Evdeki gizli ebeveyn ve uyumlu çocuk
Bazen tüm limitlerinize kadar zorlanmış anneliğinizin, minik direnişçiniz karşısında çok yetersiz kaldığını hissediyor musunuz? Yedirirken, giydirirken ya da ne bileyim uykuya yatırırken misal.
Hatta anneanne ya da babaanne, yani bakım verme işine son alyuvarına kadar angaje olmuş kadın da yetmiyor böyle bir zamanda.
Spermini vermiş, çocuk bakımının gerisini karısına kakmış erkekten bahsetmiyorsak, bazen tam da ofise kaptırılmış ilgili baba lazım oluyor eve.
Çünkü o bir şeyi farklı yapıyor: Oyuncu olabiliyor!
Yapılacak işler altında ezildiğinden, evdeki 100 işe bölünüp sabrı tükendiğinden, ihtiyaç ve gereklilik odaklı oluyor kadın. Tam da çocuğun nefret ettiği şeye dönüşüyor birden…
Empatik olamayan, fazla yönlendirici ve analitik bir yaratık. Öyle ki iş dünyasında yönetici olarak karşımızda bulduğumuzda anında nefret edeceğimiz kadın yönetici oluveriyoruz farkına bile varmadan çocuklarımız karşısında.
Sonra da çocuğumuz sözümüzü dinlesin istiyoruz. Tüm çocukların kısıldıkları köşeden “Yok öğle yağma bayanlar” dediğini duyar gibi oluyorum.
Aslında otomatik pilotu, evdeki -mamız lazım’cı kadın yerine oyuncu kadın devralabilse sorun hemen çözülecek. Gündelik yaşamın hızından unutuyoruz ama oyun evde sözü en çok dinlenen ebeveyn.
Bizim evde de durum farklı değil: 3,5 yaşındaki kızımla hangi konuda zorlansam imdadıma oyun yetişiyor.
- Yemeğe gelmiyorsa, “Gökçe hemen gel, yoksa bilmemne izlemeymezsin” demek yaramıyor da, mutfak yerine onun odasında kuruluveren piknik lokma lokma iniyor boğazından.
- Ya da diyelim dışarı çıkacağız, ama o bir türlü toparlanamıyor. Hadi gelsin oyun, çok acil bir toplantıya hazırlanalım.
- Yatmıyor mu, sevdiği pelüş hayvanlarla yapacağımız pijama partisi ya da severek okuduğumuz Kırmızı Elma gibi sonu uykuyla biten bir kitabı dramatize etmek hemen kolaylıyor işimi.
Zamanın bana baskı uyguladığı her şeyde, ama her şeyde böyle bu. Üstüne bir de oyunda kuvvetsiz, daha akılsız, beceriksiz olan taraf bensem, ilişki daha da pürüzsüzleşiyor.
Çocuğunuza Kulak Verin kitabında ne diyor Aletha Solter:
“Biz yetişkinler çocuklarımızın bizim dünyamıza uyum sağlamalarını ve bizim kurallarımıza göre hareket etmelerini bekleriz. Bir değişiklik yaparak biz onların hayal dünyasına girip oluşturdukları yapıda bir oyun arkadaşı olursak, onlara durumu kontrol etme, kendi kurallarını yaratma ve güç ve uzmanlık duygusu geliştirme şansı tanımış oluruz. “
Kontrol edebileceği koşullarda, kuralları değiştirebilen çocuklar, kendileri için sağaltıcı bir durum yaratmış olurlar.
Uyumlu çocuğu bundan daha iyi ne yaratabilir ki?
YORUMLAR