Charlize Theron'un en iyi 10 filmi
-
Efsanevi Mad Max serisinin yeni filmi "Mad Max: Fury Road"da Furiosa karakterini oynayan Charlize Theron, Oscar ödülünü de kazanmış başarılı bir oyuncu. Süper model kadar güzel olmasına karşın bir seri katil ya da işçi sınıfından bir kadın karakteri de inandırıcı kılabiliyor. İşte Theron filmografisinden seçtiğimiz 10 film...
1 / 11 -
Şeytanın Avukatı-1997 (Devil's Advocate)
Yönetmen: Taylor Hackford
İşte onu uluslararası yıldız yapan film! Al Pacino ve Keanu Reeves gibi iki starın gölgesinde kalmadan, sadece güzelliğiyle değil oyunculuk performansıyla da göz dolduran Theron, bu filmden sonra Hollywood'un aranan oyuncularından biri oldu. "Şeytanın Avukatı"nda Pacino hukuk firması sahibi 'Şeytan'ı, Reeves onun baştan çıkarmaya çalıştığı genç avukatı, Theron ise avukatın kafası karışık genç eşini oynadı.
2 / 11 -
Tanrının Eseri Şeytanın Parçası-1999 (The Cider House Rules)
Yönetmen: Lasse Halström
John Irving'in kendi romanından senaryolaştırdığı film, yetimhanede büyümüş Homer'in (Tobey Maguire) hayatı ve aşkı keşfetme serüvenini anlatıyor. Theron, kürtaj yaptırmak için sevgilisi Wally ile birlikte yetimhaneye gelen Candy rolünde. Homer ve Candy, Wally savaşa gidince birbirlerine âşık oluyor. Kürtaj ve ensest gibi konuları da ele alan bu büyüme öyküsünün en iyi tarafı ahlakçılıktan uzak durması. Theron, filmin en iyi performanslarından birini çıkarıyor.
3 / 11 -
Cani-2003 (Monster)
Yönetmen: Patty Jenkins
Seri katile dönüşen fahişe Aileen Wuornos'un gerçek hikâyesi... Yönetmen Jenkins'in senaryosunu da yazdığı film için Theron, makyaj marifetiyle güzelliğinden vazgeçti ve muhteşem bir performans sergiledi. Beden dili, konuşması ve bakışlarıyla adeta Aileen'e dönüştü, seyircinin Charlize Theron olarak tanıdığı kişiyi unutturdu. Performansı neredeyse filmin bütününden daha çok beğenildi ve konuşuldu. Oscar'la da taçlanan Aileen Wuornos karakteri hâlâ kariyerinin en iyi rolü.
4 / 11 -
Karşınızda Peter Sellers-2004 (The Life and Death of Peter Sellers)
Yönetmen: Stephen Hopkins
Ünlü aktör Peter Sellers'in eksantrik bir kişiliğe sahip olduğu, çalıştırdığı yönetmenlere neler çektirdiği ve kadınlarla olan tutkulu ilişkileri sinema camiası tarafından iyi bilinirdi. Seyircilerin ise bu filme kadar bunlardan pek haberi yoktu. Theron, mini bir TV dizisi olarak çekilen ve sinemalarda da gösterime sunulan filmde anahtar niteliğinde bir roldeydi. Sellers ile 4 yıl evli kalan ve onun birçok tuhaflığına şahit olan İsveçli güzel oyuncu Britt Ekland'ı canlandırdı.
5 / 11 -
Tek Başına-2005 (North Country)
Yönetmen: Niki Caro
Film, çalıştığı madendeki erkek işçilerden gördüğü kötü davranış ve cinsel tacizler nedeniyle dava açarak ABD hukuk tarihine geçen Lois Jenson'ın hikâyesinden esinleniyor. Çocuklarına daha iyi bir hayat sağlamak için madenlerde çalışan Josey Aimes, kadınları istemeyen erkek işçilere karşı tek başınadır. Başlangıçta babası dahi yanında değildir. Süper modelleri aratmayan bir güzelliğe sahip olan Theron, Oscar'a da aday gösterildiği filmde işçi sınıfından bir kadını inandırıcı bir biçimde canlandırmayı başarıyor.
6 / 11 -
Tanrının Vadisinde-2007 (In the Valley of Elah)
Yönetmen: Paul Haggis
Irak savaşından sağ olarak ülkeye dönen oğlunun kayıp olduğunu öğrenen baba, olayı araştırmaya başlar. Birkaç gün sonra oğlunun ölüm haberi gelir... Oscarlı "Çarpışma" (Crash) filminin yönetmeni Haggis, ABD yakın tarihinin karanlık noktalarında dolaşıyor. Tommy Lee Jones, eski Vietnam gazisi baba karakterinde filmin merkezi konumunda. Bir polis dedektifini oynayan Charlize Theron ise öne çıkmaya çalışmayan sade ve doğal oyunuyla rolünün hakkını veriyor.
7 / 11 -
Aşk Ateşi-2008 (The Burning Plain)
Yönetmen: Guillermo Arriaga
Theron filmde, fazla seçici olmadan erkeklerle birlikte olan, mutluluğu hayatından çıkarmışa benzeyen Sylvia'yı oynuyor; karakterin saklamaya çalıştığı ıstırabı incelikle yansıtıyor. Film, Sylvia'nın geçmişi ile şimdiki zamanda yaşadıklarını paralel olarak anlatıyor. Jennifer Lawrence ve Kim Basinger'ın da oynadığı filmde Theron, Sylvia ile kariyerinin en iyi performanslarından birini çıkarıyor ve "acıların kadınlarını" oynamak konusunda eşsiz bir tarzı olduğunu bir kez daha gösteriyor.
8 / 11 -
Hancock-2008
Yönetmen: Peter Berg
Eğlenceli bir süper kahraman komedisi. Hancock (Will Smith), Superman'i aratmayacak kadar güçlü ama hem davranış hem de alkol problemi var. Kahramanlık yaparken savruk, dikkatsiz ve duyarsız. Çevreye ve insanlara zarar veriyor. Kimse onu sevmiyor ve Ray (Jason Bateman) Hancock'un imajını düzeltmek için çalışmalara başlıyor. Theron, Mary rolünde Smith ve Bateman'e göre daha geride ama her zamanki gibi varlığını hissettirmeyi başarıyor.
9 / 11 -
Yol-2009 (The Road)
Yönetmen: John Hillcoat
Cormac McCarthy'nin romanından sinemaya uyarlanan film, geleceğin ABD'sinde geçiyor. Uygarlığın bittiği, yamyamlığın alıp başını gittiği karanlık bir dünyadayız. Bir baba (Viggo Mortensen), küçük oğluyla birlikte çetelerle mücadele ederek, daha iyi bir yaşam umuduyla güneye doğru ilerliyor. Charlize Theron ise filmin "flash-back" (geriye dönüş) sahnelerinde öykünün karanlığını aydınlatan bir ışık misali, anne ve eş olarak geliyor karşımıza.
10 / 11 -
Prometheus-2012
Yönetmen: Ridley Scott
Yaşamın kaynağını bulmak için gittikleri gezegende ölümle burun buruna gelenlerin öyküsü. "Alien" serisinin genel özelliklerini taşıyan bir gerilim filmi. Charlize Theron, filmde onu görmeye pek alışık olmadığımız bir karakterle geliyor karşımıza. Meredith Vickers, menfaatlerinin peşinde insanları kullanmaktan kaçınmayan, güçlü, hırslı bir karakter. Theron, bu soğuk, duygusuz ve katı karakteri başarıyla yorumlayarak filme elinden gelen katkıyı yapıyor.
11 / 11
YORUMLAR