Ekşi Sözlük “Tragedya”sı...
Ekşi Sözlük 1999 yılında Sedat Kaplanoğlu tarafından kurulmuş “Kutsal bilgi kaynağı” sloganlı bir web sitesidir.
Sözlüğün kendine göre “özgür” denilebilecek bir yapısı vardır. Yazarların yazdıkları, moderatör ve gammaz adı verilen gönüllü sözlük üyeleri tarafından denetlenir, gerek görüldüğünde silinir, “yazar” işten çıkartılıp işsiz bırakılabilir.
Yazar alımı dönem dönem ve sınırlı sayıda yapılır. Alım yapılan dönemler, yazarların “nesil”leridir. Bunu erkeklerin askerlik süreçlerindeki “devrecilik” sistemine benzetebiliriz. Nesiller arasında yazarlık hakları açısından bir fark olmamasına rağmen, “statü” olarak fark vardır.
NOT: Bir taraftan yazıyorum, bir taraftan yazdıklarıma gülüyorum… Neden güldüğüme yazının sonunda hak vereceksiniz.
Yıllar içerisinde Ekşi Sözlük Yazarı sayısı artınca, site yönetimi de yazar olmanın değeri düşmesin diye kayıtlı okurlar, çaylaklar (yazar adayları), sabır taşı yazarlar gibi unvanlarla yazar olma talebini bir ölçüde karşılamaya çalışmıştır.
İşte Ekşi Sözlük için “kırılma” noktası da tam burasıdır.
Ekşi Sözlük “Yazar”lığı, evde oturan ve ekşi sözlükte yazmaktan başka bir işi olmayan bazı “statü” sahipleri tarafından “kıymete” binince, bir art niyet de maalesef beraberinde ortaya çıkmıştır.
Yazının bu noktasından sonra Ekşi Sözlük Yazarları için “Onlar” kelimesini kullanacağım… Nedenini ise şu cümle ile açıklıyorum: Bu kadar ucuza “satın” alabileceğiniz yazar olamaz. “Onlar” kıymete binince bazı markalar ve haklarında ekşi sözlükte yorum olmasını isteyen kişiler “onlar”dan birine ulaşarak belli ücretler karşılığında yorum haklarını kiralamışlardır. Bunun ortaya çıkmasıyla da bu yazıma konu olan ikinci kırılma noktası oluşmuştur.
“Onlar”dan biri olmanın saygınlığı düştükten sonra, “onlar”dan bazıları hesaplarını çok yüksek rakamlara satmaya başlamışlardır. Bunu duyan bir diğeri, başka bir diğer derken “pazarlık ve rekabet”in de verdiği destekle günümüzde “onlar”dan birisi olmanın fiyatı 200.-TL’ye kadar düşmüştür.
Google’da arattığınız zaman 50.-TL’ye hesaplar da satılmasına rağmen ben hesabımı bana “güven veren” bir kişiden 200.-TL’ye satın aldım (banka dekontu mevcuttur). Hesabı satın aldığım arkadaş elinde daha 100 adet satılık hesap olduğunu belirtti.
Gelelim bu yazıyı neden yazdığıma…
Hesabı satın aldıktan sonra özellikle bunu sosyal medya hesaplarımda duyurdum. Malum, basında çeken çekemeyen onlarca dost düşman var. Sadece 1 gün sonra Ekşi Sözlük yorumlarım yazıldı. 24 saatte yazılan “linç etme girişimli” yorum sayısı 8. Yazıyı kaleme alırken yorum sayım 13’tü. İşin ilginç yanı 13 yorumun art arda, aynı yazım diliyle, bazı yazar nick’lerinden birkaç defa yazarak girilmiş olması.
Bugün birinin canına okumak istiyorsanız 50.-TL’den 20 hesap satın alın, girin yüzlerce olumsuz yorum... Ekşi sözlüğün arama motorlarındaki popülaritesi nedeniyle artık o kişinin adı arama motorlarına girildiğinde bu kötü yorumlar ilk sıraları doldursun.
Haberi yazarken Ekşi Sözlük'ü daha detaylı araştırdım. Gördüm ki eskisi kadar güvenilirliği yok. Eşe dosta sordum, herkesin ortak kanısı “serbest karalama mecrası” olduğu yönünde.
Bu arada ekşi sözlükle ilgili bu haberi yaptığımın kar suyunu kişilerin kulağına kaçırdığım anda siteden ünlü bir hanımefendi ve benimle ilgili yazılmış asılsız çirkin bir dedikodu da hemen silindi (silinmiş de olsa kayıtlarında bu yorum hala saklıdır).
Bu haberi yaptığıma dair ekşi sözlüğe cevap hakkı doğması için bir mail attım ve aynı zamanda kurucusu olan Sn. Sedat Kaplanoğlu’na da Twitter üzerinden bunu bildirdim. Herhangi bir cevap gelmesi durumunda da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım.
Günlük binlerce TL’lik reklam gelirine sahip olan bu kadar faydalı bir web sitesi fikrinin işleyişinin düzeltilmesi ve eski güvenilirliğini tekrar kazanması dileğim ile…
Sevgiyle kalın…
YORUMLAR