek bağlarken, her şeye “şans işte” deyip geçemezsin, tesadüfleri bahane edemezsin. Yaşamak deneme-yanılma-yeniden deneme oyunu. Olmuyor diye dövünmeden, bıkmadan denemek lazım.


Belirsizlikler, varsayımlar hep olacak ve biz hep seçim yapmak zorunda kalacağız. Yolda bizi bekleyen bir şeyler hep olacak. Şans dediğimiz şey de aslında tesadüf ve insanı gelip dört duvar arasında yakalamıyor. Tesadüf olur, gerçekleşir ama beklenmez. Tesadüfler güzeldir ve onlarla karşılaşmak için hayata karışmak gerekir.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir telefonda mesajlaşırken akıldan geçen 200 şey arasından 199unu eleyip en coolunu, en mantıklısını seçiyoruz. ama karşılıklı ilişkiye gelince böyle bir şansımız olmuyor. akıldan ilk geçeni söylüyoruz. bu da karşımızdaki insanı beklediğim gibi değilmiş gibi bir yargıya sebep oluyor. tahammül edemiyoruz. tanımak zor geliyor. pratik yaşamın sağlıksızlığı.
    CEVAPLA
  • Misafir hep güzel tesadüflerle karşılaşmak dileği ile ,çok güzel bir yazı elinize sağlık
    CEVAPLA
  • Misafir yıne harıka bır yazı kaleminize saglık
    CEVAPLA
  • Misafir sizin bu güzel. yazınızı okumakda güzel bir tesadüf bu yüzden kendime çok şanslıyım diyorum
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.