Yumurta dondurma

Soruyorlar: “ikinci çocuk düşünüyor musunuz?” Şimdi yaş olmuş otuz dokuz, eğitim sistemi olmuş çorba. Geçinmek, ayın sonunu getirmek bir çaba. Düşünsek mi? Sonra tekrar soruyorlar: “eğitim sistemi ile ikinci çocuğun ne alakası var?” Olmaz mı? Direkt alakası var. Bu ülkede eğitim sistemi hiçbir zaman iyi olamadı amma velakin bizler düzgün bir şekilde iyi öğretim ile (en azından iyi olduğunu düşündüğümüz) devlet ilkokullarından mezun olduk. Hoş ben liseyi de devlet okulunda okudum.


Şimdi alakasını basit ve gerçek bir örnek ile anlatayım: Benden sekiz yaş küçük bir kız kardeşim var. İlkokula başladı, annem iyi öğretmen bulmak için koşturdu, soruşturdu, en nihayetinde iyi bir devlet okuluna verdi. Bu okul halen eğitime devam eden ve birkaç senedir de İmam Hatip okuluna çevrilmemek için mücadele eden bir okul. O zamanlar ilkokul dördüncü sınıfında başlayan özel ders, dershane, özel okulları sınavı, Anadolu lisesi sınavı karmaşasına hepimiz mağdur olduk. Sistem hala bir yarış misali, bu şekilde. Annem ve babam kardeşimi bu yarışın içine sokmamak adına ilkokul dördüncü sınıfta devlet okulundan alıp, özel okula verdiler. Oh, özel okullar sınavına girmeye de gerek yok, yarıştı, sınavdı, testti tüm bunlardan kardeşimi uzak tuttular. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, babamın işleri inanılmaz kötüleşti ve kardeşimi artık özel okulda okutamayacak hale geldi. Maalesef kardeşim, yanlış hatırlamıyorsam, orta ikinci sınıftan itibaren devlet okuluna gitmeye başladı. Yaşı itibari ile tam ergenlik dönemi. Geçirdiği değişim hayatına iz bırakacak şekilde üstüne oturdu. Liseyi de meslek lisesinde okudu, sonra üniversiteye girdi, mezun oldu. Şimdi iyi bir işi var, kendini bildi bileli hep aynı seyahat acentasında çalışıyor. Memnun mu? Memnun. Saygın ve eski bir firmada iyi bir işi var, iyi bir maaşı var. Ama hayatına iz bıraktığı, yaşadığı psikolojik bir travma var. Travma belki çok ağır ama bir şey yaşadığı kesin.


Şimdi gelelim günümüze, her birimizin çocukları değerli. Hepimiz onlar için çabalıyoruz. Onları topluma iyi, saygılı, faydalı bir birey olarak yetişmek gibi bir misyonumuz var. Önce insan olsun diyoruz. Başka ne var? İyi okullarda okumasını istiyoruz. Garantisi var mı? Yok. Babamın da yoktu, elindeki şansı değerlendirdi ama sonra ön göremediği şeyler yaşadı. Ben kardeşimin o dönem neler yaşadığına şahit olduğum için bu konuda biraz daha hassasım. Henüz kızımı hangi okula vereceğimizi, devlet mi, özel mi bilmiyorum. Ama istiyorum ki, çocuğuma iyi imkânlar sunabileyim. Şu andaki ekonomik durumum ve sistemin işleyişine bakarsam da tek çocuğumun olması bana daha mantıklı geliyor. Dikkatinizi çekerim, gönlüm iki çocuklu anne olmaktan yana. Allah kızıma sağlık, uzun ömür versin, aynı şekilde bizlere de. Onun için elimizden geleni yapalım.


Şimdi ikinci çocuk düşünüyor musunuz sorularına tekrar gelmek istiyorum. Gönlüm istiyor, tüm bu sistemi, ekonomiyi bir yana bıraktım ama yumurtalarım istiyor mu? Dedim ya, yaşım otuz dokuz. Menopoza ne kaldı, annem kırk iki yaşında girmiş menopoza. Bir kadının yumurta sayısında elbette ki genetik faktör önemli. Temmuz ayında kontrole gittiğimde, doktorum yumurta sayımın azaldığını hatta yumurtalarımda yaşlılık belirtileri gördüğünü ve ikinci çocuğu düşünüyorsam hemen yapmam gerektiğini söylemişti. Geçenlerde gene gittim, durum aynı değişiklik yok. Daha kötüye gitmediğine sevinmeliyim. Altı ay önce acaba yumurtalarımı dondursam mı diye sormuştum doktoruma…


Peki, yumurta dondurma nedir? Kadınlardan en verimli çağlarında toplanan yumurta hücrelerinin özel dondurma programı sayesinde ileride kullanılmak üzere dondurulmasıdır. Doktorum altı ay önce bana yumurtalarımı dondurmam için uygun vasıfta olmadığımı iletmişti. Genelde üreme fonksiyonlarını kaybedebilecek hastalar ya da kanser rahatsızlığı geçiren hastalara uygulanıyordu. Bu konuyu hep merak etmişimdir, bu sebeple geçen hafta Kadıköy Şifa Sağlık Grubu’ nun konu ile ilgili düzenlediği bir toplantı olduğunu duyunca hemen katıldım. Üreme Teknikleri Direktörü Dr. Engin Enginsu Dr. Engin Enginsu çok değerli bilgiler aktardı:


10 Eylül 2014 tarihinden itibaren Tüp Bebek Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe istinaden Sağlık Bakanlığı diyor ki:

“Düşük over rezervi olup henüz doğurmamış veya aile öyküsünde erken menopoz hikâyesinin üç uzman tabipten oluşan sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda üreme hücrelerini saklatabilir.“

Yani; erken menopoz riski olan kadınlar, özellikle ailesinde erken yaşta menopoza girmiş akrabaları olan kadınların kendisi de erken yaşta menopoza girme riski taşır. Bu nedenle kadınların doğurganlık özelliklerinin ileri yaşlara taşınmasını sağlamak için yumurta dondurma işlemi yapılabilir.


Fizyolojik açıdan baktığımızda her kadın doğduğunda kendisine ait belli bir yumurta sayısına (yumurta rezervi) sahiptir. Yumurtalık rezervini etkileyen en önemli faktör yaştır. İlerleyen yaşla birlikte belli bir hızla yumurta rezervi azalır. Özellikle 35 yaş sonrası yumurtalık kapasitesinde ciddi bir azalma söz konusu olabilir. 40 yaşından itibaren daha dramatik azalma gözlenir. Ortalama 45-50 yaş civarında yumurtalar tükenir ve menopoz dönemi başlar. Artık yumurtalıklar fonksiyonlarını sürdüremez ve adet kanamaları kesilir. Dolayısı ile bebek sahibi olmanız yumurta sayınız ve yumurtanın kalitesi ile alakalı. Burada şu anda erkeğin sperm kalitesinden veya üreyebilmesinden bahsetmiyorum. Erkek tarafında bir sorun olmadığını farz ederek size bu bilgileri veriyorum.


Tüm dünyada uygulanan ve kadınların üreme şansının ileri yaşlara taşınmasını sağlayan “oosit (yumurta) dondurma” yöntemi sayesinde şimdi ileri yaşlarda da sağlıklı doğurganlık dönemi başlıyor. Bu güne kadar sadece yumurtalıkların alınması ya da kanser ve benzeri hastalıklarda kullanılan tedavilerin hem erkek hem de kadın üreme hücrelerinin yok olmasına neden olduğu durumlarda saklanabilen yumurta hücreleri artık yumurta sayısının azalacağı durumlarda da saklanabilmekte. 10 Eylül 2014 tarihinde yayınlanan son tüp bebek yönetmeliği ile oosit dondurma yöntemi, hücrelerin canlılığına zarar vermeden yumurta hücrelerinin sağlıklı şekilde saklanabilmesini sağlamaktadır.


Kadın ve erkeklerde üremeye yönelik fonksiyonların ölçülebilir olması ve tıbbi olarak bu konuda karşılaşılabilecek sorunların çözülebilir hale gelmesi ile önem kazanmaya başlayan üreme sağlığı konusunda tüm dünya gibi Türkiye’de de önemli adımlar atılıyor. Son yıllarda üreme hücreleri ya da embriyolarda uygulanmaya başlanan hızlı dondurma (vitrifikasyon) yöntemi ile artık yumurta hücrelerinin üreme fonksiyonlarını koruyarak dondurulması ve çözüldüğünde sağlıklı embriyoların gelişmesi mümkün olmuştur. Azalmış yumurta rezervi (yumurtalıklarındaki yumurta sayısının yaşa göre daha az sayıda olması / azalması) ya da ailesinde erken menopoz hikayesi olan kadınların yumurtalarının evlilik öncesinde dondurulabilmesinin ülkemizde de yasallaşmasının ardından, artık ileri yaşta da sağlıklı doğurganlık mümkün.


Yumurta saklama işlemi nasıl yapılıyor?

Yumurtalıklardaki yumurta hücrelerinin öncelikle olgunlaştırılması gerekiyor. Bu işlem ise tüp bebek uygulamalarındaki gibi yumurtalıkların ilaçlar ile uyarılmasıyla sağlanıyor. Olgunlaştırılan yumurta hücreleri vajinal yoldan yapılan, yumurta toplama işlemi adı verilen hafif anestezi altında ortalama 10 dakika süren bir işlem sonrasında laboratuvara ulaştırılıyor. Yumurta hücreleri daha sonra vitrifikasyon yöntemi ile dondurularak özel saklama tanklarında saklanıyor.


Ben hala yumurta dondurma konusunda gerekli kritere uyuyor muyum bilemiyorum ama neden olmasın?

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.