Kütüphaneci bir arkadaşımdan ilk duyduğumda, ne güzel bir oluşum, diye aklımdan geçirmiştim. Hem ev hem kütüphane... İnsana sıcacık hisler uyandıran iki mekan. Çocuk kitapları yazarı Sevim Ak ile yazar-çizer Behiç Ak'ın babaevlerinden söz ediyorum. "Ev Kütüphanesi" adını verdikleri bu mekan; kitap okuma, ödünç alma ve kitap konuşmaları için her cumartesi çocuklara açıyor, onları konuk ediyorlar. 9-11 ve 11-15 arası çocuklar için iki grup oluşturulmuş. İkinci grup, Kitap Kurdu Kulübü. Çocuklar kitapları okuyup geliyor, konuk editörler, yazarlar eşliğinde kitap irdeleniyor, çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Konser bile veriliyor bu kütüphanede. Şubadap Grubu'nun yaptığı gibi.


2.5 yıl önce açılan ve bu yıl Okul Kütüphanecileri Derneği'nden Kütüphane ve Okuma Kültürüne Katkı Ödülü de alan Ev Kütüphanesi'ne iki hafta önce oğlum ve kızımla birlikte gittik, büyülendik. Bahçe katı bir apartman dairesi, öyle güzel düzenlenmiş ki; insan o evden çıkmak istemiyor, aklı kitaplarda kalıyor. Bir ev kütüphane olursa, kitapla doldurulursa, çocuklarla birlikte kitap okunup, çeşit çeşit atölyeler düzenlenirse nasıl olur, sorusunun yanıtını veren bir proje.


Geçen cumartesi, kızımla yine gittim, Kadıköy Feneryolu'ndaki Ev Kütüphanesi'ne. Bu kez Sevim Hanım ile söyleştik:


Ev Kütüphanesi'ni kurmaya nasıl karar verdiniz? Bir modeliniz var mıydı? Kuralı kaç yıl oldu?

Anne ve babamın son 10 yılını geçirdiği evi zamanla kütüphaneye dönüştürme fikrini uzun süredir düşünüyordum. Başlangıçta Kültür Bakanlığı ve Belediyelerle işbirliği içinde olmasını önemsemiştim. Ama geçen zaman içinde resmi kimliği olmayan sivil bir girişimin avantajlarını düşünerek Ev Kütüphanemiz’i oluşturduk. Örnek aldığımız bir çalışma olmadı. Hayal kurduk sadece. Behiç Ak ile beraber önce kendi kütüphanelerimizdeki çocuk gençlik kitaplarını buraya yerleştirdik. Sonra yeni kitaplar aldık. 2.5 yıldır belirli günlerde çocuklara açıyoruz.




Behiç Ak, Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı isimli kitabı üzerine çocuklarla sohbet etti.


Laboratuvar gibi

Amacınız neydi? O amaca ulaştınız mı? Geldiğinizi noktada şaşırdığınız şeyler oldu mu?

Kitap sevgisi oluşturmak, çocukların kitaplara erişimini ve etkin iletişimini kolaylaştırmak, çocuk- gençlik kitabıyla ilgili arkadaşlarımızla güçlerimizi birleştirip deneyimler yaşamak, kitap konuşup, kitap tartışmak gibi düşüncelerimiz vardı. Burası ilk günden gün beri kitap dostları ve bizim için bir laboratuvar gibi oldu. Her etkinlik bize yeni düşünce kapıları açıyor, çocuklarla beraber düşünüyoruz, birbirimizden çok şey öğreniyoruz. En sevdiğim şey, çok söz etmeden birbirimizin dilini anlayabilmemiz. Yazar, çizer, editör dostlarımızla atölye öncesi içerik ve yapılacak işlerle ilgili uzun uzun konuşmuyoruz. Ön provalar, çalışmalar yapsak da çalışmaya ket vuracak, özgürlüğü kısıtlayacak tartışmalar hiç yaşamıyoruz. Bu uyum, ortak dil ve güzel işbirliği beni çok heyecanlandırıyor. Çocuklara da olumlu yansıyor. Buraya bir kere gelen arkadaşlarımız, yeni bir çalışmayı paylaşmak için kapımızın açık olduğunu biliyorlar.


'Sürekliliği önemsiyoruz'

On bin kitabınız olduğunu, whatsapp grubunuz ile 150 ebeveyne ulaştığınızı biliyorum. Doğru mu? Hedefleriniz neler?

Kitap sayısını tam bilemiyorum. On bine yaklaşık diyelim. Her hafta piyasaya yeni çıkan kaliteli kitaplarla Ev Kütüphanemiz zenginleşiyor. İçerik, dil, grafik açıdan sevdiğimiz kitaplarla çocukları tanıştırmayı önemsiyoruz. Dil yanlışlarıyla dolu, özensiz hazırlanmış kitaplara yer vermiyoruz. Duyurularımızı kapalı bir gruba yapıyoruz. Bu grup öncelikle Feneryolu çevresindeki okullarda çocukları olan kitapsever ailelerden oluştu. Giderek gelişti. Bugün Beylikdüzü, Levent, Gaziosmanpaşa’dan çocuklar bile geliyor. Daha çok çocuk kendilerine sunulan bu zengin kütüphaneden yararlansın isteriz elbette. Öncelikle sürekliliği önemsiyoruz. Müze gibi gezilsin, ilk gelişte ödünç kitap alınsın, sonra hiç uğranmasın… vs. istemeyiz. Ortak bir zenginliği paylaşmak, kitabın elden ele geçmesi, başkasının da okuyacağı düşüncesiyle okurken özenli davranılması, çocuk kitaplıklarının oluşumunda buradan alıp okudukları kitapların da yer alması bizi mutlu ediyor. Hafta sonu etkinlikleri için 15-20 çocuk katılımı uygun şimdilik. Katılım artışı, kaliteyi ve yoğunlaşmayı da azaltıyor.




Çeşit çeşit atölye


Müzik, kitap, felsefe etkinlikleri yapıldığını biliyorum. Yakınlardaki etkinliklerden söz eder misiniz?

Etkinliklerimiz bir kitapla, öyküyle bağlantılı olarak gerçekleştiriyoruz. Yazarlar ve çizerler kendi eserleri üzerinden atölyeler yapıyorlar, bestecileri, ressamları, mimarları tanıtan etkinlikleri de konuyla ilgili sanatçı dostlarımız gerçekleştiriyor. Çocuk ve Felsefe dizisi, farklı kültürlerden masal canlandırma etkinliklerimiz, yazar buluşmalarımız sürecek. Kitap Kurdu Kulübümüzü çok önemsiyoruz. Değerli editörlerimiz, sevgili Tülin Sadıkoğlu Ve Mehmet Erkurt her ay seçilen bir kitabı çocuklarla didik didik konuşup tartışıyorlar.


Dijital çağ masum değil

Yaşantımız giderek dijitalleşiyor ve çocuklar bu durumdan çok etkileniyor. Davranış biçimleri giderek farklılaşıyor, biz ebeveynler çocuklarımıza kitap okutmakta güçlük çekiyoruz. Çocuk edebiyatı yazarı olarak, günümüz çocuklarına yönelik gözlemleriniz neler? Biz ebeveynlerin kaygılarını taşıyor musunuz?

Bu neslin çocukları dijital gelişmeler çağına doğdular. Ayrıca aileler toplumsal ayrışmaların yarattığı güvensiz ortamlar yüzünden kaygılılar. Evlere kapanan çocuklar gerçek hayattan ve doğadan hızla uzaklaşıyorlar. Dijital ortama kaçışın handikapları çok fazla. O ortam her şeyiyle masum değil, çocuk tüketici oluşturmak için açılmış tuzaklarla dolu. Çocuklar hıza odaklı, şiddet, korku, vurdu-kırdılı oyunlarla heyecanlandırılmak isteniyor. Bu tuzağa kolayca kapılan çocuk, kitabın hayal kurdurtan yavaş evreniyle bağ kurmakta zorlanıyor. Aileler çocuklarla konuşmak ve tartışmak yerine, onun sessizce bir köşede bu oyuncaklarla zaman tüketmesine seyirci kalıyorlar. Bunların etkilerini ben de atölyelerimizden çıkan çalışmalardan gözlüyorum. Ahlaki ve etik değerlerin gelişmeye başlaması geri kalıyor mesela. O yüzden akıl yürütmeye, tartışmaya, kendini ifadeye, eleştiriye yönelik aktiviteler düzenliyoruz.





Yazmak, çizmek ve Ev Kütüphanesi dışında çocuklara yönelik başka projeleriniz var mı?

Okullardaki okuma etkinlikleri ve söyleşilere katılıyorum. Sanat-kültür, edebiyat etkinliklerini izliyorum.


Bu arada sizin Güneşin Çocukları kitabınızdan yola çıkan üniversiteliler vardı. Hatta ben Hürriyet Kampüs için "Güneşin Çocukları" diye bir haber yapmıştım. Şimdi Güneşin Çocukları neler yapıyor?

Onlar Marmara Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu bir gruptu. Yıllar içinde dernekleşme sürecine girdiler. Bir Çocuk Bir Umut Derneği oldular. Grubun Anadolu’daki köy okullarına kurdukları kitaplıklara katkılarımız sürüyor.


Röportaj: Hayriye Mengüç

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.