Adalarda tatil yapmanın fiyatları tahmin edildiği kadar pahalı değil. Öncelikli olarak Thassos’a nasıl gidebilirsiniz bunu anlatmak gerekiyor.



Thassos'a nasıl gidilir?

İstanbul’dan otobüsle 4 saatlik bir yolculuğun sonunda Alexandroupolis’ye (Dedeağaç) ulaşmış oluyorsunuz. Alexandroupolis’den, Thassos’a geçmeniz için Keramoti’ye gitmeniz gerekli. Dilerseniz direk Kavala’ya da gidebilirsiniz. İki taraftan da Thassos’a feribotlar kalıyor. Keramoti’den Thassos Adası 45 dakika kadar sürüyor. Kavala’dan 1 saat 15 dakika… Feribot fiyatları kişi başı 3,5 Euro. Otobüs bileti fiyatı 30 Euro civarı. Ülkeden çıkış harç bedeli ise 15 TL. Yolculuğunuzun başlangıcında harcadığınız miktar bu kadar.





Thassos’un ilk liman bölgesi Limenas. Bölgede birçok otel bulunuyor. En yüksek fiyat 80 ile 100 Euro arasında değişiyor. Fakat otel önemli değil dolaşmak istiyorum diyorsanız çok daha uygun fiyatlı bir otelde kalabilirsiniz. 6 gece 210 Euro’ya limanın tam karşındaki Hotel Laios’ta kaldım. Oldukça eski bir otel. Ve eski olmasına rağmen bakımlı. Bölgedeki hemen hemen tüm otellerin havuzu olduğunu belirtmekte fayda var…





Thassos’ta ne yapılır?

Kesinlikle tavsiye edebileceğim şey otomobil, motor ya da bisiklet kiralamanız olacaktır. Büyük bir adanın içinde olduğunuzu unutmayın. Gideceğiniz yerlere seyrek saatlerde seferleri bulunan otobüslerle de gidebilirsiniz fakat bu yorucu olabilir. Bunun yerine araç kiralamanız keşif açısından size daha faydalı olacaktır. Bunun için birçok motor kiralayan dükkan görecekseniz. Günlük 10 Euro’ya motorsiklet, pazarlık etmek şartıyla yine günlük 25-30 Euro'ya da otomobil kiralayabilirsiniz. Fakat unutmamalısınız uluslararası ehliyet şart! Şayet kendi arabanızla gidecekseniz uluslararası ehliyetiniz olmadan arabayla Yunanistan sınırından geçemiyorsunuz.




Thassos'ta nerelere gitmeli?

Thassos’ta gidebileceğiniz birçok yer var. Sakin ve doğayla birleşmiş bir cennet düşünün… Thassos’u küçük bir cennet adası olarak tarif edebilirim. Doğaya çok saygılı bir toplumla karşılaşacaksınız. Bir ada nasıl olurda insan işgalinden bu kadar uzak olur? Doğanın bir parçası olduğunu kabullenen ve fazlasını istemeyen bir toplumla karşılaşınca kendi ülkenizdeki adaları düşünüyorsunuz haliyle… En güzel koyları imara açılan ve maksimum 1 hafta içinde yanan ormanları düşündüm Thassos’taki ormanlık alanları gördükçe. Adanın üst kısımlarında konut görmeniz neredeyse imkansız. Sahiller kimsenin tekelinde değil. İnsanlar doğadan ihtiyacı kadar olanı alıp gerisine dokunmamışlar. Zeytin ağaçları, karabiber ağaçları, incir ağacı… Hemen her yerde dalında meyve olan bir ağaç görüyorsunuz.


Limenas’da yürüyüş mesafesinde ilerlediğinizde sahil şeridini görmeye başlıyorsunuz. Kıyılardaki plajların temizliği şaşkınlık uyandıracak derecede. Otelimize çok yakın olan Tarsanas plajı bunlardan birisi. Bir otelin kenarındaki plajdan bahsediyorum… Balıkların kıyıya yuva yaptığı berrak, cam gibi sular… Thassos’taki neredeyse tüm plajlar şezlong ve şemsiyeli. Ve hepsi ücretsiz. Sadece yakınlarında bulunan otel ya da bardan bir içecek almanız yeterli. Örneğin, 1,5 Euro’ya 1 şişe su alabilir ve tüm günü plajda geçirebilirsiniz.





Denize girilecek en güzel yerlerden birisi Aliki. Fethiye Ölü Deniz gibi iki kıyıdan oluşuyor. Bir kısmı daha sakin ve küçük bir koy diğeri ise daha geniş bir plaj. Aliki’ye yatlarla özel turlar düzenleniyor. Orman içinde bir deniz hayal edin. Kumları içinde altın olabileceğini düşündüm… Daha nasıl anlatabilirim bilemiyorum.





Golden Beach adanın en popüler plajlarından birisi. Önü alabildiğince açık çok geniş bir sahil. Aynı zamanda bir karavan parkı. Golden Beach ve diğer plajlarda denk gelebileceğiniz masörler ve masözler var. Uzakdoğu’dan gelen insanlar tüm sahil boyunca dolaşıyor ve eğer isterseniz 15 Euro ila 40 Euro arasında değişen fiyatlarla deniz kenarında masaj yapabiliyorlar.


Thassos'ta ne yemeli?

Thassos’ta tipik Yunan yemeklerinin yanı sıra dünya mutfaklarından da tadabileceğiniz birçok mekan bulunuyor. Öncelikli olarak tzakziki mutlaka tatmanız gereken bir tat. Bir nevi cacık diyebileceğimiz tzakziki yoğurtlu, sarımsaklı, hıyarlı bir sos. Yunan yoğurdu ise işin can alıcı kısmı. Türk yoğurduna göre daha kıvamlı, kremamsı yapıdaki yoğurt diğer malzemelerle birleşiyor ve harika bir tat ortaya çıkıyor. Hemen hemen her yemekle beraber tüketiliyor. Ünlü Yunan yemeklerinden birisi de souvlaki. Domuz ya da tavuk olarak tüketilebilen bir nevi yunan şişi denilebilir souvlaki için. 2-3 Euro’ya 2 şiş souvlaki ve yanında domates, kırmızı soğanla servis ediliyor. Oldukça doyurucu ve çok leziz olduğunu söyleyebilirim. Yemek yiyeceğiniz her mekânda siz istemeden önünüze su geliyor. Suya para verdiğimiz bir dünyada ekonomisi çökmüş bir ülkede temel ihtiyacınızın servis edilmesini ilginç bir şekilde garipseyebiliyorsunuz. Ki aslında doğal olan suya para vermemek…




Yunan yemekleriyle birlikte servis edilen ekmekler tam anlamıyla şahane! Yanında minik tereyağlarıyla gelen ekmekler doğal zeytinyağıyla soslanmış salatalarla çok iyi gidiyor.


Balık yemekleriyse tam anlamıyla harika. Hemen hemen her restoranda bulabileceğiniz balık çeşitleri arasında benim en beğendiğim vatoz kızartmasıydı. Mutlaka deneyin. Yunan yemekleri yanında yaklaşık 40 farklı çeşidi bulunan Ouzo tercih edebilirsiniz. Yunan rakısı olarak geçen Ouzo’nun sertlik dereceleri bulunuyor. 20’lik Ouzo’yla iki kişi rahat rahat yemek yiyebilirsiniz. İçindeki alkol oranına göre değişen Ouzo’lar suyla içilen ve içilmeyenler olarak ayrılıyor. Türk rakısının keskin anason tadına alışkın olanlar için farklı bir deneyim olacaktır.


Kabak ve sebze kızartmaları mutlaka denenmeli. Çünkü bizim yaptığımız kızarma haricinde ince dilimlenmiş sebzeleri çok hafif bir krep sosuna bulayıp kızartıyorlar. Yanında tzakziki ile servis ediliyor.


Mutlaka denemeniz gereken bir diğer yemek moussaka. Yani musakka. Türkçe ve Türk mutfağıyla çok benzer notalar bulabileceğiniz Yunan mutfağını farklılaştıran şey yemek yapma şekilleri. Musakkanın oldukça yağlı bir ağır yemek olduğunu unutup hafifletilmiş halini yiyorsunuz. Bir nevi lazanya gibi gözüken moussaka ve diğer yemeklerde hiç salçaya rastlamadığımı da belirtmek isterim.


Yunanistan’da en büyük sıkıntınız kahvaltı olabilir. Çünkü gittiğiniz mekanlarda Türk kahvaltısı bulsanız da çok çok mütevazi bir şekilde sunuluyor. Peynir, zeytin, salatalık, domates… Hepsi bu. İngiliz kahvaltısı yapmak isterseniz domuz pastırması, domuz sosisi, domates ve konserve fasulye yemeniz gerekiyor. Yunan kahvaltısının ise Türk kahvaltısıyla aynı olduğu söyleniyor… Bunlar yerine her köşe başında denk gelebileceğiniz börekçilerden atıştırmalık alabilirsiniz.Börekçi diyorum çünkü hamur işi satılan Türkiye’deki börekçilerden farksız dükkanlardan bahsediyorum. Peynirli, kıymalı, sosisli börekleri Türk böreklerinden ayıran tek şey daha hafif olmaları… 1 porsiyon böreğe 2 Euro ödeyerek makul bir kahvaltı yapabilirsiniz.


Thassos'ta nerede eğlenilir?

Thassos’ta gece hayatının çok canlı olduğunu söyleyemem. Limenas’taki Aqua Beach akşamları clup oluyor. Buranın dışında Golden Beach’in de akşamları eğlence ve parti alanı olduğundan bahsediliyor.


Thassos genel izlenim

Ada halkının büyük bir kısmı sadece yaz mevsimi için Thassos’a geliyor. Dönemlik dükkanı olan da var daimi olarak adada kalan da. Türklerle birçok benzer noktaları var. Örneğin; çocuklarına kızan annenin terlik sallaması :) Doğaya saygılı ve insanlara saygılı bir yere gideceğinizden emin olabilirsiniz. Öğle saatlerinde birçok dükkânın kapalı olacağını unutmayın. Eczanelerin esnaf mantığıyla çalıştığını söyleyebilirim. Dilediğinde açtıkları dilediklerinde kapadıkları eczaneleri mevcut.


Thassos'ta yapmamanız gereken şeyler

Thassos’a giderken yolcukla ilgili sorun yaşamak istemiyorsanız yanınıza mutlaka harita alın. Ayrıca Türkiye’deki telefon hattınızın ülke sınırları dışında şebeke değiştireceğini unutmayın. Şebeke servisine gerekli talimatları vermezseniz yüklü bir telefon faturası gelebilir. Ayrıca yolculuğunuzla ilgili en önemli detaylardan birisi şu; giderken karayolunu kullanabilirsiniz fakat dönerken uçakla dönmenizi tavsiye ederim. Dönüş yolu çok zorlayıcı olabiliyor. Şöyle ki Thassos’tan, Xanthi’ye gidip oradan İstanbul’a gelmek için oldukça uzun bir yolculuk yaptım. 18 saatin sonunda İstanbul’da olabildim. Almanya’da yaşayan Türklerin tatil dönemi başladığı için pasaport kontrol noktasında 1 km’lik yolu yaklaşık 4 saatte gidebildim. Böyle bir yolculuğun üzerine yorgun bitap düşebiliyorsunuz. Bu nedenle dediğim gibi dönüşte mutlaka uçak kullanın.


*Bu yazı 2015'te yazılmıştır.


Yazı: Pınar Aksu


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Rakı ve domuz etini ne kadar cazip anlatmış arkadaş gidip hemen denicemmm
    CEVAPLA
  • Misafir deniz ürünü yersin rakıda içmezsin.senin tercihin..
    CEVAPLA
  • Misafir sen lahmacun ye
    CEVAPLA
  • Misafir slm. booking condan kalacak yer bakıyorum ama 2 gece için 6000-10000 tl arası fiyatlar çıkıyor bunasıl iş anlamadım gitti.. bir bilen varsa yazabilirmi???
    CEVAPLA
  • zubukzade çok güzel anlatılmış çok faydalı teşekkürler
    CEVAPLA
  • Misafir Arabayla zaten gidiliyor uçağa gerek yok.
    CEVAPLA
  • Misafir bunlara inanıp program yapmayın. alın çantanızı gidin orda gezersiniz.. arabayla gidip uçakla dönmeyin:))
    CEVAPLA
  • Misafir selam
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.