Türkiye’de LGBTİ+ topluluğu ile ilgili yakın zamanda yapılan bir araştırma, topluluk hakkındaki görüşler hakkında önemli ipuçları sunuyor. Araştırma, toplumun büyük bir kesiminin LGBTİ+ bireylerin toplumu olumsuz etkilediğine inandığını, eşcinselliğin insan doğasında var olup olmadığı konusunda ise belirsiz görüşlere sahip olduğunu gösteriyor.
LGBTİ+ topluluğunu destekleyen ve haklarını insan hakları bağlamında değerlendiren bir bakış açısıyla bu sonuçları yorumladığımızda, ülkemizde LGBTİ+ hakları ve genel algının acilen iyileştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıyoruz. Bilgi eksikliği ve yanıltıcı algılarla mücadele etmenin ve toplumdaki LGBTİ+ bireylere yönelik kabul ve anlayışı arttırmanın önemi bu araştırma ile bir kez daha vurgulanmış oluyor.
Halkın çoğunluğu LGBTİ+’ları “anlamıyor”
LGBTİ+ topluluğuna yönelik farkındalığı ve bu konuda halkın görüşlerini ölçmeyi hedefleyen araştırma, NG Araştırma tarafından gerçekleştirildi. Araştırma, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliğini temsil eden LGBTİ+ terimine olan genel bilincin ve halkın bu konudaki düşüncelerinin anlaşılması üzerine odaklandı.
18-30 Mayıs 2023 tarihleri arasında 18 yaş üzeri 1491 kişi ile online bir anket yoluyla gerçekleştirilen bu çalışma, ülkemizde LGBTİ+ konusundaki bilinç ve tutumları daha iyi anlama yolunda önemli bir kaynak oluşturuyor. Araştırmanın verileri, online araştırma platformu benderimki.com üzerinden toplandı.
Araştırmadan çıkan sonuçlar, toplumun geniş bir kısmının LGBTİ+ kavramını anladığını gösteriyor. Katılımcıların %75'i, LGBT teriminin ne anlama geldiğini bildiklerini ifade etti. Bu bilgi, toplumda LGBTİ+ konusunda genel bir bilinç düzeyinin olduğunu gösteriyor.
Destekleyen kesim %24’te kaldı
Ancak konu, LGBTİ+ topluluğuna olan genel tutumlara geldiğinde, sonuçlar karmaşık bir tabloyu işaret ediyor. Katılımcıların %45'i LGBTİ+ topluluğuna karşı olduğunu belirtirken, %31'i ne desteklediklerini ne de karşı olduklarını ifade etti. Diğer yandan, %24'lük bir kesim, LGBTİ+ topluluğundaki bireylerin yaşam tercihlerine saygı duyduklarını belirtti.
LGBTİ+ topluluğunun neyi temsil ettiği konusundaki görüşler de oldukça çeşitliydi. Katılımcıların %32'si, LGBTİ+ topluluğunun kendi değerleriyle uyuşmayan bir durumu temsil ettiğini belirtirken, %23'lük bir kesim bu durumu "sapkınlık" olarak tanımladı. Öte yandan, %21'lik bir kesim, LGBTİ+ topluluğunun cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği çeşitliliğini temsil ettiğini belirtti. Kalan %18'lik kısım ise belirgin bir görüş belirtmedi.
Araştırma, ülkemizde her yıl Haziran ayında düzenlenen ve dünya genelinde LGBTİ+ bireylerin haklarını kutlamak ve desteklemek için yapılan LGBTİ+ yürüyüşlerine olan katılım oranını da ele aldı. Ancak, katılımcıların sadece %3'ü bu yürüyüşlere destek verdiğini belirtti. Bu sonuç, genel olarak ülkemizde LGBTİ+ yürüyüşlerine olan katılım ve destek seviyelerinin oldukça sınırlı olduğunu gösteriyor.
Bu araştırmanın sonuçları, toplumda LGBTİ+ konusunda daha fazla bilinçlendirme ve eğitim gerektiğini işaret ediyor. Ayrıca, LGBTİ+ topluluğunun haklarına ve yaşam tercihlerine daha fazla saygı duyan bir toplum için atılması gereken adımların belirlenmesinde de kilit bir rol oynayabilir.
İlginizi çekebilir: LGBT temalı filmler
Tarafsızların ve kararsızların oranı daha yüksek
Yapılan araştırmada, katılımcıların LGBT bireylerin toplumu nasıl etkilediği konusundaki görüşleri alındı. %67'lik bir çoğunluk, LGBT bireylerin toplumu olumsuz yönde etkilediğini düşünürken, %30'luk bir kısım ise bu bireylerin toplumu herhangi bir şekilde etkilemediğini belirtti. Olumlu bir etki olduğuna inananlar ise yalnızca %3'lük bir kesimi oluşturdu.
Eşcinselliğin insan doğasında olup olmadığı konusunda katılımcıların görüşleri birbirine oldukça yakındı. %42'si eşcinselliğin insan doğasında yer almadığını düşünürken, %24'ü bunun doğal bir durum olduğunu savundu. Konuya karşı belirsiz olanların oranı ise %34 oldu.
Katılımcılardan çocuklarının LGBT bir birey olması durumunda nasıl bir tutum sergileyeceklerini belirtmeleri istendi. Bu soruya verilen yanıtlarda, %53'lük bir çoğunluk çocuklarının LGBT bir birey olması durumunda olumsuz bir tavır sergileyeceğini ifade ederken, %37'lik bir kısım ne olumlu ne de olumsuz bir tutum sergileyeceklerini belirtti. Olumlu bir tavır sergileyeceklerini belirtenlerin oranı ise %10 oldu.
Çocuğunuz LGBTİ+ olduğunu açıklasa ne olurdu?
Aynı şekilde, katılımcıların çocuklarının LGBT olduğu durumda ne tür bir tepki vereceklerine dair çeşitli yanıtlar alındı. %35'lik bir kesim, çocuklarının LGBT olduğu durumda saygı göstereceklerini ve herhangi bir tepki vermeyeceklerini belirtti. Buna karşın, %33'lük bir kesim bu durumu sapkınlık olarak algılayacağını ifade etti.
Araştırmada ayrıca, LGBT bireylere yönelik haksızlık olup olmadığına dair de görüşler alındı. Katılımcıların %42'si LGBT bireylerine yönelik bir haksızlık olmadığını düşünürken, %21'lik kesim haksızlık olduğunu belirtti. Kararsız olanların oranı ise %37 oldu.
Katılımcıların %59'u, LGBT bireylerin toplumun yapısını bozduğunu düşünürken, bu düşüncede olmayanların oranı %17 olarak belirtildi. Kararsız olanların oranı ise %24 olarak belirlendi.
LGBT bireylerin hakları konusunda yasaların yeterlilik durumu üzerine sorulan soruya ise katılımcıların yalnızca %15'i yasaların yeterli olduğunu düşünerek yanıt verdi. Yasaların yeterli olmadığını düşünenlerin oranı ise %32 oldu. Bu konuda bilgisi olmadığını belirtenlerin oranı ise %53 olarak belirtildi.
Toplumun geneli “uzak” hissediyor olabilir
LGBT bireylerin hakları konusunda kamuoyu desteğinin yeterli olup olmadığına dair görüşler de oldukça çeşitliydi.
Son olarak, kendilerini LGBT topluluğuna yakın hisseden katılımcıların oranı sadece %3 iken, bu topluluğa uzak hissedenlerin oranı %81 oldu. Bu konuda tarafsız olanların oranı ise %16 oldu.
İşin doğrusunu öğrenene kadar…
Bu araştırma sonuçları, ülkemizde LGBTİ+ hakları ve genel algısının acilen iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan bir bakış açısını doğruluyor. Özellikle toplumun büyük bir kesiminin LGBTİ+ bireylerin toplumu olumsuz yönde etkilediğini düşünmesi ve eşcinselliğin insan doğasında var olup olmadığı konusunda belirsiz bir görüşe sahip olması, toplumda yeterli bilinç ve anlayışın olmadığını gösteriyor. Bu durum, eşitlik ve kabul üzerine çalışan örgütlerin ve bireylerin önemini de vurgulamakta.
Öncelikle, LGBTİ+ topluluğunu destekleyen örgütlerin, bilgi eksikliği ve yanlış algıları hedef alan çalışmaları artırmaları gerektiği görülüyor. Toplumda bu konuyla ilgili sağlıklı bilgiye erişim sağlamak ve eşcinselliğin ve LGBTİ+ topluluğunun doğasını daha iyi anlamak için bilgilendirici kampanyalar düzenlenmeli ve eğitici faaliyetler arttırılmalı. Bu, yalnızca eşcinselliğin doğası konusundaki belirsizlikleri gidermekle kalmayacak, aynı zamanda LGBTİ+ bireylerin toplumu nasıl etkilediği konusundaki yanlış algıları da düzeltecektir.
Ayrıca, çocuklarının LGBTİ+ birey olması durumunda olumsuz bir tavır sergileme ihtimali yüksek olan ebeveynlerin de odak noktasında olması gerekiyor. Bu, LGBTİ+ örgütlerinin, ebeveynleri ve gençleri bilinçlendirmek, kabul ve anlayış seviyelerini arttırmak için hedeflemeleri gereken önemli bir grup olabilir. Yasa yapıcıları da bu konuda rol oynayabilir. LGBTİ+ haklarının yeterince korunmadığını düşünen ve bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade eden büyük bir kesim olduğuna dikkat çekilmeli ve bu durum, LGBTİ+ haklarının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için daha fazla yasa ve düzenlemeye ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Bu, LGBTİ+ bireylerin haklarının, tüm insan hakları gibi, korunması ve saygı görmesi gerektiği mesajını pekiştirecektir.
Yine de, araştırmanın online olarak yürütüldüğü ve 1491 kişiden oluşan bir örneklemden alınan verilerle değerlendirildiği unutulmamalı. Daha geniş bir kitle ile yapılacak daha kapsamlı araştırmalar, bu konu ile ilgili Türkiye’deki genel kanının ne yönde olduğu konusunda daha doğru bilgi almamızı sağlayabilir.
YORUMLAR