Geceleri geç yatarsınız, bu bazen ertesi sabah ışıklarına dek uzayabilir. Sabahları "uygun" bir zamanda yataktan kalkmanıza için bir alarma ihtiyaç duyarsınız ve uyandıktan sonra hissettiğiniz sersemliği atmak için kafein desteği gerekir. Eğer bu özelliklere sahipseniz kendinize gece kuşu diyebilirsiniz.


Birini gece kuşu yapan nedir?

Herkesin uyku/uyanıklık döngülerimiz de dâhil olmak üzere hayatın birçok yönünü kontrol etmeye yardımcı olan bir iç saati vardır. Bu saat öncelikle ortam ışığıyla senkronize çalışır ve bu nedenle dışarısı karanlıkken en uykulu ve gündüzleri en tetikte olursunuz. Bununla birlikte, vücut saatiniz, diğer bazı ipuçlarından da etkilenir ve herkes için farklı çalışabilir.


Bir gece kuşuysanız, akşam yemeklerini sürekli olarak geç yemek yemek veya akşamları kendinizi ortam dışında parlak ışığa maruz bırakmak gibi bazı davranışlar, iç saatinizin normalden biraz daha geç değişmesine yardımcı olmuş olabilir ancak gece kuşu olmak genlerinizde de yazılı olabilir.


Yakın zamanda yapılan bir çalışma, CRY1 adlı bir gendeki genetik değişikliğin, gecikmiş uyku fazı bozukluğu veya DSPD adı verilen bir rahatsızlığı olan kişilerde yaygın olduğunu gösteriyor. Gecikmiş uyku evresi bozukluğu olan kişilerin, geride çalışan bir iç saati olduğu biliniyor. Bu onların sabahları normalden daha geç uyanmalarına ve akşamları çoğu kişiden çok daha geç uyumalarına neden oluyor.



Gece kuşu olmak kötü mü?

Gecenin geç saatlerine kadar en iyi hayatınızı yaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz, ancak gece kuşu olmanın maalesef birkaç dezavantajı vardır. İş programınız veya ebeveynlik yükümlülükleriniz nedeniyle, çoğu gece kuşunun hala sabah erken kalkması gerekir. Bu da pek çok gece kuşunun yeterince uyumaması anlamına gelir. Uyku düzeninizi bozmak gün içindeki enerji seviyeniz üzerinde bariz etkilere sahip olabilir, ancak genel sağlığınız üzerinde de gizli etkileri olabilir. Örneğin, uyku bozuklukları stres seviyenizi artırabilir ve düzensiz kalp atışlarına neden olabilir.


Bu uyku bozukluklarının başka sonuçları da olabilir. Gecikmiş uyku evresi bozukluğuna sahip gece kuşları, her ikisi de uyku yoksunluğuna neden olabilen uyku başlangıcı uykusuzluk ve sabah uykululuğundan mustarip olabilir. Sonuçta bazı aşırı durumlarda duygudurum sorunları, zayıf konsantrasyon, artan ağrı ve hatta halüsinasyonlar ile sonuçlanır. Yine de gece kuşu olmak hepten kötü değil. Öte yandan araştırmalar, gece kuşlarının yaratıcılık konusunda sabah insanlarından daha iyi performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, gece kuşları geleneksel olmayan bir ruhun gelişimine, alternatif ve orijinal çözümler bulma yeteneğine sahip olabilir. Bazı insanlar, geceleri daha yaratıcı ve verimli çalışabilir.


Bir gece kuşu sabah insanı olabilir mi?

Bir gece kuşuysanız, muhtemelen yoğun veya erken bir sabahı sabırsızlıkla beklemiyorsunuzdur ancak bu sabahlar kaçınılmaz olarak gerçekleşir. Bu sabahları daha kolay atlatmak harika olmaz mıydı? Kendinizi sabah insanı olmaya zorlayabilir misiniz?


Bir gece kuşunun sabah insanı olabilmesi için, yaşam tarzınızda oldukça önemli değişiklikler yapması gerekir. Uyku döngünüzü yavaş yavaş değiştirmeniz ve bu yeni uyku döngüsüne sürekli olarak bağlı kalmanız gerekir. Gün boyunca ortam ışığına bolca maruz kalmanın yanı sıra akşamları parlak ışıktan uzak durmanız, uykunuzu kaçırabilecek ekranları da kapatmanız gerekir. Genleriniz ve vücud saatinizin aksini söylediğine inansanız da sabahları bulunmanız gereken bir yer veya yapmanız gereken bir iş varsa, bu düzenlemeler günü daha verimli geçirmeniz için gerekli olabilir.


Referans:

Katie McCallum. “So, You're A Night Owl: Is That Bad?” Şuradan alındı: https://www.houstonmethodist.org/blog/articles/2020/oct/so-youre-a-night-owl-is-that-bad/ (10.12.2020).



Biyolojik ritminizi ne kadar tanıyorsunuz?

2. 35-40 yaş dilimindeki bir kadının, kendisinden genç bir erkekle birlikte olması, hamile kalma şansını artırır. Bu, erkeğin sperm üretme ritminin yavaşlamasının bir sonucudur.
3. Üç temel biyolojik ritim hangi seçenekte doğru sıralanmıştır ?
4. Jet-lag semptomları, biyolojik saatin yeni çevreye uyum sağlamaya çalışmasının sonucudur. Uyku- uyanma saatleri, hormonal salgıların düzeni ve vücut ısısının yeni çevreye uyumu ortalam 1 hafta sürer.
5. Biyolojik ritimler, sürelerine göre üçe ayrılırlar: Melatonin üretimi gibi kısa süreli, Yemek yemek, uyumak gibi günlük, Regl olmak gibi uzun süreli ritimler.
6. Hangisi kısa süren ve sık tekrar eden biyolojik ritme örnektir?
7. «İnsan hatası» nedeniyle meydana gelen otomobil veya uçak kazaları, genellikle insanların fiziksel, zihinsel ve entelektüel potansiyelinin en düşük olduğu sabah saatlerinde saat 2-3 civarında meydana gelir. Bunun sebebi biyolojik ritmin bozulmasıdır.
8. Hangisi uzun süreli biyolojik ritim örneğidir?
10. Biyolojik ritimleri belirleyen, merkezi biyolojik saatimizdir. Bu biyolojik saati beynin hangi bölümü yönetir?
11. İç ritimlerimiz, çevremizdeki ritmik dalgalanmalarla uyumlu çalışır. Bu senkronizasyonu sağlayan gün ışığıdır.
12. Kronobiyoloji, biyolojik saatin nasıl çalıştığını ve vücudumuzu nasıl düzenlediğini araştırır. Örneğin tıbbi tedavilerde ilaçların kullanım saatlerini belirleyen, kronobiyoloji araştırmalarının sonuçlarıdır.
13. İlaçların alınacağı saatler, insanın biyolojik saatine göre belirlenmiştir. Belli ilaçlar sabah ya da akşam yatmadan önce alınmalıdır. Aksi halde beklenen etkiyi göstermezler. Ayrıca yan etkiler ortaya çıkabilir.
14. Günlük biyolojik ritim örneği hangisi olabilir ?


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.