Adalara vuran dalgalar

Hafta sonu Sakura’ları görmek için gittiğimiz parktan çıkarken, tartışmakta olan bir çift gördüm. Kadın yükselmiş, “Çalış çalış hep ben. Bitti artık benden bu kadar,” diye atarlanıyordu. Fenası arabaya binmek üzereydiler.

Onlar için korktum.

Çünkü Stan Tatkin üzerine basa basa “Birini ancak yüz yüze bakarken regüle edebilirsiniz. Araba sürerken yüz yüze durumu olmadığından kaos hakimdir, kavga etmeyin, kaza yaparsınız! Kenara çekip birbirinize dönün ve öyle konuşun,” demişti.

Araba kullanırken bana arka koltuktan iyi niyetle bir şeyler söyleyen annemi her seferinde olabilecek en yanlış haliyle anladığımdan, çok hak vermiştim söylediğine.

Gökçe çocuk koltuğundan ne zaman bir şeyleri diretecek olsa benzer bir sıkıntıya kapılma sebebim de bu zaten. Yüz yüze olmadığımdan talebi yanlış yöne çekiyorum. Al sana tartışma zemini.

O çiftin konuları netameli olduğundan, arabada olma durumu iki kez tehlikeliydi.

Kavgaya zemin olan o park, belki de aşklarının filizlendiği yerdi. Zamanında el ele tutuşmuş, en romantik anları paylaşmıştı gözleri.

Neden? Yeniydiler çünkü. Tatkin diyor ki “Bir hareket edeni, bir de yeni olanı seviyor kafamızdaki ceviz şekli”.

Yüz yüze güzel vakit geçirince “Yeter artık baska şeyler bulalım” diyerek kedi, köpek ve çocuk bakmaya başlıyoruz.” Yeni olan da hemen eskidiğinden, beynimiz “Ben seni tanıyorum o yüzden artık sana dikkat etmiyorum,” noktasına geliyor. Alışkanlıkla bıkkınlık arası bir yere sürükleniyor evlilikler yani.

Ki ilişkiler de burada bir yerde yıpranmaya başlıyor. Çünkü taraflardan biri genellikle kadın, bakım vermekten bakım görememeye başlıyor.

İşte o zaman parklar, romans değil, kavga üretmeye başlıyor.

4 haftadır bu konunun üzerine çemkirdiğimden detayları atlayacağım.

Ancak ilişki balonunda beraberce uçabilmek için şu ilkeler şart diyor Tatkin:

Beraber soluduğumuz hava: Bir şey benim olduğu için senin için de iyiyse gerçekten iyidir.

Beraber kurduğumuz çatının diğer ağır silahı sensindir, bu beraberliğimizle ya da benimle ilgili ilk haberi başkalarından önce senin duyacağın anlamına gelir.

Ben sana güvenene kadar aslında kendimi tanımam. Çünkü bir başkasını sevmeden kendimi sevmem mümkün değil. Bunun diğer şekli asla mümkün değil.

Her ne kadar zıt kutuplar birbirini çeker dense de, insanlar aslında kendilerine benzeyen kişilerden hoşlanırlar diyor Tatkin ve insanları 2’ye ayırıyor : Adalar ve Dalgalar.

Erkeklerin genelde Ada, kadınların da Dalga olduğu yıpranmış ilişkilerde kendi izlerini bulmak isteyenlere tavsiyeleri çok etkili Tatkin’in.

Adalarının kıyısına vurmak değil de kavuşmak isteyen Dalgalar... Bundan sonrası hayli ilginç, Wired For Love kitabını bulabilene iyi okumalar.