Havaların soğumasıyla kış hastalıklarının görülme sıklığı da artmaya başladı. Ancak bu hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alan zatürreye karşı özellikle dikkatli olunması gerekiyor. Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömoni, enfeksiyonlara bağlı ölümlerde dünyada birinci sırada yer alıyor. Zatürrenin belirtilerini tanımak, erken teşhis ve doğru tedavi planlaması açısından büyük önem taşıyor.


Prof. Dr. Metin Özkan, zatürre hastalığının belirtileri, risk grupları ve tedavisi hakkında bilgi verdi.


Zatürre, akciğerlerin iltihaplanmasıdır. Erken tanı konup uygun antibiyotik tedavisi verilirse hiç iz bırakmadan iyileşebilir. Ancak küçük çocuklarda, yaşlı hastalarda, KOAH, kalp yetmezliği, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği ve vücudun savunma sistemlerini baskılayan kortizon ve kanser tedavileri gibi tedavi alanlarda çok ağır seyredebilir ve bu hastalarda tedaviyi geciktirmemek gerekir. Tüm dünyada enfeksiyonlara bağlı ölüm nedenleri içinde birinci sırada yer almaktadır. Ayrıca yoğun bakım gerektiren hastalarda %40 oranında ölümcül olabilir.


Zatürre belirtileri nelerdir?

Zatürreye bakteri, virüs ve mantarlar neden olabilir. Akciğerlerde oksijen almamızı sağlayan hava kesecikleri iltihaplı bir sıvı ile dolar ve buna bağlı aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:

1. Öksürük ve balgam çıkarma

2. Derin nefes alırken veya öksürürken göğüste batma ve ağrı

3. Yüksek ateş, terleme ve titreme

4. Özellikle yaşlı hastalarda şuur bulanıklığı

5. İleri derecede bitkinlik

6. Bulantı, kusma veya bazen ishal

7. Nefes darlığı


Bu belirtiler, zatürreye neden olan mikroba ve hastanın vücut direncine göre grip belirtileri gibi hafif olabilir veya çok ağır da seyredebilir. Yüksek ateş, nefes darlığı, geçmeyen öksürük, koyu renk veya bazen kanlı balgam çıkarma yakınmalarınız varsa acilen bir doktora başvurmalısınız.


Zatürrede kimler risk altında?

  • Yaşı 65 ve üzerinde olanlar
  • İki yaş altı çocuklar,
  • Bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler
  • Kemoterapi ve kortizon gibi bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar alanlar
  • Kronik akciğer hastalığı (astım, kronik bronşit, amfizem, bronşektazi), kalp yetmezliği, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği olanlar ve dalak fonksiyonları bozuk veya dalağı alınmış olanlar.

Zatürre nedenleri nelerdir?

Zatürreye neden olan mikroplar genellikle soluduğumuz havada veya üst solunum yollarımızda zaten vardır. Ancak onların hastalık yapmasını önleyen koruyucu mekanizmalarımız sayesinde akciğerlere ulaşmadan yok edilirler. Doğal koruyucu sistemlere zarar vermemek için; gereksiz ve uzun süre antibiyotik kullanılmamalı, havayı nemlendirip filtre ettiği için burun tıkanıklığı varsa giderilmeli, sigara içilmemeli, havayollarını kaplayan mukusun çok koyu kıvamda olmaması için yeterli su tüketilmeli ve öksürük kesiciler sık kullanılmamalıdır.


Zatürre tedavisi nasıldır?

Hastanın yaşı, kronik hastalığının olup olmaması, akciğer grafisi, kan testleri ve muayene bulgularının değerlendirilmesine göre evde ağızdan alınacak ilaçlarla veya hastanede yatırılarak damar yoluyla verilecek ilaçlarla tedavi yapılabilir. Tedavide genellikle antibiyotikler, bol sıvı, istirahat ve ihtiyaç halinde ağrı kesici ateş düşürücüler verilir. İstirahat ve bol sıvı alımı önemlidir. Tedavi süresi 7 günden bazen 21 güne kadar değişebilir.


Korunmada genel sağlık tedbirleri; sigara içmeme, el yıkama, soğuk havalarda ağız ve burunun kapatılması ve burundan nefes alıp havanın nemlenmesinin sağlanması ve bağışıklık sistemini güçlendirecek vitamin ve mineralleri içeren bol meyve ve sebze tüketilmesi yanında bazı kişilerin aşı yaptırmaları da gerekir.


Yaşı 65 ve üstünde, kronik hastalığı, üre yüksekliği, bilinç bulanıklığı, hastalığı iki akciğerde ve yaygın, tansiyonu çok düşük ve solunum sıkıntısı olan hastalar hastanede yatırılarak tedavi edilmelidir.


Risk grubundaysanız iki aşı yaptırmalısınız!

Zatürre aşısı:

  • Altmış beş yaş ve üstünde olup; KOAH, bronşektazi, kalp ve damar hastalığı, böbrek ve karaciğer hastalığı, şeker hastalığı olanlar
  • Dalağı alınmış olanlar
  • Kronik alkol alışkanlığı olanlar
  • İmmün sistemi baskılayan tedavi alanlar
  • Beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlar bu aşıyı yaptırmalıdır.
  • Bu aşı genellikle ömür boyu bir veya iki defa yaptırılır.


Grip aşısı:

Grip (influenza) zatürreye zemin hazırlaması açısından tehlikeli olabilir. Her yıl en fazla gribe neden olan mikropların belirlenmesi ile her yıl yeni aşı hazırlanır ve grip aşısının her yıl tekrarlanması gereklidir. Aşı, Eylül, Ekim, Kasım aylarında yapılabilir.


Grip aşısı yaptırması gereken kişiler;

  • Altmış beş yaş ve üstünde olup; KOAH, bronşektazi, kalp ve damar hastalığı, böbrek ve karaciğer hastalığı, şeker hastalığı olanlar
  • Yüksek riskli hastalara hizmet veren sağlık personeli
  • Güvenlik görevlileri, itfaiyeciler, öğretmenler gibi toplum hizmeti veren kişiler
  • Grip yönünden riskli kişilerle birlikte yaşayanlar ( altı aydan küçük bebekle yakın ve sürekli teması olanlar)



Dr. Zekai Tarım, kış aylarının bu tehlikeli hastalığını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.


Soğuk hava, kapalı mekan, kolayca bulaşan virüs ve bakteriler… Kış aylarıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonu ve griple birlikte çok sık rastlanan bir hastalık daha var ki o da zatürre. Üstelik bu iki hastalıkla belirtilerinin neredeyse benzer olması, çok sık karıştırılabilmesine, bu nedenle zatürrenin tedavisinde geç kalınarak daha da ilerlemesine yol açabiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zekai Tarım, zatürreyi ‘mikroorganizmaların neden olduğu akciğer dokusunun iltihabı’ olarak tanımlıyor ve genellikle bakteriler ve virüsler tarafından meydana getirildiğini söylüyor. Ülkemizde ve dünyada en sık görülen hastalıklar arasında yer alan zatürre, yaşlıları, çocukları, hamileleri, kronik hastalığı ve beslenme bozukluğu olanları çok daha fazla tehdit ediyor. Dr. Zekai Tarım “Toplum kökenli pnömoni (zatürre) ayakta geçirilen hafif bir enfeksiyondan, hastanede yatmayı, hatta yoğun bakımı gerektirecek ağır bir hastalığa kadar değişik şekillerde olabilir. Dünyada her yıl 4 buçuk milyon kişi bu nedenle hayatını kaybetmektedir. Ölüm nedenleri arasında altıncı sırada yer alan ve soğuk havalarda görülme sıklığı artan zatürrenin, çoğu zaman griple karıştırılarak tedavisinde geç kalınması ciddi sorunlara hatta ölüme bile neden olabiliyor” diyor.


En çok solunum yoluyla bulaşıyor!

Zatürrenin ‘tipik ve atipik’ olmak üzere iki gruba ayrıldığını belirten Dr. Zekai Tarım, tipik zatürrenin; üşüme, titreme, birden yükselen ateş, öksürük, koyu renkli balgam ve yan ağrısı ile kendini gösterdiğini söylüyor. Daha çok gençlerde görülen atipik zatürrenin ise; ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtilerle birlikte kuru öksürük ve hırıltılı solunum gibi yakınmalarla ortaya çıktığını belirten Dr. Zekai Tarım, zatürrenin en çok solunum yoluyla bulaştığını belirtiyor. Kişinin öksürüğü, hapşırığı ile havaya yayılan mikroplar saatlerce ortamda asılı kalırken, sağlıklı kişilerin bu mikropları soluması hastalığın kolayca bulaşmasına yol açıyor. Toplu taşıma araçları, kalabalık mekanlar, temas ve kişilerin bardak hatta havlu gibi özel eşyalarını kullanmak da riski artırıyor. Öte yandan kirli sularda oluşan bakterilerden dolayı su sistemleri ve klimalar da bu tehlikeli hastalığın yaygınlaşmasına neden olabiliyor.


Zatürrenin gripten 4 önemli farkı!

Zatürrenin üst solunum yolu enfeksiyonu ve griple çok sık karıştırılabilmesinden dolayı çok daha tehlikeli bir hal alabildiğini vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zekai Tarım “Bu nedenle hastalar doktora başvurduklarında ilerlemiş bir zatürre ile karşılaşabilirler. Zatürreyi gripten ayırt etmede 4 önemli işaret; 3 günü geçen yüksek ateş, yan ağrısı, balgamlı öksürük ve genel durum bozukluğudur. Hastanın ateşinin düşmemesi, tansiyonun çok düşmesi, solunum sıkıntısı ve aşırı terleme ile su kaybetmesi hastalığın genel seyrini çok olumsuz etkilemekte ve hastanede yatırılarak tedaviyi gerektirmektedir” diyor.

Tedavide hayati kurallar!

  • Hekimin vereceği antibiyotikler ağızdan veya enjeksiyon şeklinde, mutlaka hekimin önerdiği süre boyunca kullanılmalı. ‘Kendimi iyi hissediyorum’ diyerek tedavi kesilmemeli.
  • Çoğunlukla su olmak üzere bol sıvı alınmalı.
  • Sağlıklı beslenilmeli, mevsim sebze ve meyveleri mutlaka tüketilmeli.
  • Mutlaka istirahat edilmeli.


Zatürreden korunmanın yolları nelerdir?


Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu zatürreye karşı alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılarda bulundu.


Zatürre mikrobu genellikle solunum yoluyla bulaşıyor. Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması nedeniyle havaya yayılan mikroplar saatlerce o ortamda asılı kalıyor. Bu mikropların solunması hastalığın kolayca bulaşmasına yol açıyor. Kalabalık mekanlar ile toplu taşıma araçlarında bulunmak, hastayla temas etmek ve bardak ya da havlu gibi özel eşyalarını kullanmak riski artırıyor. Bunların yanı sıra klimalar ve kirli su sistemleri de hastalığın bulaşmasına neden olabiliyor.


3 önemli sinyale dikkat!

Öksürük, balgam çıkarma ve yüksek ateş zatürrenin en önemli 3 belirtisi. Hastalık ilerlerse bu belirtilere göğüs ağrısı, nefes darlığı, bilinç kaybı, bulantı - kusma, sık nefes alıp verme, kas – eklem ağrıları ile halsizlik gibi belirtiler de eşlik edebiliyor. Ağır zatürre durumlarında ise ciddi nefes darlığı, düşük tansiyon, bilinç bulanıklığı ile deri ve mukozanın mavi renk alması gibi sorunlar da gelişebiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu özellikle 3 haftayı geçen öksürüğe balgam çıkarma ve yüksek ateş de eşlik ediyorsa zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak gerektiğine işaret ederek, “Yapılan detaylı muayene, tahliller ve akciğer filmi ile tanı kolaylıkla konabiliyor.” diyor.


Bu öneriler zatürreden koruyor


Kapalı mekanlardan uzak durun

Zatürre mikrobu solunum yoluyla kolaylıkla bulaşabildiği için risk grubundaysanız kapalı mekanlardan mümkün olduğunca kaçının. Eğer mutlaka bulunmanız gerekiyorsa maske takmayı ihmal etmeyin.


Ellerinizi sık sık yıkayın

Özellikle toplu taşıma gibi kalabalık ortamlarda bulunduktan ve tokalaştıktan sonra, yemeklerden önce ellerinizi mutlaka sabunla yıkayın. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu yıkama süresini kısa tutmamanız gerektiği uyarısında bulunarak, “Bu durumda mikroplar yeterince temizlenemiyor ve hastalık yayılmaya devam ediyor. Mikroplardan arındırmak için ellerinizin her bölgesini (bilekler, avuç içleri, parmaklar, parmak araları, el sırtı ve tırnak içleri) sabunla en az 15’er saniye ovmayı ihmal etmeyin” diyor.


Uykusuz kalmayın

Güçlü bir bağışıklık sistemi için, günde 7-9 saat uyumaya özen gösterin. Hafta sonları da dahil olmak üzere uyku düzeninizi bozmayın ve alkol, kafein ile geç saatlerde yemek yemek gibi uyku kalitenizi olumsuz etkileyecek olan etkenlerden de kaçının.


Bol bol su için

Zatürreden korunmanın bir başka önemli yolu da, her gün bol bol su içmek. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, ağız ve buruna ulaşan mikropların, bu bölgeler kuru ise daha rahat yerleştiklerine dikkat çekerek, “Burun ve ağız bölgesinin nemli kalması için sadece yaz aylarında değil, sonbahar ve kış aylarında da bol su içmek çok önemli. Bu nedenle her gün 2 - 2.5 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin” diyor.


Beslenmenize dikkat edin

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Bunun için süt ve süt ürünleri, protein kaynakları (et, yumurta ve baklagil gibi), mevsim sebze ile meyveleri ve karbonhidrat kaynaklarını (tahıllar) sofranızdan eksik etmeyin. Kahvaltı başta olmak üzere öğünlerinizi aksatmamanız da çok önemli. Eksik beslenmenin yanı sıra katkılı besin kullanımı da enfeksiyonlara zemin hazırlayabiliyor. Gıdaların dayanıklılığını artırmak için kullanılan katkıların bazılarının antibiyotik etkili olması, bağırsaktaki yararlı mikropları öldürebiliyor ve dışarıdan gelen zararlıların hastalık yapmasına neden olabiliyor.


Sigara içmeyin, içilen ortamlarda bulunmayın

Sigara gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmanız da çok önemli. Çünkü sigara hava yollarının yapısını bozarak mikropların bu bölgeye yerleşmelerine imkan tanıyor. Sigara içindeki zararlılar, hava yolunun içini döşeyen ve hava yolunu enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan zarı aşındırıyor. Mikroplar aşınan bu zara kolayca tutunup kana karışıyor. Günde 10-20 sigara içen kişilerde zatürre 2.3 kat, 1 paket içenlerde ise 4 kat fazla oluyor.


Grip aşısı olun

Zatürreden korunmak için en etkili yöntemlerden biri de, grip aşısı yaptırmak. Çünkü grip zatürreye çevirebiliyor veya hastalığın oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Özellikle çok sayıda kişiyle temas edenlerin, 65 yaş ve üzeri kişilerin, hamilelerin, KOAH ve astım gibi kronik akciğer hastalıkları olanların, diyabet hastalarının, kalp ve damar hastalarının her yıl Ekim – Kasım aylarında grip aşısı yaptırmaları öneriliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, toplumda grip aşıları hakkında doğru sanılan birçok yanlış bilgi olduğuna dikkat çekerek, “Örneğin aşının koruyucu etkisi 2 haftada oluştuğu için bu süreçte grip olunduğunda aşıdan kaynaklandığı düşünülüyor. Oysa sanılanın aksine aşı cansız virüs içerdiği için grip yapmıyor.” diyor.


Zatürre aşısı yaptırın

Pnömokok zatürreye en sık neden olan mikroptur. KOAH ve astım hastaları, kronik hastalıkları olanlar (böbrek, karaciğer, diyabet), kalp ve damar hastaları, bağışıklık yetmezliği ve bağışıklık sistemini baskılayan tedavi görenler ile 65 yaş ve üzeri hastaların zatürreye en sık neden olan pnömokok mikrobuna karşı aşılanmaları öneriliyor. Yaşam boyunca bir veya iki kez yapılması çoğu kez yeterli oluyor.


Klimalara dikkat!

Klimalı ortamda bulunuyorsanız eğer doğrudan esintinin altında olmamaya özen gösterin. Çünkü klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda üreyen “lefionelle pnömonisine” maruz kalabilirsiniz. Toplumdaki bilinen adıyla lejyoner hastalığı özellikle risk altındaki kişilerde ölümcül olabiliyor.


Soğuk havada atkı kullanın

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu hastalıklardan korunmak için mutlaka burnunuzdan nefes almanız gerektiğini hatırlatarak, “Çünkü soğuk havayı doğrudan ciğerlere çekmek sorun oluşturuyor. Soğuk hava burun, boğaz ve hava yolu iç zarının soğumasına kan akımının bozulmasına, zarın çatlamasına, zar üstündeki koruyucu tüylerin işlev bozukluğuna neden oluyor. Burun solunumu yapısı gereği havayı ısıtıp nemlendiriyor. Burun solunumu, daha sıcak havayı solumamızı sağlayıp enfeksiyon riskini azaltıyor. Soğuk havada temiz bir atkıyla ağız ve burnu kapamak havanın biraz ısınmasını sağlayacağı için yararlı olabiliyor.” diyor.



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.