Hayvan depresyonu önlüyor!

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü, insanların hayvanlara sevgisini ve yaşam haklarına olan saygısını göstermelerinin yanı sıra bu konuda çalışan kurumlara destek olmaları için bir fırsat veriyor. Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ecem Erkin, hayvanlarla kurduğumuz iletişimin psikolojimiz üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirterek şunları söyledi:

Hayvanlar birebir psikolojiye etki ediyor!

Hayvanların insan psikolojisine birebir etki sağladığını söylemek mümkün. Günümüzde artık birçok problemde hayvanlar terapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Hayvanlarla iletişim kurabilen bireylerde öz güven artışı ve buna bağlı olarak daha aktif bir sosyal yaşam gözlenmektedir.

Köpeği olanlarda obezite daha az görülüyor!

Hayvanımızın ihtiyacı gereği günlük yapılan egzersizler ise birçok konuda faydalıdır. Örneğin köpek sahibi olanlarda obezite problemi daha az görülmektedir. Çocukluk çağında büyüdüğü ortamda hayvan olan bireylerin alerjiye karşı direnç geliştirdiği ve en önemlisi ise çağımızın en fazla görülen psikolojik rahatsızlıklarından biri olan depresyonu önlemesidir.

Köpek sahibi olmak için 20 neden

Köpeklerin yıllardır sadık birer dost olduğu yadsınamaz bir gerçek. Biz de neden köpek sahibi olmanız gerektiğini anlatan 20 sebep derledik.

1. İnsanların acılarını hissederler. Yapılan çalışmalar, köpeklerin herhangi bir sıkıntısı olan insanlara daha çok yaklaştığını gösteriyor. Bu köpeklerin, acı çeken insanlara yardım etmek istedikleri, onlarla empati kurdukları anlamına geliyor.

2. Kanseri teşhis edebilirler. İnanılmaz koku alma duyuları sayesinde, yakınındaki akciğer kanseri olan bir insanın kanser olduğunu %70 ila %90 oranında teşhis edebiliyorlar.

3. İş kaynaklı stresi azaltırlar. Araştırmalar iş yerine köpeğini getirenlerin daha stressiz ve daha mutlu olduğunu gösteriyor.

4. Hastalık nöbetlerini önceden hissederler. Yapılan araştırmalar, yanlarındaki kişi bir kriz geçirecekse bunu saatler öncesinden hissettiklerini gösteriyor. Henüz kimse bunu nasıl hissettiklerini açıklayamıyor ancak köpeklerin böyle bir yetisinin olduğu kesin. Bu yüzden köpeğiniz ortada hiçbir sebep yokken sizi kokluyor, yanınıza sokuluyorsa her şeyin normal olduğundan emin olun.

5. Bebeklerin sağlıklı kalmalarına yardımcı olurlar. Yeni bir araştırma köpeklerle büyüyen çocukların daha sağlıklı olduklarını ortaya koyuyor. Araştırmacılara göre köpeklerin taşıdığı mikroplar çocukların bağışıklık sistemlerini güçlü kılıyor.

6. Formda kalmanıza yardımcı olurlar. Araştırmacılara göre, köpeklerle büyüyen çocuklar daha aktifler. Hepsinden öte, onlarla yürüyüşe çıkmak ayrı bir keyif.

7. Şeker hastalığını hissederler. Köpekler, sahiplerindeki düşük kan şekerini hissederler. Aynı zamanda diyabet hastalığının olup olmadığını da algılarlar.

8. Alerjenlerden uzak kalmanıza yardımcı olurlar. Eğer köpekler, sizin herhangi bir maddeye alerjiniz olduğunu hissederlerse, o maddenin kokusunu alır almaz sizi uyarmaya çalışırlar.

9. Daha sosyal olmanızı sağlarlar. Köpekler, daha çok dışarıya çıkmanızı sağlayarak diğer insanlarla iletişim kurmanızı kolaylaştırır ve daha sosyal olmanızı sağlarlar.

10. Travma sonrası stres bozukluğunun üstesinden gelmenize yardımcı olurlar. Köpekler, en basit halleriyle bile stresi azaltmaya yardımcı olurlar. Kızgın insanları sakinleştirir, sosyal hayatlarını düzenlemelerini sağlarlar.

11. Çocuklarda egzamanın önlenmesine yardımcıdırlar. Çocuğunuzun alerjisi olsa dahi, bir köpek edinmeniz onun için faydalı olabilir. Köpeklerle yaşayan 1 yaşın altındaki çocuklarda egzama daha nadir görülür.

12. Öperek yaraları iyileştirebilir. Köpeğinizin sizi öpmesi muhteşem bir şey. Bunun ayrıca fiziksel faydaları da var. Kasları ve sinirleri uyararak, yaraların iyileşmesini sağlayan oksijeni harekete geçirirler.

13. Yaşlı olan sahiplerinin daha az doktora gitmesini sağlarlar. Köpeklerin sahiplerinde uyandırdığı olumlu etkiler, zor zamanları kolaylıkla atlatmamalarına yardımcı olur. Bu da problemlerin üstesinden gelip daha az doktora gitmek demek.

14. Kalp hastalıkları riskini azaltırlar. Köpek sahibi insanların diğerlerine göre daha az kalp hastalığı riski taşıdıkları belirlenmiştir. Bunun sebebi, köpekli insanların daha çok yürüyüş yapması ve daha stressiz olmalarıdır.

15. Depresyonu atlatmada en iyi dostunuz köpeklerdir. Depresyonla başa çıkmada köpek sevgisi önemli yer tutar. En kötü anınızda bile, sizi koşulsuzca seven birinin olması kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.

16. Sınav zamanlarında öğrencilerin en iyi dostlarıdır. Öğrencileri sınav stresinden kurtarmak, sakinleştirmek için hazırlanan terapi yöntemlerinin arasında köpeklerin kullanıldığı programlar da var.

17. Otizmle mücadelede önemli yer tutarlar. Otizmli çocuklar yaşadıkları dünyayı çok stresli bulurlar. Bu stresi azaltmada köpeklerin önemi yadsınamaz. Köpeklerle yapılan terapilerin stres hormonunu azalttığı kanıtlanmıştır.

18. Fiziksel şiddeti önlerler. Çocuklara fiziksel şiddetin önlenmesine dair eğitim verilirken, okullarda köpeklerden faydalanılır. Okula köpeklerin getirilmesiyle, çocukların empati duygusunun gelişmesi ve böylece fiziksel şiddetten uzak durmaları sağlanır.

19. Fibromiyaljisi olan insanlara yardımcı olurlar. Köpeklerin vücut ısıları bu hastalığın sebep olduğu ağrıları azaltmada etkilidir.

20. Bunamanın olumsuz etkilerini azaltırlar. Yaşlıların kendilerini yalnız hissetmelerini önleyerek, hayatı daha yaşanılır kılarlar. İlaç saatlerinin ve doktor randevularının hatırlanmasında bile rol oynarlar.

Hayvan depresyonu önlüyor!

Depresyonda en belirgin olan semptomlar, kişide isteksizlik, enerjisizlik, sosyal ortamlardan uzaklaşma ve mutsuzluktur. Bir hayvan bunları geçirmekte nasıl etkili olabilir? Bir köpek sahibi olarak şunu söylemeliyim ki enerjiniz yeterli olmasa bile günlük egzersizini yaptırmak için hayvanı gezdirmek gerekiyor, bunu isteksiz olsanız da yapıyorsunuz. Köpeğinizi gezdirmek sosyalleşmenizi de sağlıyor. Bu sayede tanımadığımız kişilerle iletişim kurabiliyorsunuz.

İyileşme sürecine katkı sağlıyor

Yapılan araştırmalarda hayvan sevgisi ve bakımının pek çok psikiyatrik bozuklukta, yas ve kayıp süreçlerinde kişinin iyileşme sürecine önemli katkıları olduğunun ortaya çıktığını belirten Uzman Psikolog Ecem Erkin, “Özellikle yas sürecinde kişinin sorumluluklardan vazgeçmeme, sosyal uyumu iyileştirme ve yaşama bağlanma etkisine sahip olduğu kanıtlanmıştır. Hayvan sahibi olanlar bu süreçleri daha kolay atlatabilmektedir” diye konuştu.

Sahip olunan hayvanlarla kurulan bağın yalnızca sevgi alışverişi şeklinde olmadığını da belirten Uzman Psikolog Erkin, “Aslında evde bakılan hayvanlar, birçok örnekte görüldüğü üzere ailenin bir ferdi olarak konumlandırırlar. Bu durumda kişilerin yaşamlarında değer verdikleri diğer canlıların kaybında olduğu gibi, hayvanlarını kaybetmeleri de benzer yas sürecine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.