“Güzellik içten gelir” söylemini duymuşsunuzdur. Bedeninizin en büyük organı olan cildiniz bu sözün kanıtı. Harici sorunlar, içte yaşanan savaşların bariz göstergeleri olabilirler. Güzellik serumları ve kâğıt maskeler belirli bir estetik ve ferahlama düzeyi sağlasalar da düzenli bir cilt bakımı, yüzeyin derinliklerinde meydana gelen hormon dengesizliklerinin sonuçları ile mücadele etmeye yeterli olmayabiliyor.


Stres cilt bakımının en büyük rakiplerinden birisi. Kortizol seviyesindeki ani yükseliş, sinirlerin yanlış mesajlar göndermelerine, sivilcelerden kırışıklıklara birçok sorunun ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Zihinsel, fiziksel ve duygusal stresin cildinizi nasıl değiştirdiğinin ve bunları düzenlemek için önemlisi neler yapabileceğinizi listeledik:


Güneş stresi ve yorgun cilt savunmaları

Cildinizi fiziksel olarak strese sokan ve savunma mekanizmalarını yavaşlatan çok etkili bir


harici etken var: ultraviyole ışıma. Güneş ışınları ile maruz kalınan bu kanserojen madde, cildi


olumsuz bir şekilde etkiliyor. İster doğal güneş ışığı ister solaryum gibi yapay araçlar; ultraviyole ışınlarının emilimi, kan hücrelerinin onarım amacıyla mevzu bahis bölgede yoğunlaşmalarına, sonuç olarak güneş yanıklarının oluşmasına sebep olur. Ultraviyole radyasyonuna aşırı derecede maruz kalmak ise, kararmış yüz lekelerine, cilt benlerine ve hatta cilt kanserine yol açabiliyor. UV ışınları ile mücadele etmenin en iyi yolu, her gün düzenli olarak güneş kremi kullanmak. Bunlar kadar olmasa da belirli düzeyde güneş koruması sağlayan doğal yağlar da var; zeytin,


hindistancevizi, nane, hint fesleğeni, limon otu yağı gibi. Yağların ve kremlerin yanı sıra, güneş hasarı ile içten de mücadele edebilirsiniz. Yapılan araştırmalar, belirli besleyici maddelerin cildin doğal güneşten korunma mekanizmalarını güçlendirdiğini gösteriyor. Bunun için bolca turunçgil tüketmek gerekiyor.


İltihaplanma ve aşırı tahriş olan cilt

Kurdeşen, sedef, egzama, dermatit, gül hastalığı… Bunlar, genelde iltihaplanmanın sonucu olarak görülür; ancak araştırmalar, beyne aşırı yüklenmenin de cildin korunma mekanizmalarına zarar verebildiğini gösteriyor. Bir başka deyişle stres, cildin kendini düzenlemesini ve dengesini koruyabilmesini güçleştiriyor. Uykusuz bir haftadan ya da şiddetli bir tartışmadan sonra cilt sorunlarının patlak vermesi, tam olarak bunun sonucu. Stres iltihaplanması ile mücadelenin ilk adımı, kaynağı yok etmek. Stresinizin ardında yatan spesifik sebebi bulmak güç ya da imkânsız olsa da alevi yatıştırmanın gıda, egzersiz ya da terapi gibi yolları da yok değil.


Yağ üretiminde artış ve akne

Araştırmaların, özellikle de kadınlarda ani stresi akne oluşumu ile ilişkilendirmesi hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü stres, ciltteki sinir sinyallerinin karışmasına, sonuç olarak da yağ üretimini artıran hormonlarda ve kimyasallarda artışa sebep olabiliyor. Stresi denklemden tamamen kaldırmak imkânsız olsa da stres ile mücadele etmenin birtakım yöntemleri var. 5-10 dakikalık stres yatıştırıcı numaraları el altında bulundurun ve egzersiz gibi uzun vadeli stresle mücadele tekniklerini vücudunuzun adaptasyon becerisini desteklemek adına uygulayın.


Neyse ki birçok akne bölgesel tedavilere cevap veriyor

En sevdiğiniz akne karşıtı ürünlerin çoğunda, salisilik asit olarak da bilinen beta-hidroksi-asitler bulunuyor. Bu yağda çözünen kimyasal, son derece etkili bir şekilde işleyerek tıkanıklıkları açıyor ve temizlik sağlıyor; ancak bu durum, dezavantajları olmadığı anlamına gelmiyor. Çok fazla ya da çok güçlü salisilik asit, cildi kurutabiliyor ve hatta tahriş edebiliyor. Dolayısıyla bunları aklınızın bir kenarında bulundurarak cildinize zarar vermeden, etkili ürünler ve bölgesel uygulamalarla akne mücadelesini sürdürebilirsiniz.



Mumsu kafatası derisi, saç dökülmesi ve soyulan tırnaklar

Stresi deneyimlemenin belirli bir yolu yok. Hiç istemeden saçlarınızı çekmeye ya da tırnaklarınızı yemeye başladınız mı? Bunlar, stres hormonu kortizolün vücudunuzun kaç-ya da-dövüş tepkisini tetiklemesinin sonucu olabilirler. Ancak kaynağın stres olduğu sonucuna varmadan önce, bir dermatoloğa başvurarak diğer olası sebepleri ekarte etmelisiniz. Örneğin pul pul ya da mumsu kafatası derisi, egzama göstergesi olabilir. Ya da saç dökülmesi ve tırnak soyulması durumlarında, sebep, besleyici maddelerin yeterince tüketilmeyişi olabilir. Şimdilik cildinize daha fazla hasar vermemek adına aşırı sıcak su ile banyo yapmaktan kaçının. Düzenli egzersiz yaparak ve her türlü sebze ve meyveyi içeren dengeli bir beslenme düzenine bağlı kalarak gününüzü istikrarlı bir hale getirin.


Daha ince ve daha hassas bir cilt

Kortizol düzeyinde aşırı yükseliş, cildin incelmesine sebep olabilir. Kortizoldermal proteinlerin parçalanmasına yol açarak cildin hem kâğıt gibi incelmesine hem de kolaylıkla berelenmesine ve hırpalanmasına neden olur. Ancak bu semptom, sıklıkla Cushing sendromu ile ilişkilendirilir. Hiperkortizolism olarak da bilinen bu hormonsal hastalık, beraberinde glikoz intoleransı, kas zayıflığı ve bağışıklık sisteminde zayıflama gibi semptomları da getirir. Cushing sendromunuz olabileceğini düşünüyorsanız, doktorunuzdan randevu almalısınız. Birçok vakada, kortizol düzeyi ilaç tedavisi ile normal seyrine geri döndürülebiliyor.


Doğal yara iyileşmesinde gecikme

Şiddetli stres karşısında epidermis hızlıca zayıflar ve sonuç olarak enfeksiyon riski artar. Bu durum, cildinizin yaraları ve akneleri doğal yollarla iyileştirme yetisini de yavaşlatır. Cilt bariyerinizi onarmak için gliserin ve hiyalüronik asit içerikli ürünlerden kullanabilirsiniz. Ayrıca güneş ışınları ile mücadelede etkili olan yöntemler, burada da geçerli. Dahili iyileşmeyi güçlendirmek adına antioksidanlar bakımından zengin besinlerden bol bol tüketin. Su takviyesi ile cildinizi içeriden nemlendirmenin yanı sıra, çinko, sal ve keten tohumu içeren ürünlere de odaklanın. Bu bileşenlerin cildi nemlendirdikleri ve yara iyileşmesini etkili bir şekilde güçlendirdikleri biliniyor.


Yorgun gözler ve göz çevresi

Göz altlarınızdaki dikkatlerden kaçmayan koyu halkalarınızdan bahsedildiğini duyduysanız eğer, uykusuzluğun kendini fiziksel olarak nasıl da belli ettiğini biliyorsunuzdur. Ve evet, sebep tabii ki stres. Kaç-ya da-dövüş modu aktive olduğunda, vücudumuz –uyuyarak geçirmemiz gereken saatler


de dahil olmak üzere – sürekli olarak adrenalin salgılar. Uyku için halihazırda meditasyon ve yoga deniyorsanız eğer, uyku rutininize doğal yağ difüzörlerini ve beyaz gürültü makinelerini de ekleyin, uyumadan en az iki saat önce her türlü elektronik ekrandan uzaklaşmış olun.


İnce çizgiler ve kırışıklıklar

Göz çevresindeki ince çizgilerden kaşların yüz kaslarını şiddetle harekete geçirerek çatılmasına; psikolojik stres, tüm dünyanın duygularımızı anlayabilmesini sağlayan kanıtları yüzümüze yerleştirmenin bir yolunu bulur. Gülme çizgileri, göz buruşuklukları, kaşların arasındaki “11”… Bunlar, tekrarlanan yüz hareketleri sonucu ortaya çıkarlar. Peki yapılabilecek bir şeyler var mı? Var; yoga mesela. Botokstan daha güvenli olan yüz yogası, benzer sonuçları elde etmenizi sağlayabiliyor – bunu her gün yapacak iradeye sahip olduğunuzu düşünüyorsanız tabii. Her gün bilinçdışı kullandığımız yüz kaslarını hedef alan masaj teknikleri ile alın, kaşlar ve çene gibi yüksek gerilimli bölgelerdeki kırışıklık oluşumuna karşı önlem alabilir ve cildinizin daha esnek kalmasını sağlayabilirsiniz.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.