Son yıllarda özellikle kadın cinayetleri ve taciz vakalarında dikkat çeken “sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklandı” ifadesini sıkça duyar olduk. Günlerdir sosyal medyada tepkiler yağan Batman’da 18 yaşındaki İ.E’ye tecavüz eden ve intihara sürükleyen uzman çavuşun tutuklanması, bu konudaki yakınmaları yeniden gün yüzüne çıkardı.


Bir Twitter kullanıcısı “Artık profilim amacından çıkarak adaletin sosyal medyada işlemesi için attığım Twitlerle doldu. Bugün kim öldü, kim tecavüze uğradı, kim intihar etti, hangi çocuk kaçırıldı deyip kimin hakkını savunacağıma bakar oldum” diyerek binlerce kullanıcının düşüncelerini dile getirir bir twit attı.


Twitter için “Türkiye’nin en büyük adalet sarayı” diyen de var, “Geldiğimiz noktada adalet bekleyenler için çok vahim. Evlatlarımızı kötülüklerde nasıl koruyacağız” diyen de...


Öte yandan 2008 yılında bir kadına tecavüz edip 23 yıl ceza alan ve yeni çıkan sosyal medya yasasındaki ’unutulma hakkı’ kapsamında hakkındaki haberleri kaldırmak isteyen milli güreşçinin ise bu olaydan haberdar olmayanların, dün ilk beş gündem arasına girmesiyle olayı duyması, ilginç bir durum yarattı. Toplumsal tepkinin göstereceği seyrin, milli güreşçinin unutulma hakkı kapsamındaki isteğini nasıl etkileyeceği merak konusu.


Bu sabah uyandığımızda ise Kilis’teki bir pratisyen hekim kadının takıntılı aşkı, Twitter gündeminin ikinci sırasında.

Sorular, sorular...

Niçin böyle oluyor? Hukuk, sosyal medya tepkilerine göre mi şekil alıyor? O halde sosyal medya hukukun üstünde midir? Adaleti sosyal medyada arayıp bulmak, bu toplumu nereye götürecek?. Soruları daha da çoğaltabiliriz ve bu soruların yanıtlarını bulmak tahminimizden uzun bir zaman alabilir.


Ancak bir gerçek var ki; bu yılın ilk 8 ayında 205 kadın, şiddet sonucu öldürüldü.


Duygu Delen, son kurbanlardan. Gaziantep’te bir apartmanın 4’üncü katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Daha önce ehliyetsiz ve alkollü araç kullanırken başka bir kadını öldürmüş ve serbest kalmış şüpheli, tutuklandı. Duygu camdan düştü, diyerek şimdi de serbest kalır mı acaba? Daha önce Şule Çet ve Rabia Naz davalarındaki gibi, bu davada da gizlilik kararı bu nedenle mi alındı, dersiniz. Eğer böyle düşünüyorsanız, ‘Duyguiçinadalet’ hashtag’ini kullanarak twit atarsanız, davada sosyal medya baskısı yaratarak müdahil yani davaya karışan olabilir misiniz? Bu doğru mudur?


Dosya yıllardır Yargıtay’da

Madem öyle; Mersin’de üniversite okuyan Feray’ı 2017’de öldüren polis memuruna sadece 1,5 sene hapis cezası verildi. Feray’ın dosyası yıllardır Yargıtay’da bekletiliyor. Ferayı’ın serbest dolaşan katili de tutuklansın, diyerek twit atmanız yeterli. Böyle bir şey olabilir mi?


Ya, Hacettepe Üniversitesili Fatma’yı 1,5 ay alıkoyan, şiddet uygulayan, öldürmekle, ailesinden dolayı ona bir şey yapamayacağını tehdit eden, Fatma’yı Şule Çet, Ayşe Karaman, Emine Bulut gibi olacaksın diyerek hayatını zehir eden aynı üniversiteden bir erkek öğrenciye, okudukları üniversitenin yaptırım yapması konusunda baskı oluşturmak için ‘hacettepegerekiniyap’ diyerek twit atmak yeterli mi?


Öte yandan 230 gündün haber alınamayan Gülistan Doku olayındaki baş şüphelinin, hakkında zorla getirilme kararı çıkmasına rağmen hala ifadesi alınamamış. ‘GülistanDoku’ hashtag’iyle bir twit atsanız, gecikmiş ifade alınabilir mi?


Takipsizlik kararı alındı

Yanı sıra Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı, Ceren Özdemir cinayetinde, katilinin açık cezaevine alınması, firarı ve yakalanma sürecindeki ihmal suçlamalarıyla ilgili takipsizlik kararı vermiş. Kadınların yerine katillerin korunmaya çalışıldığını ifade eden ‘cerenözdemir’ hashtag’iyle bir twit atarak, takipsizlik kararının kalkmasını etkileyebilir misiniz?


Bu arada Konya’da üçü 18 yaşından küçük dört sporcuya cinsel saldırıda bulunan spor hacası serbest bırakılmış. Cinsel saldırı cezasız bırakılamaz, diyerek ‘sapıksporhocasınıyargıla’ hashtag’iyle twit atıp, bu olayın üzerini örtenlerin bulunmasını sağlayabilir misiniz?


Başta ‘istanbulsözleşmesiyaşatır’ hareketi olmak üzere bugüne kadar yaşanan birçok örnek gösteriyor ki, Türkiye’de katledilen, şiddete ve tecavüze uğrayan her bir kadının hesabını sosyal medyada soran bir kitle var. Adaletin sağlanması için toplum tepkisini beklemenin doğru olmadığı noktasında birleşen bu twitter çoğunluğu; olaylar karşısında kendisini çaresiz ve üzgün hissetse de sosyal medyayı ‘hak arama mücadelesinin yeri’ olarak görmekten vazgeçmiyorlar.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.