Ebeveynlik genellikle kırışıklıklara ve beyaz saçlara neden olmakla suçlanır—hatta bazı araştırmalar bunun gerçekten olabileceğini öne sürüyor. Ancak yeni bir çalışma, ebeveynlere yaşlanma konusunda daha iyi haberler sunuyor: Çocuk yetiştirmek, beyninizi daha iyi durumda tutmaya yardımcı olabilir. Şubat ayında Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırma, ebeveynlerin beyinlerinde, yaşla birlikte azalması beklenen 'fonksiyonel bağlantı' (functional connectivity) desenlerinin güçlendiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu ağların her bir çocukla birlikte daha da güçlendiğini ve bu etkinin uzun vadeli olduğunu belirtti.
Çalışmanın ortak yazarı araştırmacı Edwina R. Orchard: “Fonksiyonel bağlantı, beynin kendi içinde nasıl iletişim kurduğunu anlamamıza yardımcı olan bir ölçüttür. Bu desenler yaşlanma süreci ile birlikte değişir, ancak ebeveynlikte bunun tersine bir model gördük. Bu durum, ebeveynlerin daha fazla çocuğa sahip olmasıyla ‘daha genç’ beyin fonksiyonlarına sahip olduklarını düşündürüyor” ifadelerini kullandı.
Psikiyatr Michelle DiBlasi: "Bu bulgular mantıklı görünüyor. Ebeveynlik, hem erkekler hem de kadınlar için kritik bir dönemdir; çünkü bu süreçte beyin, yeni sorumlulukları yönetmek, yeni sosyal etkileşimleri sürdürmek ve ebeveynliğin beraberinde getirdiği zorluklarla başa çıkmak için adapte olmak ve değişmek zorundadır” açıklamasında bulundu.
Beyin taramalarının analizi
Daha önce yapılan bazı araştırmalar, ebeveynliğin insan ve hayvan beyinlerini yaşa bağlı değişimlerden koruyabileceğini öne sürmüştü. Ancak yeni çalışmanın yazarlarına göre, ebeveyn olmanın uzun vadeli sinirsel etkileri hakkında halen 'çok az' şey biliniyor. Bu konuyu daha derinlemesine incelemek isteyen araştırmacılar, ebeveynlerin ve ebeveyn olmayan bireylerin beyinlerini inceledi ve özellikle fonksiyonel bağlantıya—beynin farklı bölgelerinin birbirleriyle nasıl iletişim kurduğuna—odaklandı.
Araştırmacılar, 37.000’den fazla katılımcının yapısal ve dinlenme durumundaki beyin MR’larını analiz etti. Çalışmaya, yaşları 40 ile 69 arasında değişen 19.964 kadın ve 17.607 erkek dahil edildi. Tüm katılımcılar yaş, cinsiyet, çocuk sayısı, eğitim düzeyi ve sosyoekonomik durum hakkında bilgi sağladı. Analizler sonucunda, ebeveynlerin beyinlerinin bazı bölgelerinde, yaşlanma ile ilişkilendirilen tipik bağlantı değişikliklerinin aksine, bağlantı desenlerinin güçlendiği bulundu. Çocuk sayısı arttıkça, bağlantı kuvveti de artıyordu.
Çalışmaya katılmayan DiBlasi: “Ebeveynlerin beyinlerinde sosyal bağlılık, empati ve vücut hareketleriyle beynin bağlantısını güçlendiren bölgelerde artış gözlemlendi. Bu, ebeveynliğin beyin gerilemesini önleyebileceğine dair bir işaret” ifadesini kullandı. Bu bölgelerin, genellikle yaşlandıkça zayıflayan ve sağlıklı bir beyin için kritik olan göstergeler olduğuna dikkat çekiliyor.
Bulgular hem kadınlar hem de erkekler için tutarlıydı; bu da, ebeveynliğin nöroprotektif (beyni koruyucu) etkilerinin yalnızca hamilelikle ilgili olmadığını düşündürüyor. Ayrıca rahatlatıcı olan şey, bu beyin değişimlerinin zaman içinde devam ettiğini gözlemledikleri. Bu bulgular, araştırmacıların beyin bağlantılarını nasıl güçlendirebileceklerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir—ebeveyn olmayan bireyler için bile.
Çalışmanın kıdemli yazarı Doçent Avram Holmes, bir basın açıklamasında: “Eğer burada gözlemlediğimiz şey, çocuk sahibi olmanın beraberinde getirdiği sosyal etkileşimlerin ve sosyal desteğin beyin üzerindeki olumlu etkileriyse, o zaman aynı süreçleri, mevcut sosyal destek ağı olmayan bireyler için de devreye sokabiliriz” açıklamasında bulundu.
Ebeveynlik beyni neden genç tutabilir?
Ebeveynler bu bulgular karşısında çok fazla heyecanlanmadan önce, araştırmacıların hâlâ ebeveyn olmanın beyin bağlantılarındaki farklılıklara neden olup olmadığını kesin olarak bilemediklerini unutmamak gerekir. Çalışma, yalnızca Birleşik Krallık’tan biyolojik ebeveynleri kapsıyor; dolayısıyla, farklı ebeveynlik rolleri ve aile yapılarının beyin yaşlanmasını nasıl etkileyebileceğini göstermez. Araştırmanın yazarları, ebeveynliğin beyin fonksiyonlarını nasıl koruyabileceğini anlamak için daha uzun vadeli, geniş ölçekli ve çeşitli katılımcılarla yapılan araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Nörolog Andrew Thaliath, ebeveynlerin beyin bağlantılarındaki farklılıkların çevresel ve sosyal değişikliklerden kaynaklanabileceğini ifade etti. Örneğin; ebeveynler çocuklarına bakarken daha fazla duyusal uyaranlara maruz kalıyor ve sözsüz ipuçlarını daha iyi algılamak zorunda kalıyor. Thaliath’a göre bu durum, her çocukla birlikte güçlenen bir beyin yaşlanması koruma mekanizması rolü oynayabilir.
Tıpkı çocukların büyüdükçe öğrenip gelişmesi gibi, ebeveynlerin de yıllar içinde kazandığı beceriler değişiyor. İki veya daha fazla çocuğu olan ebeveynler, farklı mizaçlara, farklı ihtiyaçlara ve farklı gelişim evrelerine sahip çocuklara bazen aynı anda bakım sağlamak zorundadır. Bu da büyük bir davranışsal esneklik gerektirir.
Beyin yaşlanmasını önlemek için ne yapılabilir?
Ebeveyn olmasanız bile, beyin yaşlanmasının etkilerine karşı korunmanın yolları vardır. Kendinize iyi bakmak önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, işlenmiş gıdalar ve şeker oranı düşük sağlıklı bir diyet uygulamak ve stresi yönetmek beyin sağlığını destekleyebilir. Ayrıca, yeterli uyku almak—çoğu yetişkin için 7 ila 9 saat arası—beyninizin toksinleri temizlemesine ve kendini onarmasına yardımcı olur.
Beyninizin düzenli olarak meydan okumasını sağlayacak aktiviteler bulmak da önemlidir. Örneğin; sosyal etkinliklere katılmak, karmaşık bir bulmaca çözmeye çalışmak veya yeni bir dil öğrenmek, beyin sağlığını korumanın etkili yolları olabilir.
Kaynak: Nick Blackmer. "Parenting Is Hard—But It Also Might Keep Your Brain Young". Şuradan alındı: https://www.health.com/parents-young-brain-study-aging-11692527. (12.03.2025).
YORUMLAR