Covid-19 hastalığının oluşma mekanizması, vücuda sızan virüsün sıklıkla burun veya ağız yolundan vücuda girerek çoğalmasıyla özetlenebilir. Virüsün üst solunum yollarında tutunmasını önlemek, hastalığın gelişmesini önleyebilir ve bu fikir buruna püskürtülerek uygulanan nazal aşıların ardında yatan fikirdir. Henüz kullanıma sürülen bir Covid nazal aşısı olmasa da birçok araştırmacı bu konu üzerine çalışıyor. Özellikle hatırlatma dozu olarak bilinen aşıların nazal formda yapılması birçok araştırma grubunun gündeminde. Aslında bu yöntem grip aşıları için de kullanılan bir yöntem.


Nazal aşılama nedir? Burun spreyi aşısı nedir?

Eski Çin tıbbına kadar dayanan bu aşılama yöntemi, günümüzde hak ettiği ilgiyi görmüyor olabilir. Çinli tıp bilginlerinin frengi hastalarının yara kabuklarını toz haline getirip çocuklara solutmasıyla örneklendirilen bu bağışıklama yöntemi günümüzde burun spreyi şeklinde yapılan grip aşıları ve ağız spreyi olarak yapılan polio ve salmonella aşıları ile kullanılıyor. Burun ve ağız gibi mukoza ile kaplı bölgeler doğal olarak savunma sisteminin bir parçasıdır ve burada mikroorganizmaya karşı oluşan yanıtın güçlendirilmesi, birçok etkenin hastalık başlatmasının önüne geçebilir.



Nazal aşı Covid’e karşı etkili mi?

Araştırmacılar, burun aşılarının bir gün Pfizer-BioNTech ve Moderna tarafından yapılan son derece etkili mRNA aşılarının bile yapamadığını kadar bulaşı yavaşlatmalarını ve pandeminin önüne geçebileceklerini umuyor. Koldan vurulan COVID-19 aşıları, vücudu SARS-CoV-2 virüsünden gelen genetik materyalle tanıştırır ve bağışıklık sistemine gerçek bir şeyle karşı karşıya kalması durumunda ne yapması gerektiğini öğretir. Bu aşıların ciddi hastalık ve ölümleri önlemede çok iyi olduğu, ancak enfeksiyonları, özellikle de son derece bulaşıcı Omicron'a karşı engellemede daha az becerikli olduğu kanıtlanmıştır.


Burun aşıları teorik olarak en çok ihtiyaç duyulan yere “yerel” bağışıklık kazandırarak birçok enfeksiyonu önleyebilir. Temel olarak bu, virüsün vücuduna girdiği yer olan burunda bu savaşı kazanmayı amaçlamaktır. Nazal aşılar bu konuda oldukça etkili olabilir ancak oldukça zor olan gelişme süreci zaman gerektirebilir. Ayrıca tipik olarak koldan yapılan aşıların aksine beyne oldukça yakın olan bir bölgeye patojen vermek risksiz olmadığından, birçok önlem ve deneyle güvenirliğin kanıtlanması gerekir.


Yine de herkes aynı fikirde değil. Bazı araştırmacılar üst solunum yollarının da yabancı maddelerle karşılaşmak üzere inşa edildiğini ve bu nedenle bir aşıya kolayca yanıt vermeyebileceğini söylüyor. Nazal aşı için virüsü kişiyi hasta etmeyecek kadar zayıflatmak ama bağışıklık oluşmasını sağlayacak kadar da canlı tutmak koruması zor bir dengedir. Daha önce oluşmuş bir bağışıklığın desteklenmesi ve hatırlatılması gibi bir yöntem oldukça uygulanabilir olabilir. Bu yüzden daha çok güçlendirici doz olarak düşünülen bu aşılar, pandemiyi etkisiz kılmak için bir umut olabilir.


Şimdiye kadar, mRNA tabanlı COVID-19 aşıları, yeni varyantlara karşı iyi bir koruyuculuk sergiledi ve ciddi hastalık ve ölüme karşı güçlü koruma sağladı. Bununla birlikte, Omicron, aşıyla elde edilen bağışıklıktan kaçarak hızlı bir bulaşa sebep oldu. Bulaşmayı azaltmak ve ortadan kaldırmak için bu nazal aşılar, iyi bir ihtimal sunabilir.


Şu an için Covid öncelik olsa da aslında bu yöntemin geliştirilmesiyle farklı aşıların da benzeri yöntemle bağışıklanmasının önünde bir engel kalmıyor. Özellikle yeni bir salgın tehdidinde daha hızlı ve hazırlıklı olabilmek için bu aşılar oldukça umut verici olabilir.


Referans: Jamie Ducharme. “Nasal Vaccines Could Help Stop COVID-19 From Spreading—If Scientists Can Get Them Right”. Şuradan alındı: https://time.com/6148257/nasal-vaccines-covid-19/ (15.02.2022).





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.