Balerinlerin zor hayatını ve ayaklarının neler çektiğini Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin üç sanatçısı Almula Ersoy, Elif Aktar Fırat ve Ayşe Fidanlık anlattı. Onlar açık ayakkabı giyemiyor, kumsalda bile kapalı terlikle geziyor.




Leonardo da Vinci “Ayak, 26 kemik, 114 bağ ve 20 kastan oluşan bir sanat eseridir” demiş. Bu sözü anımsayınca Çaykovski’nin Kuğu Gölü balesini sahneleyen balerinlerin o muhteşem titreme hareketini yapmak için vücutlarında ne kadar çok yeri çalıştırdıklarını düşündüm. Bu tür bir görsel şöleni yaratan balerinlerin ayakları neler çekiyordur kim bilir! Beyaz tütsüleri, incecik bedenleri ve sahnedeki büyüleyici figürleriyle birçok kadının yerinde olmak istediği balerinlerin sahnede acı çektiğini biliyor muydunuz? Çoğu zaman çatlak, kesik ayaklarını, yaralı parmaklarını, pointin içine sokup gülümseyerek işlerini yapıyorlar. Tıpkı toprakla uğraşan kadınların nasırlı elleri gibi, onların da ayakları nasırlı. Birçoğu açık ayakkabı giyemiyor, kumsalda bile kapalı terlikle geziyor. Biblo gibiler ama onlar da kadın. Regl olmak, hamile kalmak, kilo almak onlar içinde olağan bir şey. Kimi hamilelik sonrası aldığı kiloları vermek için aç kalıyor, kimi bu zor sanat için sakatlanıp sahnelere veda ediyor. Balerinlerin hayatını Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin üç sanatçısı Almula Ersoy, Elif Aktar ve Ayşe Fidanlık anlatıyor.




‘Ayaklarımı yıllarca kuma gömdüm’


Almula Ersoy, 15 yıldır profesyonel olarak sahnelerde. Balenin vücudunda deformasyona yol açabileceğini bildiği halde mesleğini severek yapanlardan. Ersoy, opera binaları dışında ayaklarını yıllarca gizleyerek dolaşmış. “Bir kadın olarak ayaklarımı hiç sevmedim” diyor ve şöyle devam ediyor: “Kimi zaman kesiklerle dolu ayağımı pointin içine sokmak zorunda kalıyorum. Ayağımdaki kesik yüzünden sahneye çıkmamak gibi bir lüksüm hiç olmadı. Ne zaman kumsalda otursak ayaklarımı kumun içine gömerdim. Bir dönem sonra ayaklarımdan utanmamam gerektiğini anladım. Çünkü onlar gurur kaynağım.” Bir çocuk annesi Almula Ersoy, hamileyken 90 kiloya ulaşmış, sonra sadece çorba içerek eski formunu kazanmış.




‘Hamile olduğumu bilmiyordum'


Elif Aktar Fırat da 16 yıldır sahnede... Fırat, bebek bekliyor. Bu yüzden sahnelere bir dönem ara verecek. “En son Bursa turnesine katıldım. Hamile olduğumu bilmiyordum. Bugüne kadar sahne aldığım en güzel temsildi. Bursa’nın havası bana ne kadar iyi geldi diye düşünüyordum. Döndükten sonra hamile olduğumu öğrendim. Boynumda protezlik fıtık, sol alt adelemde yırtıklar, sol kolumda sinir sıkışması var. Ben mesleği bırakmak istemesem de bir gün o beni bırakacak ama mümkün olduğu kadar uzun süre işimi yapmak istiyorum” diye anlatıyor baleyle bağını.




Saniyelik hata ve kararan sahne


Komşu kızının zayıflamak için gittiği bale kursuna öylesine yazılan Ayşe Fidanlık’ın hikâyesi ise daha farklı. O sadece 12 yıl sahnede kalmış. Çünkü ayakları onu yarı yolda bırakmış. Provalar sırasında dizinin dönmesiyle kopan ayak bağları onu sahnelerden koparmış. Fidanlık yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “O kadar çok sordum ki neden ben diye... Bir anlık yanlış basmanın tüm hayatımı bu kadar değiştireceğini hiç düşünmezdim...”






Refika Karabacak

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir elifciğim sen balerin olarak yaratılmışsın o kadar güzel sahdede oynadığın temsili ifade ediyorsunki ben balerini görsel olarak biliyordum ama seni tanıdıktan sonra hayatıma o kadar güzel duygular kattınki sen çok üstün birisin kadife gibi kalbinle mutluluk saçıyorsun seinle gurur duyuyorum kardeşimin kızı.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.