Bir fincan kahvenizi alıp en içten tebessümü de yüzümüze konduralım ve birbirimize öyle “Merhaba” diyelim ki 40 yıllık hatırı garantileyelim.

“Merhaba” aslında Farsça kökenli bir kelime olup ''benden size zarar gelmez'' anlamına geliyormuş. Ne kadar güzel! Karşılıklı güven vererek yolumuza devam etmiş oluyoruz.

Sizleri zamanla tanıyıp hayatlarınıza ne kadar etkili olduğumu, özünüze şifa olduğumu göreceğiz... Umutluyum inşallah. Çünkü bu yola çıkarken doğruluğundan emin olduğum, düşündüğüm tek şey, kendime yaşam koçu olursam seçimlerimi doğru yaparım ve sizlerle birlikte o yolda huzur içinde yürürüm. Bunun için çeşitli eğitimler alıp, konferanslara katılarak uzun bir yol yürüdüm ve emeğimin karşılığında aldığım sertifikalarla ödüllendirilip karşınıza çıktım. Günlük hayatımı soracak olursanız da evle iş arasında koşturan, boş vakitlerinde kitap okuyanlardan ziyade, her fırsatta okumaya çalışıp boş vakit bırakmayan Türkiye’de yaşayan 80 milyon insandan biriyim. Ve bence tek kötü huyum, benden fazla kitap okuyan insanları kıskanmam.

Son olarak neden blogger olmak istedin sorusunu siz sormadan cevap vermek isterim. İki kız evlada sahibim. Kızlarımın biri 28 diğeri ise henüz 17 yaşında. Tabii ki de sosyal alanda daha aktifler bizlere göre. Küçük kızım ısrarla "anne Youtube kanalı açalım, biz de videolar çekelim" diye ısrar etmenin ötesinde, tabiri caizse “tutturunca” bende konuşarak değil de yazarak anlaşmadan yana şansımı denemek istedim.

Eminim ki herkesin bir hayat felsefesi bakış açısı vardır. Benimki çok okumak çok dinlemek ve gerektiği kadar konuşmaktır.

Sevgi ve dua ile kalın

Sevim Yeşilyurt