Selülit nedir?



Başta biz kadınların olmak üzere kâbusudur selülit. Yazın bikini giymeye korkar oluruz, aynalara küseriz ve devamlı o portakal kabuğu görünüme bakmaktan kendimizi alamayız. Yaygın olarak kilolu insanlarda var olan bir durum gibi gözükse de oldukça zayıf kişilerde de selülit problemi olabiliyor. Yani anladığımız kadarı ile selülit kilo ile ilgili bir problem değil. Peki nedir bu yaz aylarımızı zindana çeviren selülit? Derinin alt tabakasında, yağ dokusunun hemen çevresinde oluşan ve derinin üst bölümünde pütür pütür bir görünüme neden olan bir hastalıktır. Başta kadınlar dedik… Hemen açıklayalım selülitin erkeklerden daha çok kadınları etkilemesinin ana nedeni kadınların cilt yapısındaki farklılık. Cildi bir ağ gibi sararak destekleyen ve ona sıkılık veren kolajen lifleri, kadın vücudunda yağ hücrelerinin toplanıp birikmesine daha müsait bir yapıdadır. Bu noktada neden bazı kadınlarda, kilolu bile olsalar daha az selülit olduğunu anlayabiliriz. Çünkü bu tip kadın vücudundaki kolajen liflerinin yapısı erkek vücudundaki yapıyla benzerlik gösterir ve selüliti büyük oranda engeller. Bu da genetik bir durumdur. Aynı şekilde neden zayıf kadınların vücudunda selülit olduğuna da bu ‘kolajen lifleri’ teorisi açıklamış olur. Genetik olarak vücudunuz selülite yatkınsa, ne kadar kilo kaybederseniz kaybedin, selüliti yok etmeniz mümkün olmayabilir.




Selülit üç aşamada gelişir:


Birinci aşması dolaşım bozukluğudur, damarlardan çıkan su dokulara dolar dokular acılı ve duyarlıdırlar. İkinci aşamada ödem daha da fazlalaşır. Üçüncü aşamada, bu dokularda biriken yağ, su ve tuz molekülleri organizma tarafından kullanılmaz ve selülit yerleşir. Genellikle vücudun bacak, kalça, diz yanları, kolların üst kısımları ve göbek bölgelerinde oluşur.




Selülit Dereceleri



Hiçbir pozisyonda ve hatta cildi sıksanız bile görünmeyen,


Ayakta ya da yatarken görünmeyen ama cildi sıkıştırdığınızda görünen


Ayaktayken görünen ama yatarken görünmeyen


Hem ayakta hem de yatarken görünen selülitler.


Neden Oluşur?




Genetik: Fazla yağlar genellikle kadınların kalçalarında ve üst bacaklarında toplanır. Eğer annenizin vücudunda bu bölgelerde selülit varsa, sizin vücudunuzda da kilonuz ne olursa olsun, aynısının görülmesi mümkündür



Yaş: Yaşlandıkça cildiniz esnekliğini, sıkılığını kaybetmeye başlar. Cildin dış tabakası zayıflar, incelir ve yer çekiminin etkisiyle sarkar. Bu durum cildin altında depolanmış olan yağın yüzeye doğru itilmesine neden olur.



Hormonlar: Selülit oluşumunda hormonların da rolü olduğuna inanılır. Çeşitli kaynaklarda östrojen, insülin, noradrenalin, tiroit ve prolaktin hormonlarının selülitin oluşum sürecinde rol oynadığı belirtilmiştir



Fazla yağlar: Selülitin oluşumuna şöyle bir baktığımızda, bir anlamda selülitin ‘yağ’ demek olduğunu görüyoruz. Vücudunuzdaki yağ oranı ne kadar yüksekse bu yağın dokularda birikerek göze batma ihtimali de o kadar yüksektir. Düzenli egzersiz ve ağırlık kaldırmak çözüm yollarından biridir.



Kötü beslenme ve yanlış diyetler: Bir beslenme uzmanına veya doktora danışmadan kendi kendinize diyet yapıyorsanız ve bunu da sık sık tekrarlıyorsanız, selülite davetiye çıkarıyorsunuz demektir. Sık sık kilo alıp vermek cildin gevşemesine neden olur ve selülite zemin hazırlar. Beslenme ile ilgili olarak ayrıca rafine ve işlenmiş gıdalar, yağlı yiyecekler, karbonhidratlı gıdalar, şeker ve tuz tüketimi selülit nedenleridir. Eğer lifli yiyeceklere ve taze meyve-sebzeye beslenmenizde ağırlık vermiyorsanız ve bir de bol bol su içmiyorsanız, selülite davetiye çıkarıyorsunuz demektir.



Yaşam biçimi: Sigara içenlerde, hazır gıdaları fazlaca tüketenlerde ve gün içinde çok az hareket edenlerde selülit şikâyetinin daha fazla olduğu gözlemlenmiştir. Kahve ve sigara vücuttaki kan dolaşımını olumsuz etkileyerek selüliti arttırır.



Tedavisi var mı?


Bir kez vücudunuzda selülit oluşmuşsa piyasadaki hiçbir kozmetik ürün, masaj teknikleri ya da cerrahi yöntemler selüliti tamamen yok edemez. Bilimsel olarak henüz hiçbir yöntemin selüliti tedavi ettiği kanıtlanmamıştır. Selüliti azaltacak yöntemlerin sayısı ise bir hayli fazla…




Bireysel Olarak Selüliti Azaltma Yöntemleri



  • Kilonuzu koruyun. Günde 1500 kalori alın.
  • Çok hareket edin, örneğin jogging yapın, bisiklete binin, yüzün, jimnastik yapın.
  • Ayrıca vitamin ve mineral alın. A ve E vitaminleri deriyi düzgünleştirir, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir.
  • Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.
  • Tuz, şeker, alkol, sigara, koyu çay, kahve, çikolata, kızartma ve undan uzak durun.
  • Derinin kanla beslenmesini teşvik edin. Örneğin masaj eldiveni ile kendi kendinize yapacağınız masajla, bir sıcak, bir soğuk duşu sorunlu yerlere tutun. Saunanın da yararı vardır.

Uzman Yardımı ile Selüliti Azaltma Yöntemleri



  • Tıbbi masajlar: Selülit tedavisinin en önemli ayağı masajdır. Çünkü masaj kan ve lenf dolaşımını harekete geçirir ve dokuların taze oksijen ile dolmasını sağlar. Dolaşım masajları ve Lenfatik drenaj masajları selüliti azaltmanın yardımcılarından…
  • Akupunktur: Organizmanın değişik fonksiyonlarının hepsinin kumandası kulakta bulunur. Akupunktur ile bu fonksiyonlar harekete geçirilir. Bu fonksiyonların arasında su birikmesine neden olanlar da aktive edilir.
  • Ozon terapi-Ozon banyosu: Ozon terapi, hücre oksijenlenmesini baz alarak, başarılı bir şekilde selülit tedavisinde de uygulanır. Artıklarla dolu olan selülit hücrelerini oksijen ile temizlemeye yönelik bir programdır.
  • Lazer terapi: Lazer terapi ikiye ayrılır; soğuk lazer ve sıcak lazer. Soğuk lazer, helyum neon lazer olarak da anılır, selülitli bölgedeki hücreler üzerine uygulanır. Lazer, burada hücreleri geçerek değişimleri hızlandırıp, o bölgede su tutulmasını engeller. Sıcak lazer, selülitin oluştuğu hareketsiz bölgeye uygulanarak, orada bulunan dokuların dolaşımını sağlar.
  • Ultrason: Kadındaki hemen hemen fark edilemeyecek kadar küçük yağları bile derinliğine yakalayıp, parçalamayı başarır. Daha fazla yağlanmanın olduğu bölgelerde de daha derine gidilerek lenfleri uyarır ve yine parçalar.
  • Mezoterapi: Bu yöntemde, sıvı haldeki ilaçların şırınga darbeleriyle uygulanması esastır. Daha yeni bir versiyonu da homeopati yöntemini kullanarak, tahmin sistemini çalıştırmak ve öngörüden yararlanarak uygulama yapmaktır. Hiç yan etkisi olmayan natürel maddelerden faydalanılır. Bu yöntem, kan toplanmalarını da önler.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.