“Sınırları Aşan Kadın” ödülüne sahip başarılı bir iş insanı, Nihal Temur. ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra Unilever’deki kariyerini dijital bir girişim ile taçlandıran Temur ile söyleştik ve kariyer değişimi, dijital dünya fırsatları gibi konularda deneyimlerini dinledik.


Nihal Temur kimdir? Neler yaptı, neler yapıyor? Kendinizi kariyer ve yaşam ekseninde biraz anlatır mısınız?

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezunum. Unilever’de işe başladıktan sonra dünyanın çeşitli ülkelerinde çok farklı bölümlerde deneyim kazanarak çalışma hayatına devam ettim. 2006 yılından itibaren ise bölgesel seviyede tedarik zincirinden sorumlu üst düzey sorumluluklar almaya başladım. Uzun yıllar ağırlıklı İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve Singapur’da yaşayarak Unilever’de çeşitli Tedarik Zinciri Bölge Başkanlığı görevlerini yürüttüm ve 80’i aşan ülkede liderlik yaptım. Farklı kültürlerde başarılı projelere ekiplerim ile birlikte imza attık. Tüm kariyerim boyunca onlarca farklı milletten liderler yetiştirdim ve bu çalışmalarım nedeniyle ‘Sınırları Aşan Kadın Ödülünü’ aldım. Görsel-işitsel alana ve dijital teknolojilere özel ilgim nedeniyle Unilever’den ayrılıp Silikon Vadisi’nde Sigularity Üniversitesi eğitim programlarına katıldım. 2019’da ise çatısı altında birçok teknoloji tabanlı çözümleri sunması hedeflenen PoseidonVision’ı kurdum. Accessland.live da bunun ilk adımı olarak ortaya çıkardığımız ilk ürün. Sürekli gelişmek, dönüşmek, değişmek, öğrenmek, fark yaratmak, topluma fayda sağlamak benim için çok değerli kavramlar. Bir yandan projelerimiz ile uğraşırken, bir yandan yeni fikirler üretmeye ve bunları üretebilmek için de kendimi sürekli olarak geliştirmeye ve dönüştürmeye odaklanıyorum. Kendim ve ekibim ile tabii ki.


İlham veren bir kariyer yolculuğunuz var? Nasıl başladı nereye evrildi?

Çalışma hayatım hep yüksek tempoda ilerledi. Hızlı tüketim sektörü adı üzerinde hızlı olmayı ve yenilikçiliği beraberinde getiriyor. Bayrağı hep ilerde taşımak ve artan müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılamak için, daha hızlı, daha kaliteli, daha ucuz ve daha yaratıcı ve fonksiyonel ürünler üretmek, dağıtmak zorundasınız. Talebi karşılamak için her gün raflarda doğru ürün bulundurmanız gerekiyor. Ticaretin sürekliliğini sağlamak için arkada muazzam bir operasyon mükemmelliği işliyor. Sadece bir adımın aksaması tüm operasyonu etkileyebileceğinden süreçlerdeki uyum kritik önem taşıyor. Diğer tarafta ise rekabet çeşitleniyor, sürdürülebilirlik için daha inovatif olma gerekliliği geleceği de planlanmanızı gerektiriyor. Aynı anda hem bugünün operasyonu yürüyor hem de 5-10 adım sonrasını tasarlıyorsunuz. Bu kadar kompleks ve stratejik iş, asla bireysel değil. Kendi içinde uyumu yakalamış, yeniliklerle birlikte gelişimin kendisi olan dev bir takım sayesinde oluyor. Bu kadar geniş bir coğrafyada, farklı kültürlerde ve zaman aralıklarında işleyen bir sistemin dengesini kurmak yönetim ve liderlik becerilerini inanılmaz geliştiriyor.



Kırılma noktalarınız neler oldu?

Kendimi her zaman dünya vatandaşı olarak tanımladım. Benim için din, dil, ırk diye bir ayrım hiçbir zaman olmadı. Bir bütünün parçaları olarak birbirimize bağlı olduğumuzu hep hissettim. Bu hislerle global bir şirkette çalışarak dünyaya açılmak istedim. Terfi edip, bölgesel sorumluluklar almaya başladıkça da seyahatler arttı, farklı kültürleri daha yakından tanımaya başladım. Bu, hayat tecrübesi insana inanılmaz bir zenginlik katıyor.


Vizyonumu daha da genişleten diğer bir dönemeç ise, 2014 yılında New York’ta katıldığım bir konferans oldu. Verinin hızlı ve akıllıca taranmasından, işlerin kolaylaşmasına, rutin işlerin makinelere aktarılıp insan zekâsının daha katma değerli işlere odaklanmasına kadar bir sürü başlık dinledik ve o günden sonra yeni teknoloji ve dijital dünya benim için tutkuya dönüştü. Türkiye’ye döner dönmez tedarik zincirinde dijital transformasyon ekibini oluşturdum. Bununla da kalmadı, kendi işimi yapma fikri iyice kuvvetlenince kurumsal taraftaki kariyerimi 2019 yılında tamamladım ve Silikon Vadisi’nde Singularity University’de Exponential Technologies and Exponential Leadership programına katıldım. Tıptaki gelişmelerden finansa, yapay zekâdan astronomiye pek çok farklı alanda geleceğe dair yeniden kendimi dijital teknolojiler konusunda güncellenmiş oldum. Pandemiyi hiç hesap etmeden bu es’i vermem bende inanılmaz bir yenilenme yarattı. Geleceğe odaklanarak zamansız bir iş tasarlamak ve Türkiye’den bir dünya markası yaratma heyecanı bu zamanda belirdi. Böylece hem PoseidonVision Medya ve Dijital Teknolojiler Şirketini kurdum hem de yoğun bir programla Accessland markasını yarattık.


“Geleceğin cahilleri okuyup yazamayanlar değil, öğrenmeyi, unutmayı ve yeniden öğrenmeyi beceremeyenler olacaktır”

“Hangi alana yöneleceğiz?” diye soranlar için “IOT uzmanı, robot koordinasyon uzmanı, akıllışehir uzmanı, e-spor koçu” gibi birçok meslek türerken Nihal Temur “organ ve uzuv üreticisi” gibi yeni mesleklerin de haberini veriyor. Yaratıcılığı geliştirmek içinse görsel sanatlara dikkat çekiyor.


Gençler için zorlu bir dönem. Öte yandan fırsatlar da barındırıyor. Kendisine yol çizmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?

Meraklı olmayı, bireysel olarak hem kendi dünyalarına hem de dış dünyaya doğru keşifler yapmayı ve belki de en önemlisi her zaman konfor alanlarından çıkmayı öneriyorum. AlvinToffler’ın o meşhur sözünde söylediği gibi “geleceğin cahilleri okuyup yazamayanlar değil, öğrenmeyi, unutmayı ve yeniden öğrenmeyi beceremeyenler olacaktır”. Bu gerçekten benim mottom. Çabuk öğrendiğim gibi, bildiklerim geçerliliğini kaybetmeye başladığında hemen unutup sanki ilk kez öğreniyormuş hevesiyle yenilerini bilgi dağarcığıma eklemeye çalışıyorum. Ve mutlaka sanat… Görsel sanatların her dalı, yaratıcılığı geliştirmek için muazzam bir vaha. Sanat yapmak için potansiyelimizin farkında olamayabiliriz ya da özgüvenimiz yeteri kadar gelişmemiş de olabilir ama kendi yaratıcılığımızı geliştirmek ve bakış açımızı genişletmek için mükemmel bir sanat izleyicisi olabiliriz. Ve de mutlaka en azından İngilizce konuşabilmek… Artık dil bilmek, dünyanızı sınırsızlaştırmak için çok mühim.


Ayrıca gençlere en büyük tavsiyem, bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde kendilerini durmaksızın geliştirsinler ve sürekli yeni gelişmeleri takip ederek öğrenmeye çalışsınlar. Teknoloji hızla gelişiyor. Bununla birlikte yepyeni iş kolları ortaya çıkıyor. Son 10 senede onlarca yeni iş kolu ortaya çıktı; “IOT uzmanı, robot koordinasyon uzmanı, akıllışehir uzmanı, e-spor koçu” ve sayabileceğimiz daha onlarca yeni iş hayatımıza girdi. Yakın zamanda artık Metaverse emlakçılarını, sanal mağaza görevlilerini, kişisel bellek küratörlerini, hafıza büyütme cerrahlarını ve hatta vücut parçası üreticilerine kadar şu an çok yaygın olmayan birçok meslek grupları ortaya çıkacak. Fark yaratmak isteyen gençlerin şimdiden geleceği görmeye çalışarak kendilerini bunun gibi meslek gruplarına hazırlamaları çok önemli.





“Tek bir kariyer hiç kimse için geçerli değil”


Dijitalleşme hızla devam ediyor. Bu ortamda sizce kariyer planlaması diye bir şey hala geçerli mi? Neye öncelik verilmeli?

Ömürler uzuyor. Tek bir kariyerle yetinmek artık hiç kimse için geçerli değil. Şu an çok iyi bildiğiniz bir işi bırakıp, hemen kodlama öğrenmeye başlayabilirsiniz. Hobi olarak yaptığınız bir uğraşınız sizin için önemli bir gelir kapısına dönüşebilir. Dijitalleşme, bu durumu inanılmaz demokratikleştirdi. Dünyanın farklı yerlerindeki farklı uzmanlık alanlarına sahip kişilerden eğitim alarak pek çok alanda uzmanlaşmaya doğru gidebilirsiniz. Değişmeyen tek şey, kendinizi çok iyi tanımanız ve yaparken gerçekten keyif alacağınız konuyu keşfetmeniz. İşi sadece para kazanma güdüsüyle değil hem kendinize hem de çevrenize katkı olmak için yapmanız... “Accessland”in çıkış noktası tam da bu. Kariyer planlaması her dönem için önemli ve geçerli bir kavram. Ne yapmak istediğinizi, hangi noktaya ulaşmak istediğinizi bilmek ve bir hedef koymak başarıya giden yolda çok önemli. Kariyer planlaması eskiden daha doğrusal bir yolu kapsayan bir tanımken şimdilerde çok farklı dallardan oluşabilen bir süreç. Bunun sebebi de tabi ki dijitalleşme ve serbest çalışma modeli. Artık evinizde internet üzerinden mesleğinizi icra edebiliyor, yepyeni eğitimler alarak meslek edinebiliyor veya bilgilerinizi harmanlayarak kendinize hiç duyulmamış bir çalışma alanı yaratabiliyorsunuz. Burada önemli nokta her konudan azar azar bilerek bir hizmet vermek yerine olabildiğince fazla konuda çok bilgi sahibi olarak konun hâkimi olmak. Artık günümüzde bir konuda gerçekten yüksek bilgi düzeyindeyseniz çok iyi bir kariyere ve gelir düzeyine sahip olmanız mümkün.

“Dünya nüfusunun %35’i serbest meslek sahibi”


Dijitalleşme süreçlerini nasıl yaşadınız?

Dijitalleşme kurumsal kariyerim sırasında ve sonrasında her zaman önemsediğim, takip ettiğim ve sürekli olarak uygulama alanları keşfettiğim konuların başında geliyor. Özellikle dünyanın evirildiği teknolojik noktayı düşünürsek dijital dönüşümü geleceği şekillendirecek sistemin anahtarı olarak da görüyorum.


Benim açımdan da bunun en büyük örneği tabi ki şu an hızla büyüyen girişimim Accessland.live. Fiziki hayatta bulunan her türlü mesleki hizmet, eğlenceli etkinlikler, konferans, konser ve buna benzer tüm içerikleri kolayca dijital dünyaya taşıyacağınız bir girişimi hayata geçirmem dijitalleşmeyi nasıl yaşadığımın ve ne kadar önemsediğimin en büyük göstergesi.


Accessland ile şirketler ve bireyler çok kolay ve hızlı bir şekilde dijital dünyada her türlü çalışmalarını canlı ve kayıtlı yayınlar üzerinden büyük kitleler ile buluşturabilir. Sunduğumuz farklı canlı ve kayıtlı yayın seçenekleri ile her türlü çalışma yapısını kapsıyor, güvenli ödeme sistemi ve güçlü altyapımız ile herkese ilk günden kazanç sağlayabilecekleri bir platform sunuyoruz.


Kurucusu olduğunuz “Accessland” nedir? Kullanıcılarına neler sağlıyor?

Accessland, bilgisini paylaşmak isteyenlere kolaylık sunan bir kazanç yeri. Kendini geliştirmek, büyütmek, ilerletmek isteyenler için olağanüstü zengin bir dünya. Bilgide ustalaşırken ekonomik olarak da erişilebilir olmasını hedeflediğimiz bir platform. Accessland, dijital ofise de dönüşebilir, dijital spor salonuna da. Satış konferansı yaparken canlı konser de verebilirsin. Accessland canlı ve kayıttan yayın, biletleme, pazarlama, satış, analitik veri desteği, etkileşim araçları, otomatik moderasyon ve pazar yeri hizmeti ile sadece Türkiye’de değil dünyada bu ihtiyaçları uçtan uca sunan tek platform. Birebir görüşme ya da kalabalık gruplara canlı yayınlar, video ve podcast ile bir milyon kişiye dek erişebileceğiniz konferans ya da gösterileri Accessland’de rahatlıkla yapılabilir.






Dijital içerik pazaryeri kavramı nedir?

Bilgi, çağımızın en kıymetli unsuru ve herkes kolaylıkla erişebilmeli. Çoğu bilgi, hala insanların kafasında ve tam olarak paylaşılmıyor. Bilgi ve beceriye sahip kişilerin, erişebildikleri kitleler de hala sınırlı. Kişisel ve profesyönel gelişim için bilgi ve beceri alışverişi dijital üzerinden daha da kolaylaştırılsa, bilgiye sahip olanla bilgiye ulaşmak isteyen bir platform üzerine buluşsa, bilgiye sahip olan sürdürülebilir bir kazanç yaratıp kitlesini artırırken, kendini geliştirmek isteyen de sorularına tek bir platformdan yanıt alabilse diye düşündük ve böylece dijital içerik pazaryeri oluştu.


Dijital içerik pazaryerini ihtiyaç duyulan her türlü eğitime, hizmete, etkinliğe, konferansa internet üzerinden ulaşılabildiğiniz dijital bir dünya olarak düşünebiliriz. Mesafeleri ve kapasite sınırlarını ortadan kaldıran, maliyetleri düşüren, tüm şehri, ülkeyi hatta dünyayı tek bir noktada toplayan bir platform olarak da tanımlamak yanlış olmaz. Dünya genelinde yaklaşık 1,1 milyar serbest meslek çalışanı bulunuyor. Dünya nüfusunun yaklaşık %35’i serbest meslek yapmakta ve bu kitlenin %75’i şu anki düzenlerinden asla vazgeçmek istemediklerini belirtiyor. Bu durum net bir şekilde gösteriyor ki artık bireyler kurumlardan bağımsız bir şekilde özgürce kendi işlerini yapmak istiyorlar. İşte tam bu noktada dijital içerik pazaryeri yani Accessland.live devreye giriyor. Her alandan şirket veya bireyin sistematik bir şekilde hizmetlerinizi oluşturup hem kendi kitlelerine hem de pazaryerindeki yüzbinlerce kullanıcıya ulaşarak dijital dünyada hızla büyütebileceğiniz bir yer burası.


Dijital girişimciliğin geleceği...


Internet girişimcisi olmak zor mu? Neler gerektiriyor?

İnterneti tüm dünyayı tek bir şehre sıkıştırmışız gibi düşünüyorum. Herkes aynı mahallede birbiri ile rekabet içerisinde. Bir şeyleri doğru, farklı ve avantajlı yapmayanlar hızla yok oluyor. Bu sebeple sağlam bir bilgi birikiminiz, tecrübeniz ve ekibiniz yoksa gerçekten zor bir süreç. Zaten istatistiksel olarak da her 10 girişimden 1 tanesinin hayatta kalıyor olması bunun en büyük göstergesi. Bunun yanında bir şeyleri doğru yaptığınızda ise tüm dünya ayaklarınız altında. Milyonlarca kullanıcı sizin ürününüz kullanmak veya satın almak için sırada bekliyor. İnternet girişimcisi olmayı zorlu başlayan, sürekli gelişme ve yenilenme isteyen ama zorlukları aştıktan sonra büyük bir tatmin ve başarı hazzı veren bir süreç olarak tanımlamayabilirim.


Girişimci olmak şart mı? Bir yeteneği olanlar neler yapabilir?

Herkes girişimci olacak diye bir kural tabii ki yok ama yeni dünyanın yarattığı düzen, sahip olduğunuz becerileri ortaya çıkarmak ve dünyanın dört bir tarafından takip edilebilmeniz için bir sürü kolaylık sunuyor. Yeteneği göstermek için bir tek sosyal medya hesabının olması hatta tek bir paylaşım bile kitlelerin dikkatini çekmeye yetebiliyor. Burada önemli olan farkınız ve sağladığınız fayda. Yaptığınız iş, bugünün hızlı temposunda insanlara sadece nefes aldırıyor ya da keyif veriyor olabilir. Önemli olan bu tutkuyu ortaya çıkarabilmek ve sizi gönülden takip eden, beğenen topluluğunuzu yaratabilmek…


Bir girişimi hayata geçirmek yatırım, sağlam bir ekip, güçlü bir psikoloji ve bunun gibi birçok elementi gerektiren bir durum. Ürünü hayata geçirmeden önceki süreç birçok girişimci için acılı bir süreç olabiliyor. Yazılım ekibiyle yaşanan sorunlar, maddi sıkıntılar, ekip içi çatışmalar birçok projenin yarıda kalmasına sebep olabiliyor. Biz de Accessland.live’ı tam olarak bunun gibi durumlar için hayata geçirdik. Bilgi deneyim ve yeteneğine güvenen herkes ceplerinden 1 TL bile çıkmadan milyonlarca liralık bir altyapıyı kullanmaya başlayabiliyorlar.


NFT hakkında yorumlarınız neler?

Geçenlerde, tüm zamanların en büyük NFT satışlarından birini içeren bir makaleye okudum. 69 milyon dolara satılan Beeple'ın dijital sanat eserlerinden biri olan “İlk 5000 gün” hakkında. Beeple olarak da bilinen sanatçı Mike Winkelmann, “Gündelik serisi” için yarattığı ilk 5000 dijital sanat eserinden bir kolaj oluşturmuş. Murat Pak’ın NFT Projesi ‘Merge’ 100 milyon doları aşan satışıyla rekor kırdı. Bu fiyatlar, NFT pazarının ne kadar büyük olabileceğini ve pazarlama açısından ne kadar verimli olabileceğini düşünmemi sağladı. Öte yandan, NFT yeni bir fikir değil. Aslında konsept on yıldan fazla bir süredir var. Ancak son zamanlarda giderek daha fazla kişi ve marka tarafından sahiplenildi ve pazarlama sektörünün oldukça yeni ‘altın kazısı’ haline geldi.


Sanat eserlerine ilgisi olan biri olarak NFT’lerin daha çok başında olduğumuzu ve ciddi anlamda büyüyerek ilerleyecek bir pazar olduğunu düşünüyorum. Dünya çapındaki birçok marka, bu dünyada yer alabilmek için ünlü sanatçılarla iş birliği yapıyor. Tanınmış sanatçılar kendi NFT’lerini çıkartıyor. Sanat eserleri için fikri mülkiyet sorununu ortadan kaldırması, dijitalleşme ile hem ulaşılabilirliği artırıp hem de kullanım alanını genişletmesi NFT’lerin ticari değerini ciddi anlamda artırıyor. 2021 senesi itibarı ile 360.000 NFT sahibi bulunuyor. Haftalık 15.000 ile 50.000 adet arasında toplam değeri 10 milyon ile 20 milyon dolar arasında olan NFT satışı gerçekleşiyor. Instagram artık NFT’lerin kullanılabileceğini duyurdu. Bu ve bunun gibi gelişmeler NFT pazarı için çok heyecan verici.


Röportaj: Senem Tahmaz


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.