Günümüzde yaygın olarak görülen birçok kanser türü ve tedavileri, çiftlerin cinsel hayatlarını uzun süreli veya kalıcı olarak etkiliyor. Bu değişikliklerin nedeni, fiziksel olduğu kadar psikolojik de olabiliyor. Neolife Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gonca Saraç’tan bu konuda detaylı bilgiler aldık. Yaşam kalitesini etkileyen cinsel fonksiyon sorunlarının doktor, psikolog, eş ve benzer aşamalardan geçmiş diğer hastalarla konuşulması problemlerin çözümünde fayda sağlıyor.


Kanser hastalarında, cinsel isteksizliğin ilk nedeninin psikolojik olduğu biliniyor. Fiziksel olarak çekiciliğin azaldığı düşüncesi, bu sebeplerin başındadır. Hastalık ve tedavi süresince kilo verme, saç dökülmesi gibi genel belirtilerin yanı sıra cinsel olarak değer verilen bir dokunun kaybı da, memenin alınması operasyonunda olduğu gibi, cinsel anlamda çekiciliğin azaldığı düşüncesine neden oluyor. Ameliyat olmuş hastalarda izler gibi beden bütünlüğünü bozan görüntüler de rahatsızlık verebiliyor. Gelecek kaygısı ve depresyon da cinsel isteksizliğe neden oluyor. Yorgunluk ve halsizlik, bulantı, ishal, kabızlık gibi sindirim sistemine ait şikâyetlerde kişilerin cinsel hayatlarını oldukça olumsuz etkiliyor.


Erkek için ereksiyon problemleri, kadın için vajinal kuruluk ve ilişkinin ağrı veya acı vermesi sık rastlanan problemler arasında yer alıyor.


Erkeklerde cinsel yaşamı etkileyen hastalıklar:

  • mesane kanseri
  • prostat kanseri
  • kolon kanseri
  • rektum kanseri

Kadınlarda ise vajina ve dış genital alanda yapılan operasyonlar cinsel yaşamı etkiliyor.


Diğer kanser tedavilerinde cinsel hayat sorunsuz devam edebiliyor.


Tedavisi sürecinin cinsel yaşama olumsuz etkilerini azaltmanın çözümleri:

  • Tedavi sürecinde cinsel ilişki ile ilgili genel olarak yasak bulunmuyor. Tam tersine, tedavi sürecinde yaşanan cinsel ilişkinin karşılıklı sözlü ve bedensel sevgi ifadesi ile yaşanması hastaya moral vermesi açısından önem taşıyor.

  • Tedavi boyunca hastaya özel bazı durumların yaşanması; örneğin lökositlerin azalması nedeniyle enfeksiyonlardan koruması gereken hastaların, kemoterapi sırasında ilişkiye ara vermesi gerekiyor.

  • Kemoterapi ve radyoterapi ile vücuda alınan ilaçların cinsel ilişki ile karşı tarafa bulaşması gibi yanlış düşüncelerden uzaklaşmak gerekiyor.

  • Tedavi gören kişi kadın ise, gebe kalmaması için hekiminin tavsiye ettiği uygun bir kontrol yöntemini kullanması öneriliyor. Erkeğin tedavi alıyor olması halinde ise gebelik planı için hekime danışılması gerekiyor.

  • Tedavide kullanılan ilaç ve radyoterapinin üreme hücreleri üzerine olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ve tedavi sonrası gebelik şansının devam edebilmesi için, tedavi öncesi sperm ve yumurta dondurma yöntemlerine başvurulması öneriliyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.