Meme kanserine karşı nohut, prostata karşı kabak çekirdeği...

Ünlü hekim Hipokrat, “Aldığın ilaç besin, besinin ilacın olsun” demiş. Birçok farklı ülkede yapılan çok sayıda çalışma, sebze, meyve ve baharatların içerisindeki aktif maddelerin hücre deneylerinde kanser hücrelerinin öldürülmesine yardım ettiğini gösteriyor. Bazı besinler bunu kanser hücrelerinin üremesini engelleyerek, bazılarıysa kanser hücrelerini intihara sürükleyerek yapıyor. “Bazı sebze, meyve ve baharatlar bağışıklık sistemindeki ‘çöpçü hücre’ adı verilen doğal kanser savaşçılarının etkinliğini artırıyor” diyen Uzman Doktor Elif Güveloğlu, bunu yaparken abartıya kaçmamak ve gıdalardan tedavi anlamında mucize beklememek gerektiğini söylüyor.


Bunun nedeninin hücre deneylerinde bu gıdaların konsantre formlarının kullanılıyor olması olduğu belirtiliyor. Bu yüzden gıda dozları tedavide değil korunmada önem taşıyor. Soframızdan eksik etmememiz gereken besinler şöyle sıralanıyor:


Lahana: İçeriğindeki sülfürlü bileşikler, gıdalarla alınan kanserojen maddeleri bağladığı gibi, vücuttaki kanserle savaşan mekanizmaları da aktive ediyor. Meme kanserine neden olan östrojen formlarını düşürüyor. Akciğer kanserine karşı da koruyucu.


Elma: Bol miktarda, “quersetin” içeriyor. Bu maddenin kalın bağırsak, meme, yumurtalık ve akciğer kanserleri ile lösemiye karşı koruyucu olduğu belirtiliyor.


Hindiba: Vücutta sindirilemeyen bazı özel şeker molekülleri içeriyor. Bunlar bağırsaklardaki faydalı bakterileri besleyerek bedenin savunma sistemini güçlendiriyor. Çiğ olarak tüketilmesi gereken bu sebzenin salata ve cacıklara eklenmesi öneriliyor.


Kabak çekirdeği: İçerdiği, “mosc-hatin” adlı madde ve E vitamini birer kanser savaşçısı. Prostat kanserine karşı koruyucu olduğuna dair önemli ipuçları bulunuyor.


Tarhun: Et yemeklerinin hepsine eşlik edebilecek hoş kokulu aromatik yağlar içeren tarhun, hem kırmızı ete hem de balık ve tavuğa yakışıyor.


Tere: Bağırsaklardaki kanser öncesi oluşumların kansere dönüşmesini engelliyor. Çiğ olarak tüketilmesi tavsiye ediliyor.


Mantar: Çok az besinde bulunacak miktarda D vitamini içeriyor. Bu vitaminin meme kanserine karşı koruyucu olduğu belirtiliyor.


Soya fasülyesi: Asyalı kadınlarda daha az meme kanseri görülmesi bu bakliyatın o bölgede sık tüketilmesine bağlanıyor. Günde 1 fincan pişmiş soya fasulyesinin meme kanserine karşı koruyucu olduğuna dikkat çekiliyor. Bu miktarın salatalara bile eklenebileceği belirtiliyor.


Sumak: Bu ekşi baharatın, hücrelerimizin genetik şifresini taşıyan DNA’yı koruyucu etkisi bulunuyor. Salatalarda çiğ olarak, dolma ve et yemeklerindeyse pişirilerek tüketilmesi tavsiye ediliyor.


Nohut: Nohudun meme kanserine karşı koruyuculuğu olduğu için kadınlar tarafından sıkça tüketilmesi gerekiyor. Haftada en az 3 kez 1 fincan pişmiş nohut tüketilmesi öneriliyor. (İster nohutlu pilav, ister etli ya da sebzeli yemek olarak tüketilebilir.)


Haber: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.