Suyun ne kadar önemli olduğunu devamlı anlatıyoruz. Hamilelik ve emzirme döneminde yaptığınız hafif egzersizler nedeniyle suya daha çok ihtiyaç duyarsınız. Bol bol su için çünkü...

Hamileliğin 6. ayının sonunda anne karnındaki bebeğin vücut ağırlığının yüzde 90’ı sudur. İşte bu nedenle yeteri kadar su içmenizi öneriyoruz. Sıvı almanız sadece sizin susuzluğunuzu gidermez. Aynı zamanda hamilelik ilerledikçe daha da artacak olan fetüsün su ihtiyacını da karşılar. Emzirme döneminde de su içmeniz benzer nedenlerden önemli. 0-18 Kliniği uzmanlarından Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Benal Büyükgebiz bizleri bilgilendiriyor.

Hamilelik döneminde

Hamilikteki ortalama kilo artışı 12,5 kilodur. Bu dönemde vücut ortalama 6-8 litre kadar olmak üzere fazladan su toplar. Bunun sadece bir kısmı vücut tarafından amniyon sıvısı oluşturmak için kullanılır. Bebek dokuz ayını doğal ortamı haline gelen sudan oluşmuş bir ortamda geçirir. Bu ortam onu mekanik şoklara, önemli ısı değişikliklerine (amniyon sıvısı hamilelik süresince 37°C’lik sabit sıcaklığını korur) ve enfeksiyonlara karşı korur. Doğum zamanı yaklaştıkça suya olan ihtiyaç, oksijene olan ihtiyaç ile karşılaştırıldığında daha fazla artar!

Önemli olan kalitedir

Fetüse yaşamı için gerekli olan suyu, anne vücudu sağlar. Bu nedenle, aynı su bebek tarafından da tüketilir. Bu yüzden güvenli bir su içmelisiniz. Güvenli olması hayati önem taşır çünkü amniyon sıvısı ve annenin vücudu arasındaki su alışverişi saatte yaklaşık olarak yarım litre kadardır.

Ne yazık ki bulantı ve kusma gibi ilk 3 aylık dönemdeki sıkıntılı durumlar, vücudunuzun hızla susuz kalmasını kolaylaştırır. Birçok kadın su eksikliğinin hamilelikte daha önemli bir durum olduğunu bilmez. Vücutta gelişen susuzluk (dehidratasyon) sinirlenme ve ruh hali değişiklikleri gibi durumları da tetikler. Aynı zamanda kabızlık ve idrar yolu enfeksiyonlarına, ki bunlar hamilelikte yaygın olarak rastlanan sorunlara dair riskleri artırır. Riski azaltmak için günde en azından sekiz bardak su için. Su içmek canınızı sıkan kabızlık, bulantı ve mide yanmasını da içeren çeşitli durumların gelişmesini önler.

Emzirme döneminde

Anne sütünün % 87’si sudur. Eğer bebeğinizi emziriyorsanız emzirme aralarında ayrıca su içirmenize gerek yok. Anne sütü bebeğinizin su ihtiyacını da mükemmel şekilde karşılar. Anne sütü bebeğiniz için en iyi kalitede su sağlayan doğal bir kaynaktır. Bu nedenle bebeğinizi emzirdiğiniz dönemde sizin içtiğiniz suyun kalitesi de mineral içeriği de çok önemlidir.

Suyun miktarı

İçilecek suyun kalitesi çok önemli ama içilecek su miktarı da ayrıca önemli. Özellikle de emzirirken su ihtiyacınızın artacağını unutmayın. Bol süt üretebilmeniz için günde üç litre sıvı alın. Emziren annenin içeriği dengeli ve miktarı bol süt üretebilmesi, emzirme döneminde vücudun en önemli öncelikleri arasında yer alır.

Yeterli su içmezseniz ürettiğiniz süt ve doğal yollarla gerçekleşen diğer doğal su kayıplarınız nedeniyle kısa sürede vücudunuzda susuzluk belirtileri ortaya çıkar. Hafif susuzluk belirtileri de genellikle gözden kaçabilecek belirtiler. Günlük yaşamın koşuşturması içinde çoğunlukla dikkat etmeyebilirsiniz. Sonuçta susuzluk derecesi artarken bebeğinize ürettiğiniz sütün de bileşimi ve miktarı olumsuz etkilenmeye başlar.

Su içmediğimizde…

Malum, su insan vücudunun önemli bir bileşeni. Kadın vücudunun % 60’ı sudan oluşur. Su insanın her hücresinin içinde yer alır. Birçok kimyasal reaksiyonun geliştiği bir ortam oluşturur. Bu kimyasal reaksiyonlar doğal metabolik tepkimelerdir. Canlılığın ve sağlığın devamını bu tepkimeler sağlar.

Dehidratasyon hafif bile olsa canlının sağlıklı olma durumunu olumsuz etkiler. Fiziksel ve zihinsel kapasitesini bozar, olumsuz etkiler. Bu durumda emziren annenin kendisini yorgun ve rahatsız hissetmesi kaçınılmaz. Sabrınız azalır. Bebeğinizle ilişkiniz olumsuz etkilenebilir.

Eğer uzun süre susuz kalınacak olursa, vücutta susuzluk belirtileri daha da belirginleşir. Genel sağlık durumu da belirgin derecede olumsuz etkilenir. Bu nedenle emziren anne olarak en az sekiz bardak su içmeniz gerektiğini unutmayın.

Formunuz için için!

Emziren annenin her gün ihtiyacı olan suyu içmesi sadece vücudun susuz kalmasına engel olmaz aynı zamanda hamilelik süresince alınan fazla kiloların da yakılmasına yardımcı olur.

Meyve suları ve diğer şekerli içecekler doğal olarak değişik oranlarda enerji içerir. Oysa su enerji içeceği değildir. Bu nedenle sıvı ihtiyacının karşılanmasında özellikle de kilo kaybının amaçlandığı dönemlerde çok yararlı.

Çay, kahve suyun yerini tutmaz

Suyun yerine aşırı miktarda çay-kahve içmeyin. Özellikle de emzirme döneminde su ihtiyacının karşılanması amacıyla çay ve kahve tüketiminin artırılmasını hiç önermiyoruz. İçerdikleri kafein nedeniyle emzirme performansını olumsuz etkiler. Meyve suyu gibi enerji içeren sıvıların tüketimini belirli miktarlarda sınırlarsanız, fazla kilo almayı önleyebilirsiniz.

Diğer taraftan aşırı kahve ve çayın diüretik (idrar yaptırıcı) etkisi olduğu için idrarla sıvı kaybını artırırlar. Ayrıca içerdikleri kafein ve tanin, kalsiyum ve demir gibi minerallerin emilimini de olumsuz etkileyebilir. Anne sütüne geçen kafeininin bebek üzerindeki olumsuz etkisini de unutulmayalım.