Merhamet dizisinde Sermet Karayel karakterine hayat veren Mustafa Üstündağ, joker bir rol olduğunu ve bunu avantaja çevirdiğini söylüyor: “Ben Kahperengi’yi tekliften sonra okudum. Kitapta Sermet yok. Ama senaryoyu okuyunca canım çekti, ağzım sulandı.”


Beş yıl önce tanıştık Mustafa Üstündağ’ la. Kurtlar Vadisi’ nde Muro karakterine hayat veriyordu. Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisi ’ ne filminde de beraber çalıştık. Ben filmin kamera arkası belgeselini çekmiştim. O nedenle sektörde en iyi tanıdığım oyunculardan biridir Mustafa. O; iyi kalpli, paylaşmasını bilen, hesapsız biridir. Geçtiğimiz gün Merhamet dizisini bahane edip Anadolu hisarı’ nda buluştuk. Bu kez karşımda daha mutlu bir Mustafa oturuyordu. Ben onu çok iyi tanıyorum ama siz de tanıyın istedim...

Kalabalık bir ailenin içinde fırlama bir çocuk muydun?

    Tabii ki... Biz son sokak çocuklarıyız. Mersin’de doya doya bir çocukluk yaşadım. Kalabalık bir evde büyüdüm. Ben çok küçük yaştayken ablamı kaybettiğimiz için onun travması hep vardı. Sonrasında kardeş gibi arkadaşlarım oldu. Bir tek akşamları eve girince yalnızlık basıyordu. Belki benim hayal gücümü o geliştirdi.


    Oyunculuk nereden çıktı?

      Kirvem Mesut Ülgen, Anadolu Cam Sanayi’ nin fabrikasında çalışan işçiydi. Tiyatro grupları vardı. Ben de provalara gidip geliyordum. Kuvvetle ihtimal o zaman özendim.

      İstanbul'a neden geldin?

        Oyunculuk yapmak için gelmek gerekti. İlk sene konservatuvarı kazanamadım. Konuşmamda diyalekt vardı. Hiç bir oyun okumamışım. Sonra bir çocuk tiyatrosunda çalışmaya başladım. En güzel dostlarımdan Bülent Şakrak’ la tanıştım. Bayağı mücadele verdikten sonra Müjdat Gezen’ e girdim.


        Yıllarca sektördeydin ama biz seni Muro olarak tanıdık...

          Sebat ettim. Mesleğime hiç ihanet etmedim. İyi bir yapımın içine girdim. Çok seyredilen bir işti. Performansımı zorladım ve bunun önünü kapatmadılar. Mesleğimi çok sevdim. Topu alıp gol atabilmek için çok çalıma girdim. Herkesin bir rolü var, bir gün karşısına geliyor.


          Muro serüveni bittikten sonra hayal kırıklığı yaşadın mı?

            Yaşamaz mıyım? “Ne yapacağım?” dediğim anlar oldu. Bir rüzgâra kaptırdım. Az kalsın savruluyordum. Bana hep komedi işleri gelmeye başladı, kabul ettim. Ama dizi sa dece bir oyuncunun üzerine kurulursa çöker. Ben bunu fark edemedim. O süreç beni çok üzdü. Neyse ki, toparladım. Şükür Rabbim yardım etti.


            Gelelim Merhamet’ e... Kahpe rengi romanın da olmayan bir karakter Sermet. Bu senin için avantajmı oldu?

              Bana senaryo geldi. Sonra Kahpe rengi’ yi okudum. Evet Sermet romanda yok. Merhamet’ i okuyunca canım çekti, ağzım sulandı. “Bu rol benim kalemim, ben bu rolü iyi oynarım” dedim. Romanda olmamamı da avantaja çevirdim. Joker bir rol Sermet. Özgürce oynuyorum. Ayrıca iyi bir kadro, yapım şirketi, yönetmen ve kanal var. Daha ne olsun?


              Ekiple uyumunuz nasıl?

                Yönetmenimiz Çağatay Tosun ekibini seven, başarılı bir orkestra şefi. Gül Oğuz, dünya tatlısı bir yapımcı. Özgü’ yü (Namal) bu işte tanıdım. Yetenekli, iyi bir oyuncu. İbrahim (Çelikkol) kendini geliştirmiş biri. Riske giriyor. 17 yaşını da kendisi oynuyor ve çok başarılı. Burçin (Terzioğlu) kendini ispatlamış bir oyuncu. Yetenekli insanlar bir arada. Di zinin hiç bir yerinde fire yok. Allah nazardan saklasın. İnşallah böyle sürer. Çünkü bizden, bizim içimizden bir iş. Bu, çok önemli. Kendi hikâyemiz olduğu için de sahip çıkabiliyoruz. Seyirci empati kuruyor, içine girebiliyor, katarsis yaşıyor.


                90’lar sahnelerini çekerken sen ortamı şarkılarınla şenlendiriyorsundur...

                  O dönemi bol bol konuşuyoruz. Bir yandan çok eğlenceli, diğer taraftan canım acıyor. Ben 1996’da liseyi yeni bitir miştim. Babam sağdı. Oralara gidince canın acıyor. Benim çocukluğumda memleketim portakal kokuyordu, şimdi kebap kokuyor. İnsan kendi geçmişiyle yüzleşiyor.


                  Evlilik adamı olgunlaştırıyormuş

                  Tiyatro kurdun. İlk oyun Islah Evi nasıl gidiyor?

                    Engin Alkan çok iyi bir reji çıkardı. Didem Balçın, Kenan Ece ve ben ters köşe rollerle iyi performans çıkardık. Tadından yenmez bir şey çıktı. Oyun güzel gidiyor ve yerini de bulmaya başladı. İki aya kadar yeni oyun hazırlıklarına da başlıyoruz.


                    Evlilik seni olgunlaştırmış galiba...

                      Evlilik adamı olgunlaştırıyor. Ben bir aileye mensuptum. Şimdi Ecem’ le bir aile kurduk. Sonra Allah nasip ederse bizimde kabilemiz artacak, çocuk yapacağız.

                      Birbirinizi eleştiren bir çift misiniz?

                        Tabiiki. Ben karıma riyakârlık yapamam. Bir şey kötü giderken “Her şey harika ” diyemem. Onu zaten insanlar bize sü rekli yapıyor. Birbirimize en net olmamız gereken insanlar biziz. Çok şükür evliliğimiz üç yıla doğru gidiyor.


                        Dizilerde ojeli köy kadınları var

                        Merhamet’ te Sermet kötü adam ama sen muzipliğini de çıkarıyorsun... Çünkü insanı oynuyorum. Yeryüzünde gülmeyen, ağlamayan, sinirlenmeyen, korkmayan, âşık olmayan insan var mıdır? Bizim böyle karton karakterle rimiz var dizilerimizde. Ben bir aktör olarak hayatımda böyle oynamayacağım. Oynanan en kötü adamın bile bir insan yanı vardır. Bizim saçı bozulmayan, terlemeyen, gömleği buruşmayan, yataktan makyajlı kalkan, burnu yapılı, elleri ojeli köy kadınlarımız var.


                        Röpartaj: Oya Doğan

                        Facebook Yorumları

                        YORUMLAR

                        Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

                        İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.