Bu yazım, güçlü, iradeli, kariyerli, özgür, sportif, güzel ve BEKAR tüm kız arkadaşlarıma…
Missing converter: "Elalem insan kaynakları mı, kariyer danışmanım mıydı" #haber#1032386#yazım# çok konuşuldu geçen hafta kendi aramızda. Bir de özel hayat durumu var. Onu da es geçmeyelim. İlişki danışmanıyım, en çok çalıştığımız konulardan biri ilişki iletişimi.
30+ yaşlarındayım. Başarılı bir eğitim ve iş hayatım var. Kendi paramı kazanıyorum, sevdiğim işi yapıyorum, tatillerimi planlıyorum, kendi arabamı kullanıyorum, istersem tek taşımı da alırım, takarım ama beyaz atlı prensimi hala bekliyorum mu diyorsunuz? Yoksa tekrar baştan alırsak… Kendi arabamı kullanıyorum, şu anda mutluluğu bulacağım biriyle hayatımı paylaşmak istiyorum, kendimi olmadığım gibi gösterip, yalanla dolanla ön plana çıkaracağıma beni tanımak ve bu şekilde kabul edecek biri ile hayatıma devam etmek istiyorum mu diyorsunuz?
Ne demiştik, elalem kadar yüksek duvarları olan hapishane var mıdır bu hayatta? Ben insanların ilişkilerinde de bu duruma çok saplantılı şekilde takıldığını gözlemliyorum. Uzun zamandır bekarsan, anlaşamayıp ayrıldıysan veya uzun zamandır yalnızsan en çok eleştiriye açık pozisyondasın. Ailen, en yakın arkadaşların başta olmak üzere tabiri caizse tepende… Herkes seni yeni biri ile tanıştırma peşinde. Ailenin büyüklerinin en büyük derdi halindesiniz, hem her gün dualarında, hem fırsat buldukça sizin adınıza dilek dilemeye ve çaput bağlayıp gelin teli almaya Telli Baba’ya.
Bazılarını biliyorsunuz, bazılarından haberdar değilsiniz ama dost sohbetlerinin, komşu kahvelerinin, fal analizlerinin ana malzemesi sizsiniz sonuçta. Eğer sizi ikna edebiliyorsa beraber doğruca falcıya, yok gitmiyorsanız o günde 3 defa içilip kapatılan falların hepsi sizin adınıza… Çekirdek ailenin bir üst sınıfı yakın akrabalar daha da çok arkanızda, adeta hepsi birer dedektif modunda. Neredesin, ne yedin, ne içtin, ne kadar para harcadın, o parayı orda yiyeceğine kendine yatırım yapsaydın, iki oda da olsa bir ev alsaydın, krediyle araba baksaydın, o da yetmedi Bodrum’da küçük bir yazlık alsaydın, hepsi arkanızdan konuşup durmakta… Sanki hepsi emlak danışmanı olmuş, bedava akıl dağıtıyor etrafa. Girin sosyal medya fotoğraflarınıza bir daha bakın isterseniz. Ne kadar yeme içme gezme tozma fotoğrafınız varsa hepsine iki cümle sözleri vardır mutlaka. Orada yoksa karşı karşıya geldiğinizde “amma gezdin kızım, hiç oturmadın yerinde koca bir yaz boyunca” demezler mi? Hatırladınız değil mi, gülümsüyorsunuz şu anda.
İkinci etap da yakın arkadaşlarla... Eminim hepsi sizin iyiliğinizi düşünüyor, evlendiler, çoluğa çocuğa karıştılar. Şimdi sıra geldi yakın arkadaşlarının yani SİZ’in özel hayatınıza. Ama bir bakıyorsunuz ki kardeşinin çocuğuna her öğün nutella yediren sevimli arkadaşınız organik anne olmuş. En az 40 km uzaktaki organik pazarından aldığı kabak püresinin tarifini sosyal medya sayfasından yayınlamakta. Geçen yaz en çok beach club ve parti gezeni şimdilerde ancak eşi ne zaman derse, o eski beldedeki aile yazlığında. En seksi giyineni evlendi ya, şimdi herkesin ufacık dekoltesini eleştirir durumda. Çocuklara en tahammülsüz olanı üçüncü çocuğuna takılacak ismi araştırmakta. En feminist kız arkadaşınız taraf değiştirdi “erkektir tabii, benim beyim ne derse o olur” modunda. Hepsi de evlilik danışmanı olmuş, gelen geçen seni eleştirip, SENİN hayatını tartışmakta. Şanslısın ama; ne kadar önemlisin bak birçok insanın hayatında. Hepsi sizin iyiliğinizi düşünüyor aslında. Sağınız, solunuz her yanınız iyilik meleği dolu, Victoria’s Secret mankeni gibi hissetmiyor musunuz kendinizi bir parça?
Sadede gelirsek; niçin senin hayatın bu kadar insanın ağzında? Sen karışıyor musun bu insanların hayatına? Senin farkın ne, niye müdahale etmiyorsun onlara? Hiç düşünüyorlar mı bu insanlar, sen neler düşünüyorsun acaba? Ne hissediyorsun, senin gerçeklerin ve peşinden gittiğin hayallerin nedir aslında… Her gün sevgili değiştirsen, senede 2 kere nişanlanıp ayrılsan, hatta bir hiç uğruna evlenip çocuk sahibi olup boşansan memnun mu olacaksın sen de, onlar da? Bugüne dek tek başına ama gururla ve başarıyla geldiysen, kendi kararlarını verebilecek zihin gücündesin mutlaka. Sadece ebeveyn olmak için evlenen tanıdığından daha dürüstçe değil midir senin tavrın, kendini sakın yargılama... Mantıksız aşk evliliği veya tam tersini yapacağınıza, doğru yerde ve doğru zamanda, hazır olduğunuz bir anda adım atmak istemez misiniz o güzel yola? Bırak onlar düşünsünler şimdi, sıfatı ve hayatınızdaki yeri ne ise fark etmez, bu yazım üstüne kim alınırsa ona…
Şanslısın üstelik bu ülkede yaşadığın için, hemen elinin altında bir sürü alternatif var. Denersin şansını ilk önce Esra Erol’da, o yeni doğum yaptı ilgilenemez diyorsanız diğer kanalda Zuhal Topal’da, o da olmazsa, Seda Sayan’da; eh hiçbiri bulamazsa Devlet erkanı var muhatap olarak karşınızda. Hiç olmazsa TC vatandaşı olarak kullanırsınız en tabii kanuni hakkınızı, müracaat edersiniz, bulacaklar, söz verdiler sonuçta… Son olarak tüm bekar ama mutlu kız arkadaşlarıma: Siz de bir ara okuyun hem düşünün hem eğlenin derim varsa bu insanlar hayatınızda... Bu yazıyı yazarken hem çok düşündüm hem çok özeleştiri yaptım ben de, acaba ben hangi karakterleri yaşattım diye. İnsan kendine dönmezse, karşısındakinin yerine koymazsa anlayamıyor meseleyi. Arada bakış açısını değiştirmeli, biraz kendimize biraz da etrafımıza dikkat kesilmeli. İyi niyetle yaptığımız, söylediğimiz her bir cümle derin yaralar açabiliyor en yakın bildiklerimizde. Bekar, güçlü, kararlı kız arkadaşlarım son cümlelerim size. Huzurluysanız, eğleniyorsanız, eğer böyle mutluysanız kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin, bakın lütfen keyfinize.
Harika bir haftaya eğlenerek, gülümseyerek merhaba…
Gamze Berberci Çelik
İlişki Koçu-Kişisel İletişim Danışmanı
YORUMLAR