Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde öğretim üyesi olan Yrd. Doç Dr. Aylin Akpınar, Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadelenin Neresindeyiz? Şiddetin Çeşitli Görünümleri" başlıklı panelde “Toplumumuzdaki Şiddet Döngüsü ve Kadın” konulu bir sunum yaptı. Konuşmasında boşanmak istediği için öldürülen veya boşandıktan sonra eski eşinden ve çevresinden baskı gören kadınlara dikkat çekti.


“Boşanmalar arttığı için aile kurumu elden gidiyor diye endişeleniyorlar ama ben tam aksine boşanmanın bir hak olması gerektiğini ve boşanmayı engelleyici faktörlerle de savaşmamız gerektiğini öne sürüyorum” diyen Akpınar, Türkiye’deki boşanmalarla ilgili de istatistiksel bilgiler paylaştı.


Şiddetli geçimsizlik değil, şiddet

Dr. Aylin Akpınar’ın paylaştığı araştırma sonuçlarına göre, en yaygın boşanma sebepleri şöyle:


  • %28,8 kocaların sorumsuz ve ilgisiz tutumları
  • %14,7 kocaların ekonomik yetersizliği
  • %13,9 kocaların uyguladığı şiddet

Hala devam eden bir sosyolojik araştırmayı yürüten Akpınar, araştırma sonuçlarına ilişkin şunları söyledi: “Aile odaklı bakış açısı, boşanmaların da temel sebeplerinden biri olan aile içi şiddetle mücadeleyi zorlaştırmaz mı? Aileyi eğer mercek altına alıp bireyler nasıl bir ailede, ne tür ilişkiler içerisinde yaşıyor diye bakmadığımızda aile içi şiddeti görmezden gelmiş oluruz. Kadınlar boşanmaya çalışıyorlar, boşanamıyorlar, bunu siz de gazetelerin 3. sayfalarından takip ediyorsunuz. Boşanma, aileyi parçalayan sosyal bir yara olarak değil, şiddet sarmalından kurtulmaya çalışan kadınların hak arayışı olarak yorumlanmalıdır.”


Şiddet bir kısır döngü haline geliyor

Yrd. Doç Dr. Aylin Akpınar, yaptıkları araştırmada görüştükleri birçok kadının evlenmeden önce de kendi ailesi içinde sözel, duygusal, ekonomik ya da fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi. Buna göre ailesindeki şiddetten kaçmak isteyen kadınlar erken yaşta veya sağlıksız koşullarda evlilikler gerçekleştiriyorlar ve evlendiklerinde de şiddetten kurtulamıyorlar. Boşanmak istediklerinde ataerkil yapıyı özümsemiş olan aile kadınları tarafından bile engelleniyorlar. Kendi eşleri, babaları, kayınpederleri hatta abileri tarafından bile tehdit edilebiliyorlar. Boşanmaktan başka çaresi olmadığını anlayıp binbir güçlükle boşanan kadınların da çeşitli ekonomik, hukuki ve psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldığı görülüyor.



Panelde konuşan Aylin Yıldırım, kendi yaptığı sosyolojik çalışmalardan da örnekler verdi


Kocayı boşayana yardım yok

2011’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarını paylaşan Dr. Akpınar, sosyal yardım programlarının iyileştirilmesi konusuna da dikkat çekti. Düşük gelirli, kocası vefat etmiş ya da terk etmiş olan kadınların %13’ünün yoksulluk sınırı altında yaşadığı tespit edildi ve bu kadınlar için bir sosyal yardım geliştirilmesi planlandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu sonuçlara göre hak temelli bir sosyal yardım programı önerdi ve 150 bin kocası vefat etmiş kadın yardıma uygun görülürken, aynı yoksulluk düzeyindeki 20 bin boşanmış kadın yardım almaya hak kazanamadı. Yapılan yorumlardan biri “o kadınlara yardım edersek boşanmaları teşvik etmiş olur muyuz?” oldu.


Bu projeyi oluşturan akademisyenlerin de bu sonucu sorguladığını ifade eden Yrd. Doç Dr. Aylin Akpınar, neoliberal politikaların da sosyal dayanışma mevhumuna zarar verdiğini söyledi.



Haber: Duygu İslamoğlu

dislamoglu@hthayat.com



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.