Sömestr tatilinde çocuklar için oldukça eğlenceli bir müzikli tiyatro oyunu var. İçerisinde hem sevilen şarkıcı Pamela, hem de sevilen kahraman Keloğlan olunca doğal olarak büyük ilgi görüyor. Çocuklar için de türlü etkinlikler düzenleyen İş Sanat, bu sezon ilk kez sahnelenecek yeni müzikli tiyatro oyunu ile küçükler kadar yetişkinlere de hitap ediyor. Zekâsı ve hazırcevaplılığıyla 7’den 70’e herkesin sevdiği Keloğlan, bu defa da “Bir Varmış Hiç Yokmuş” adlı oyun ile kendini bir dizi maceranın içine sokuyor.


Bu ilgi çekici oyunun başrollerinde sevilen şarkıcı Pamela’ya Serhan Keskin eşlik ediyor. 8 Şubat’ta yine miniklerle buluşacak olan Pamela Spence ile Keloğlan’ı, sevdiği karakterleri ve çocuklara hitap etmenin güzel taraflarını konuştuk.


Sizi Keloğlan “Bir Varmış Hiç Yokmuş” müzikalinde izliyoruz. Biraz projeden bahseder misiniz?

Işıl Kasapoğlu’nun yazıp sahnelediği bir orta oyunu. Alışılagelmiş Keloğlan masalının alışılmışın dışında sergilendiği bir oyun aslında ve aynı zamanda bir müzikâl. Biliyorsunuz ki Anadolu’nun zengin destanları ve masalları içinde bir elmas gibidir Keloğlan.


Çocuklar için sahnede olmak nasıl bir his?

Çocuklar için bir şeyler yapıyor olmak aslında toplum için çok gerekli. Ne kadar çok kültüre, sanata alışkın ve eğilimli çocuk yetiştirirsek ülkenin geleceğini o kadar garanti altına almış oluruz. Üstelik biliyorsunuz ki, çocuklar saf ve masumdur. Eğer ki biz sahnede onları güldürebiliyor, keyiflendirebiliyorsak bu aldığımız en doğru düzgün geri bildirimdir. Çocuklar bir suç işlemediği sürece yalan söylemez buna ihtiyaç da duymaz. Bu sebeple çocuklardan alınan geri bildirim, en doğru eleştiri olacaktır. Üstelik bugünün çocukları yarının yetişkinleri.


Oyunda meddah, orta oyunu, Hacivat ve Karagöz gibi geleneksel Türk tiyatrosu öğeleri ve Anadolu’nun zengin tekerleme ve masal karakterleri bir arada... Sizde başroldesiniz, hatta birçok rolde...

Oyunda benim ve herkesin canlandırdığı pek çok rolümüz var. Ben Keloğlan’ın annesi, arı, Karadeniz balıkçısı gibi rollerde de varım bu oyunda.


Keloğlan denildiğinde sizin aklınıza ilk ne geliyor?

Kel kafalı bir erkek çocuğu.


Sizi hangi anlamda etkiliyor” diye soracaktım...

O saf, içinde kötülük barındırmayan Anadolu çocuğu. Artık o kadar bulunmaz bir şey ki... Böyle insanları alıp camdan fanusa koyasım geliyor bazen.



Küçükken çocuk oyunlarına gider miydiniz?

Tabii ki devamlı giderdim. Sanıyorum tiyatro okumuş olmamdaki en büyük etkenlerden biridir bu. Burada aile bireylerinin rolü çok önemli. Çocukları kültürel etkinliklere götürmelerini rica ediyorum. Üstelik artık o kadar keyifli ki gerek tiyatro olsun gerek sinema, hem küçükler hem büyükler aynı anda eğlenebiliyor.


Çocuklar için proje yapmanın kolay ve zor yanları neler?

Kolay yanı yok aslında ama keyifli yanları var. Bir çocuğun yüzündeki gülümseme, gözlerindeki parlama bazen dünyadaki birçok şeyden daha değerli.

Müzikalde oynamak herkesin rüyası ve siz bunu hep yaşıyorsunuz...

Hem tiyatro hem müzikal arayıp da bulamadığım şeydi. Öncesinde “Pamuk Prenses ve 7 Cüceler” oyununda kötü kraliçeyi canlandırmıştım zaten.


Çocukken sizin en sevdiğiniz karakter kimdi?

Arı Maya’yı çok severdim ben. Yani bilemiyorum ki çocuksun sonuçta. Bana sevimli güzel gelen bir yanı vardı muhakkak. Kim bilir?


Tiyatrodan müziğe zaman kalıyor mu, yok mu yakında yeni şarkı ya da albüm?

Tiyatrodan fırsat buldukça albümle ve kliple ilgili çalışmalara devam ediyorum. Yakın zamanda yeni bir single çıkaracağım.


Sömestr tatili için çocuklara neler önerirsiniz?

İçlerinden geldikleri gibi yaşasınlar. Şu an tek görevleri var o da çocuk olmak. Oyun oynayıp enerjilerini dışarı atsınlar, bol bol sinemaya gitsinler, bir de “Keloğlan” a gelsinler. Hepinizi çok seviyorum.


Röportaj: Ekin Türkantos

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.