Alnım ak,başım dik!

Çıkar amaçlı suç örgütüne yardım etmek, uyuşturucu madde ticareti yapmak ve uyuşturucu madde kullanmak veya bulundurmak suçlarından 7 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen ünlü komedyen Hakan Yılmaz, suçsuz olduğunu belirterek “İddia edilenleri yapmış olmam için manyak olmam lazım” dedi.


Son 2 diziniz ‘Ali Ayşe’yi Seviyor’ ve ‘Cesur Hemşire’, ‘Yahşi Cazibe’nin yarattığı etkiyi yaratmadı. Sizce neden?

Bu dizilere başlarken en az ‘Yahşi Cazibe’ kadar sevileceklerini tahmin ediyordum ama olmadı. Sizin sevdiğiniz bir şeyi seyirci bazen sevmeyebiliyor. Dizi çekerken yayınlanma saatinden cast’ına, senaryosundan yapım firmasına kadar her şeyin iyi düşünülmesi, puzzle’ın parçaları gibi yerine oturtulması gerekiyor. Bu dizilerde bence her şey dört dörtlüktü. Neden izlenmedi anlam veremiyorum.


‘Ödün vermiyorum’


Başarı elde etmek için izleyici kitlesinin beklentilerini göz önünde bulundurmak ne kadar önemli sizce?

Şu an izleyici kitlesinin beklentilerini göz önünde bulundurursak, çok saçma işler yapmamız gerekir. Tamam izleyici buna gülüyor ama izleyici dediğimiz zaten 2500 hane. Bu 2500 kişiyi güldürmek için şimdilik kendimden ödün vermiyorum ama ileride ne olur bilemem. Şu anki deneklerin, bizim anladığımız formatta komedi sevdiğini söyleyemem. Arada “Yahşi Cazibe’nin izleyicileri nerede? Ülkeyi terk mi ettiler acaba?” diyorum.


Hakan Yılmaz denilince akla komedi geliyor. Bambaşka bir rolle izleyiciyi şaşırtmayı düşündünüz mü hiç?

Bunu bir çok kez düşündüm ama bana gelen teklifler hep komedi üzerine oluyor. Bir yere kadar, “Hayır” diyorsunuz, bir yerden sonra sıkılıyorsunuz ve bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Bir gün farklı, beni ve izleyiciyi şaşırtacak bir rol gelirse oynarım. Ama komediyi seviyorum. Zaten ülke olarak ağlanacak bir halimiz var. O yüzden insanları bir nebze olsun tebessüm ettirmek hoşuma gidiyor.


‘Kaç Para Kaç’ın nasıl bir formatı var?

4 kişilik 2 ekip var. Başta 500 bin lira veriyoruz kendilerine. Bir takım engelleri aşarak 500 bin lirayı alıp diğer engelleri de aşarak kutuya götürmek zorundalar. Genel kültür ve bilgi yarışması değil, performans ve konsantrasyon gerektiren bir yarışma. Yarışmacılar hem eğleniyor hem de para kazanıyor .


Uyuşturucu davanız hangi süreçte?

İddianame kabul edildi, şuan yargıda. 21-22-23 Mayıs’ta mahkememiz var. Çok fazla detaya giremem ama şunu söyleyebilirim; ne ailemi, ne kendimi, ne sevdiklerimi, ne çocuğumu, ne de mesul olduğum insanları utandıracak hiç bir şey yapmadım. Alnım ak, başım dik. Adalete de güveniyorum. Gerçekler ortaya çıkacaktır. Yazılan çizilen her şey de balon misali uçup gidecektir.


Madem suçsuzsunuz, sizce neden hakkınızda böyle ağır bir ithamda bulundular?

Detaya girmek istemiyorum. Neyse ki sadece ben değilim. Tek başıma olsaydım, köprüden atlayıp intihar ederdim. Günahsız olduğunu bildiğim birçok insan gözaltına alındı. Suçum olduğuna inanmıyorum. Suçlu olduğumu düşünsem sokağa çıkamam, insanların yüzüne bakamam. O kadar ağır ithamlar ki; zayıf olsanız sıkarsınız kafanıza. Çok şükür ki bugüne kadar tek bir kişiden, ’Abi ne yaptın?’ diye bir şey duymadım. Gece hayatım yok, örnek bir baba olmaya çalışırım. 20 yıllık kariyerim var. İddia edilenleri yapmış olmam için manyak olmam lazım.


‘Ağlama krizi geliyor’


Psikolojiniz ne durumda?

Çok sıkıntılı bir dönemdeyim. 5 Ağustos’tan beri içime attım. Bazen sinir oluyorum. Ağlama krizleri geliyor. Ben evden işe, işten eve giden bir adamım. Kendimden çok emin söylüyorum; başımı önüme eğeceğim hiç bir şey yapmadım. 44 yaşındayım. Trafik cezalarından başka cezam yok.


Mutlu evliliğin sırrı nedir?

Sağlam bir evliliğin yolu saygıdan geçiyor. Aşk bir süre sonra bitip ilişki rutined dönebiliyor. Saygıyı korumak çok önemli.


Siz bunu uyguluyor musunuz kendi evliliğinizde?

Uygulamaya çalışıyorum. Şu anda her şey harika gidiyor. Tabii ki biz de tartışıyoruz. Sonra bir bakıyoruz tartıştığımız şey dünya saçması bir şey. 1-2 saat trip atıyoruz birbirimize, sonra “Yap bir kahve ” deyince geçiyor.


Eşinizi küçük sürprizlerle şaşırtmayı sever misiniz?

Evet severim. Mesela kışın ortasında bir anda, “Haydi gel Bodrum’ a gidelim” diyebilirim ona. Deli gibi romantik bir adam da değilim, hıyar bir adam da. Eve gelip kumandayı alıp eşime sırtımı dönmüyorum. Eşimle eğlenmeyi, sohbet etmeyi, saatlerce gülmeyi seviyorum.


Röportaj: Özgü Naz Senses

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.