Hande’yle tanışmamız tamamen bir tesadüf. Ben Barselona’ya tatile gitmiştim Hande de tatil dolayısıyla Barselona’daymış. Dört arkadaş tanıştık. Daha sonra Hande bizi yemeğe davet etti ama o iki arkadaşımız yemeğe gelmedi. Biz de baş başa yemek yedik. İlişkimiz bu şekilde başladı. 2003 yılında Madrid’de evlendik. Dilara planlı bir çocuk. Eşim her şeyi organize ettiği gibi bunu da organize etti.

ERKEK BEKLERKEN KIZ OLDU

O dönemde de Şebnem Özinal’la Şefik Öztekin’in Roma’da nikah şahitliğini yapmaya gitmiştik. Orada Şebnem eski usulle yüzüğünü çıkarıp masada çevirdi. Yüzük dönerse çocuk kız oluyormuş, ileri geri giderse erkek oluyormuş. Yüzük de ileri geri gitti. Biz de oğlumuz olacak diye çocuğun adını bile koyduk. Hande 3-4 ay karnındaki bebeği Mert diye sevdi. Sonra ultrasona gittik, doktorumuz çocuğun kız olduğunu söyledi. Hande bunu duyunca şaşırdı. Sanki karnındaki erkek bebeği alıp yerine kız koymuşlar gibi bir üzüntüye kapıldı. Ama ben üzülmedim. Çünkü kız çocuklarına bayılırım.

TAM BİR KOÇ BURCU

Doğumdan sonra astroloji kitabını açıp baktığımda kızımızın koç burcu olduğunu öğrendim. Kitapta şöyle yazıyordu ‘Sakın cezalandırmayın, onunla aşık atmayın, ne diyorsa kabul edin yoksa hatalı siz olursunuz!’ İnanın kızımız koç burcunun bütün özelliklerini de taşıyor. Evin patronu şu an o. Dilara bizim prensesimiz, her şeyimiz. Ama biraz huysuz ve inatçı. Baba olmak deyince önce insan bir havalara giriyor. Çocuk doğana kadar bir şey hissetmiyorsunuz. Ama ben kızımızı ultrasonda gördüğüm an, baba olmanın ne demek olduğunu anladım. Karanlık bir görüntünün içinde Dilara’nın silüeti vardı.

EVHAMLI BİR BABAYIM

Dilara doğduğunda ‘Benim en az bir on altı sene hastalanmamam ve kendime çok iyi bakmam gerekiyor.’ dedim. Doğumdan sonra da çok ağladım. Hastaneye iki kişi gidiyorsunuz üç kişi çıkıyorsunuz bu çok enteresan bir duyguydu gerçekten.

Bir kere bir arkadaşıma ‘Baba olunca ne oluyor? diye sormuştum, o da ‘Haftada en az üç gün evhamlı bir insan oluyorsun.’ demişti. Özetle benim de yaşadığım bu. Evhamlı bir baba oldum çıktım.

BALE AŞIĞI

Dilara benimle ve annesiyle yaptığı aktiviteleri ayırıyor. Benimle odasında şarkı söyleyip resim yapmayı seviyor. Annesiyle de genellikle yapboz yapıyorlar. Kızımın matematik zekası pek yok. Rakamları sevmiyor. Müziğe ve dansa çok büyük bir ilgisi var. Televizyonda sürekli bale seyrediyor. Daha 1 yaşındaydı ben onu Buz Balesi’ne götürdüm. Keyifle seyretti. Büyük ihtimalle görsel sanatlarla ilgilenecek diye düşünüyorum.