Yetişkinlerin neredeyse dörtte üçü, yalnızca eğlenmek için değil, hafızalarını geliştirmek amacıyla da bulmaca gibi oyunlar oynadıklarını söylüyor. Sonuçta, güçlü bir hafıza zeka ve keskinlikle ilişkilendirilirken, unutkanlık dağınıklık ve zihinsel gerilemeyle bağdaştırılıyor.


Ancak bilişsel bilim insanlarından öğrendiğime göre, hafızaya aşırı odaklanmak, unutmanın da en az hatırlamak kadar önemli bir beceri olduğunu gözden kaçırmamıza neden olabiliyor. Unutmasaydık, zihinlerimiz gereksiz, eski ve hatta duygusal olarak acı verici bilgilerle dolup taşardı. Çoğu zaman farkında bile olmadan unutuyor olsak da, araştırmalar insanların neyi hatırlamak istemediklerine dair şaşırtıcı bir kontrol gücüne sahip olabileceğini ortaya koyuyor.


Gerçekten de, unutmak; iyi oluşu artırmak, yaratıcılığı beslemek ve kendimize dair bildiklerimizi yeniden şekillendirmek için geliştirebileceğimiz bir beceri. Bazı psikologlar artık depresyon veya anksiyete belirtileriyle başa çıkmak için unutmayı bir araç olarak öğretiyor. Üstelik telefonlar ve sosyal medya gibi teknolojiler hafızamızı gitgide daha fazla yönlendirirken, yalnızca hafızamızı güçlendirmeyi değil, daha iyi unutmayı da öğrenmenin zamanı olabilir.


Unutmak neden iyidir?

Hatırlamaya başladığımız anda unutmaya da başlarız, diyor bilişsel sinirbilimci Jonathan Fawcett, ve bu iyi bir şeydir. Unutmak genellikle kendiliğinden gerçekleşir. Dikkatimizi gelecekte işimize yarayacak ayrıntılara yönelterek canlı anılar oluştururken, ilgilenmediğimiz ya da bilmemiz gerekmeyen bilgiler belleğe kaydedilmiyor. Kaydedilen bilgiler de zamanla zayıflayarak ya da yeni bilgilerle yer değiştirerek silinebiliyor. Bu süreçler çoğunlukla farkında olmadan gerçekleşiyor. Örneğin; anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu hatırlayamamanız, o an dikkatinizin dağınık olmasından kaynaklanabiliyor.


Ancak bilişsel psikolog ve sinirbilimci Michael Anderson’a göre, insanlar her gün daha bilinçli bir unutma türüne başvuruyor. 'Motivasyonel unutma' olarak adlandırılan bu süreç, bir kişinin bazı anıları bilinçli şekilde hatırlamak istememesiyle gerçekleşiyor.



Nasıl unutulur?

Araştırmalar, bir kişinin ya baştan bir anının oluşmasını engelleyebileceğini ya da istenmeyen bir anının tekrar yüzeye çıkmasını durdurabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, 'yönlendirilmiş unutma' (directed forgetting) deneyleriyle bu ilk durumu inceledi. Deneklere bir kelime listesi gösteriliyor, ardından bazı kelimeleri hatırlamaları, bazılarını ise unutmaları söyleniyor. Sonuçta, hatırlamaları istenen kelimeler daha iyi hatırlanıyor, unutmaları söylenenler ise daha az hatırlanıyor.


Günlük yaşamda kimse bize neyi hatırlayıp neyi unutmamız gerektiğini söylemez. Ancak bu tür deneyler, işe yaramayacağını düşündüğümüz bilgileri bilinçli olarak bırakabileceğimizi gösteriyor. Motivasyonel unutmanın başka bir türü de 'geri getirme kaynaklı unutma' (retrieval-induced forgetting). Burada insanlar, benzer anılar arasından bazılarını seçerek hatırlarken, diğerlerini geri plana atıyor. Bu da seçilen anının güçlenmesine, göz ardı edilenin ise silinmesine yol açıyor.


Fawcett’e göre, “Ne hakkında düşünüp neyi hatırlamayı tercih ettiğimize göre kendi içsel hikayemizi yeniden inşa ediyoruz.” İnsanlar, kendileri hakkındaki inançlarıyla uyuşan bilgileri daha kolay hatırlıyor. Kendinizi güvenilir biri olarak görüyorsanız, hasta arkadaşınıza çorba götürdüğünüz anılar aklınıza gelir; annenizin doğum gününü unuttuğunuz anlar değil.


Motivasyonel unutmanın bir diğer biçimi ise, geçmişte yaşanan bir anı tetikleyen bir uyarıcıya karşı bilinçli bir bastırma gerçekleştirmektir. Örneğin; eski sevgilinizin arabasına benzeyen bir araç görmek, sizi bir zamanlar yaptığınız romantik bir yolculuğu hatırlatabilir. Ama bunun yerine hemen zihninizi başka bir yere yönlendirebilir, bu anının etkisini azaltabilirsiniz.


Unutmak üzerine deneyler

Anderson, bu bastırma sürecini “düşünme – düşünme” (think – no-think) deneyleri ile inceledi. Katılımcılara, çim (lawn) ve biftek (beef) gibi kelime çiftleri gösteriliyor. Sonra onlara çim kelimesini gördüklerinde bifteği hatırlamamaları söyleniyor. Anderson bu durumu fiziksel bir hareketi durdurmaya benzetiyor: Elinizle sıcak bir tavaya dokunduğunuzda, bir sonraki seferde elinizi geri çekersiniz. Düşünceyi durdurmak da hareketi durdurmak kadar önemlidir.


Beyin görüntülemeleri, bu tür bastırmalarda ön frontal korteksten hipokampusa bir sinyal gittiğini, yani fiziksel bir hareketi durdurmakla aynı tipte bir mekanizmanın devreye girdiğini gösterdi. Bu anıları bastırmak, onları zamanla zayıflatıyor.


2023’te yapılan bir çalışmada, katılımcılara COVID-19 pandemisine dair kaygı verici düşünceleri bastırmayı öğretti. Üç günlük bir eğitimin ardından, düşünmemeleri istenen gruplar bu anılara dair daha az ayrıntı hatırladıklarını ve onları daha az duygusal bulduklarını söyledi. Üç ay sonra bile bu etkiler devam etti ve katılımcıların %80’i hala bastırma tekniklerini kullandıklarını belirtti.


Unutmak bu kadar kolay mı?

Sadece 'unut' demek ile unutmanın mümkün olduğunu kabul etmek zor olabilir. Bazı katılımcılar da bu kadar etkili olmasına şaşırmıştı. Düşünceleri bastırmanın daha da kötüleştireceğini düşündüler.


Sosyal psikolog Daniel Wegner, insanlara 'beyaz bir ayıyı düşünmeyin' dendiğinde onun daha da çok düşünüldüğünü öne sürmüştü. Ancak çalışmalar bunun her zaman geçerli olmadığını gösteriyor. Yine de, unutmak bir beceri ve bazı insanlar için daha kolay uygulanabilir. Ama çabaya değer: COVID çalışmasında, başlangıçta yüksek düzeyde kaygısı olan kişiler, çalışmadan sonra depresyon ve olumsuz duygularda daha büyük iyileşmeler bildirdi. Diğer araştırmalar da, 'düşünme – düşünme' testlerinde başarılı olan kişilerin travmatik filmlerden sonra daha az rahatsız edici anılar yaşadıklarını gösterdi. 2020’de yapılan bir çalışma ise, 2015 Paris terör saldırısından sağ kurtulanlar arasında travma yaşamayanların bastırma konusunda daha başarılı olduğunu ortaya koydu.


Hepimiz utandığımız anılar yaşarız. Beynin bazı düşünceleri bastırabilecek mekanizmaları var.


Teknoloji unutma biçimimizi değiştiriyor mu?

Beynimiz bazı düşünceleri bastırabilir, ancak teknoloji bu unutulmuş anıları tekrar yüzeye çıkarabiliyor. Psikolog Benjamin Storm, telefonlarımız eski bir fotoğrafı gösterdiğinde bu anının güçlendiğini söylüyor. Yani yıllar sonra telefonunuz tam da o anıyı karşınıza çıkarabilir! Öte yandan, fotoğraf çekmediğiniz detaylar daha da silikleşebilir.


Uzmanlara göre insanlar her zaman hafızalarını geliştirmek isteyecek. Ancak hafıza sarayları inşa ederken, iyi bir unutucu olmayı da benimseyin. Anksiyeteyi hafifletmenin ve benlik algımızı şekillendirmenin dışında, unutmak hafızamıza esneklik kazandırır. Sinirbilimci Steve Ramirez’e göre, bu zihinsel bulanıklık bizi yaratıcı da yapabilir. Anıları birer yapı taşı gibi kullanarak, onları yeniden birleştirip yepyeni fikirler oluşturabiliriz. Zihnimiz eski ve silinemez anılarla dolu olsaydı, yeni fikirleri nasıl yaratabilirdik ki?


Olumsuz her deneyimi unutmaya çalışmamalıyız. Unutma kapasitemizi fark edin. Zaten sıkça unutmayı seçiyoruz. Bu size bir hafıza şampiyonluğu kazandırmayabilir, ama unuttuklarınız da hayat hikayenizin en az hatırladıklarınız kadar önemli bir parçasıdır.



Kaynak: Shayla Love. "Yes, you can teach yourself to forget. And here's why you should". Şuradan alındı: https://www.nationalgeographic.com/health/article/active-forgetting. (17.06.2025).




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.