Kadınların en çok muzdarip olduğu sorunlardan biri de, hiç kuşkusuz selülitler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak yaza girerken selülitlerden kurtulmak ve korunmak için, düzenli egzersiz ve doğru beslenmeyle kontrolü ele almak mümkün oluyor. Emsey Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Osetya Batıbay konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.


Selülit nasıl oluşuyor?

Selülitler, vücutta dolaşım bozukluğu ile başlar. Bunun sonucunda damar duvarlarından sızan serum, doku aralıklarında toplanır ve doku ödemi oluşumu gündeme gelir. Ödem bir taraftan kan ile yağ hücrelerinin arasındaki iletişimin akmasına ve yağ hücrelerinin metabolizmasının bozulmasına yol açarken, diğer taraftan bağ dokusunun yapısını bozar ve sertleşmesine neden olur.


Bu aşamadan sonra da elastikliğini kaybeden fibröz bantlarla çevrili, aşırı büyümüş yağ dokusu hücrelerinden meydana gelmiş olan nodüller meydana gelir. Bu nodüller deri yüzeyinde portakal kabuğu görüntüsünde başrol oynar. İlerleyen aşamalarda sürecin devam ile birlikte nodüller birbirine yapışır ve daha büyük nodüller oluşur. Cilt kapitone bir görünüm alır. Böylelikle selülit problemi ortaya çıkmış olur.


Selülitin ortaya çıkma sürecinde 4 farklı türü ve derecesi mevcuttur;

  • Hiçbir pozisyonda ve hatta cilt sıkıştırıldığında bile gözle görülmeyen selülit,
  • Sadece cilt sıkıştırıldığında görülen selülit,
  • Ayaktayken görünen ancak yatarken görülmeyen selülit,
  • Her pozisyonda gözle görülebilen selülit.

Araştırmalara göre kadınların % 95’inde bu selülit türlerinden en az biri bulunmaktadır.


Selülitin oluşumu aynı olsa bile, tüm kadınlarda ortaya çıkma sebebi çeşitli olabiliyor. Genetik, beslenme şekli, yaşam biçimi, yaş, kilo ve hormonlar gibi farklı nedenler selülit oluşumuna neden oluyor. Dolayısıyla bazı kadınlarda selülit oluşumuna vücut yapısı neden olurken, bazılarında ise beslenme biçimi etkili olabiliyor.


1) Yanlış Beslenme Biçimi: Sık sık kilo alıp vermek cildin gevşemesine neden olur ve selülite zemin hazırlar. Beslenme ile ilgili yapılan yanlışlar başlıca selülit nedenleridir.

2) Yaşam biçimi: Fazla kahve ve sigara tüketimi ve stresli yaşam selülit oluşumunu tetiklemektedir. Kötü alışkanlıklardan vazgeçmek, sağlıklı gıdalar tüketmek, düzenli egzersiz yapmak ve stresten uzak bir yaşam selülit problemini koruma ve önlemede büyük rol oynar.


3) Hormonlar: Östrojen, insülin, noradrenalin, tiroit ve prolaktin hormonlarının selülitin oluşum sürecinde rol oynamaktadır. Özellikle östrojenin, vücudun yağ depolaması üzerinde doğrudan bir etkisi vardır. Kadın vücudunda selülit açısından dezavantaj oluşturan bu tip özelliklerin çoğu aslında kadın vücudunu gebelik ve bebek emzirmeye uygun kılan özelliklerdir.


4) Genetik: Eğer ailede özellikle anne tarafında selülit problemi varsa; malesef selülit, aynı ailede çocuklarda da görülebilen bir problem haline gelebilir. Vücut yapısı, metabolizma hızı, deri altında yağ dağılımı, kan dolaşımı bozukluğu gibi selüliti etkileyen pek çok faktör genlerle ilişkilidir.


5) Yaş: Yaşlandıkça cildiniz esnekliğini, sıkılığını kaybetmeye başlar. Cildin dış tabakası zayıflar, incelir ve yer çekiminin etkisiyle sarkar. Bu durum cildin altında depolanmış olan yağın yüzeye doğru itilmesine neden olur. Ciltteki tüm bu olumsuz değişimler haliyle selülitin yaşla birlikte kötüleşmesi anlamına gelir.


6) Vücuttaki fazla yağlar: Vücudunuzdaki yağ oranı ne kadar fazlaysa bu yağın dokularda birikme ihtimali de o kadar yüksektir. Dışarıdan fazla kilolu görünmeseniz bile vücudunuzdaki yağ oranı fazla olabilir. Düzenli egzersiz ve ağırlık kaldırmak vücudunuzdaki fazla yağdan kurtulmanıza yardımcı olabilir


Selülitten korunmak için egzersiz yapmak önemli

Selülitin tedavisi ve önlenmesinde, egzersizin önemli bir yeri bulunur. Egzersiz yapmak; dolaşımı artırarak protein atıklarının bölgeden uzaklaştırılmasını, kasların güçlenmesini ve yağın yakılmasını sağlar. Selülite karşı en etkili egzersizler; yürüyüş ve yüzmedir. Haftada en az üç gün minimum 45 dakika yapılan egzersiz yapılması önerilmektedir. Egzersiz süresi, kişinin kapasitesine göre ayarlanmalıdır. Eğer egzersiz açık havada yapılacaksa, sabah veya akşam saatlerini tercih edilmelidir. Çünkü aşırı sıcakta yapılacak egzersizler; kas kramplarına neden olabilir.


Selülit önlemede beslenme etkisi

Selülit tedavisinde uygulanacak diyet tedavisi ile selülitler azalmaz, ancak selülit oluşumuna ve ilerlemesine karşı önlem ve destek olunabilir. Diyet tedavisi, selüliti yok etmek için uygulanacak özel tedavinin bir parçasıdır.


Selüliti önlemek için, öncelikle bol su içmek gerekir. Vücuttan toksin ve diğer zararlı atıkların uzaklaştırılmasına yardımcı olan su, kan basıncına da olumlu katkılar sağlar. Sağlıklı ve fit bir vücuda kavuşmak isteyenler, günde en az 2 litre su içmeye özen göstermelidir.


Antioksidan içeren E ve C vitaminlerinden zengin çilek, maydanoz, limon, ıspanak, kivi, portakal, şeftali, ahududu, karnabahar, taze fasulye tüketmek oldukça faydalıdır. Selenyum ve Omega 3 içerdiğinden balık, koyu renkli sebze ile meyveler de selülit sorununa karşı vücudun direncini artırır.


Ayrıca, kan basıncına olumlu katkıları olduğu bilinen kereviz, zencefil, sarımsak ve soğan tüketmek de selüliti önlemek konusunda yardımcı olur, aynı zamanda da bağışıklık sistemini güçlendirir.


İşte selüliti tedavisinde kullanılan başlıca gıdalar;



  • Su: Bol su içmek, kan dolaşımının düzenlenmesini sağlar ve vücutta ödem oluşmasını engeller.
  • Ananas: Yağ hücrelerinin çevresindeki bozuk kollajen dokuyu parçalar ve yağların depolanmasını önler.
  • Keten tohumu: İçerdiği östrojen ve omega 3 yağ asitleri nedeniyle selülit tedavisinde kullanılır. Kollajen dokunun yıkılmasını önler. Kan dolaşımını rahatlatır.
  • Soğan ve sarmısak: Kan basıncının ve dolaşımın rahatlamasını sağlar.
  • Enginar: Vücutta oluşan ödemin dışarı atılmasında etkili bitkilerdir.
  • Kereviz: Kan damarlarının kasılmasını engelleyerek dolaşımın rahatlamasını sağlar.
  • Yeşil çay: Yağ yakımını hızlandırır ve ödem oluşmasını engeller.
  • Kırımızı biber, kivi, portakal: İçerdiği bol miktardaki C vitamini nedeniyle kollajen doku yapımında rol oynar. Deri altındaki bağ dokusunu güçlendirir. Brokoli, karnabahar, maydanoz ve yeşil yapraklı besinler C vitamini açısından zengin olan besinlerdir.
  • Balık: İçerdiği bol miktarda omega 3 yağ asitleri kan damarlarını genişleterek kan akışının ve dolayısıyla dolaşımın rahatlamasını sağlar.
  • Zencefil: Kan dolaşımı ve kan akımını rahatlatır.

Selülit diyeti için öneriler


  • Düzenli egzersiz yapın.
  • Sık sık ve az az beslenmeye dikkat edin.
  • Şeker ve şekerli içecekleri azaltın.
  • Bol bol su için
  • Sigara ve alkolden uzak durun.
  • Her gün mutlaka C vitamini içeren besinlerden tüketin.
  • Kafeinden uzak durun.
  • Keten tohumu ve balık tüketimine özen gösterin.
  • Rafine edilmiş karbonhidrat yerine kompleks karbonhidratları tercih edin.
  • Tuzu olabildiğince az tüketin.
  • Yağlı besinlerden uzak durmaya çalışın.

    Selülit diyeti için örnek menü

    Kahvaltı:

    • 1 bardak yağsız süt
    • 6 yemek kaşığı müsli
    • 1 orta boy portakal veya 7-8 tane çilek veya kiraz

      Kuşluk:

      • 2 tane tam ceviz içi veya 10 tane fındık veya 10 tane badem

      Öğle:



      • 4 köfte kadar (120 gr) et - tavuk veya balık- (Izgara, haşlama veya fırında)
      • Yağsız bol limonlu salata
      • 1 dilim tam buğday veya çavdar ekmeği

      İkindi:

      • 1 meyveli yoğurt
      • 1 tatlı kaşığı keten tohumu

      Akşam:

      • 8 yemek kaşığı zeytinyağlı kereviz
      • 1 kase light yoğurt
      • Yağsız bol limonlu salata
      • 1 dilim tam buğday veya çavdar ekmeği

      Gece:



      • 2 dilim ananas

      Facebook Yorumları

      YORUMLAR

      Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

      İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.