Lokum yumuşak ve kaygan mı, pek umurumda değil. Ama beyaz peynirin kıvamı umurumda. Bakanlık “Lokum, kendine has tat ve kokuda olacak, yabancı tat ve koku içermeyecek. Çiğ nişasta tadında olmayacak. Elastik yapıdaki lokum, ağızda yumuşak ve kaygan olarak hissedilecek...” diyerek lokumun standardını tebliğ etti. Aynı marka ve tipte beyaz peynirin bir türlü tutmayan standardı ne zaman tutacak, o belirsiz.


9 Ocak 2014’ten itibaren lokumlar standart gereği yumuşak ve kaygan olacak. İnek, keçi ya da koyun her beyaz peynir paketinin açılışı yine sürprizli olacak. Her sefer ayrı lezzet ya da tatsızlıkla. Oysa beyaz peynirden de beklentim yumuşak ve kaygan olması.


Lokumun standarda uygunluğu nasıl, ne kadar denetlenir bilinmez ama kontroller Brüksel usulü olursa lokumcular yandı demektir. Malum AB bürokratları boş zamanlarında her ürüne yeni standart icat eder. Santimi ve eğim açısına kadar belirlenen muz, salatalık standartları malum.


Muz ve salatalık mizah konusu olduğu için en bilinenleri. Ancak Brüksel bürokrasisinin absürt standartları, lüzumsuz kuralları saymakla bitmez. Mesela duş başlığı standardı ile lokantalarda masaya zeytinyağı koymama kuralı gibi.


Küvet de yasaklanır mı?

Komisyon kararına göre gelecek yıldan itibaren lokanta masalarına zeytinyağı konulamayacaktı. Ancak üreticiler, gastronomi âlemi ve siyasetten “Uğraşacak daha önemli işleriniz yok mu?” şeklinde şiddetli protestolar yükselince vazgeçildi o saçmalıktan.


AB çapında tek tip duş başlığı ve armatür projesi ise halen yürürlükte. Brüksel’e göre su savurganlığını önlemenin yolu ekolojik damgalı, tasarruflu duş başlığı ve armatürlerden geçiyor. Çoğu ülkeden itirazlar yükseliyor. Meselâ bu ürünlerin en büyük ihracatçısı konumundaki Almanya’dan. “Fazlasıyla suyumuz var, neden kısalım” diyenler var. Avrupa’nın en savurganı da değiller. Almanya’da kişi başına günlük su tüketimi 100 litre, İtalya’da ise tam 300 litre. Yani İtalyanların kısıntıya gitmesini beklemekte haklılar.


Alman otoritelere göre tasarruflu duş başlığının hijyen açısından da sakıncası var. Sağlıklı su tüketimini sağlamak için tesisatın daha sık temizlenmesi, dezenfektan kullanılması gerektiğini söylüyorlar. Siyaseten karşı çıkanlar da var. “Avrupa Projesi’ni insanlara sevdirmeye çalışırken AB bürokrasisini duşun altına kadar sokmak akla, mantığa sığar mı? Sırada ne var? Banyo küvetine yasak mı?” şeklinde.


Kötüye iyi not

Bitmedi! Brüksel’in son numarası ekolojik tasarımlı elektrik süpürgeleri. Enerji sarfiyatını minimuma indirmek üzere iyi niyetli bir girişim. Ama maalesef ona da bir salaklık bulaştırmışlar. Piyasadaki mevcut elektrik süpürgelerine not veren Brüksel tozu kiri iyi çekmeyen cihazlara en yüksek notu vermiş.


Çevre dostu ampullerden sonra seneye elektrik süpürgeleri de çevre standardına kavuşuyor Avrupa Birliği’nde. Ancak tasarruflu ampul kullanımında olduğu gibi yasak yok bu sefer. İsteyen istediği elektrik süpürgesini satın alabilecek. Ancak elektrik süpürgeleri fabrika çıkışında elektrik sarfiyatına göre bir renkle sınıflandırılıp etiketlenecek. İşte salaklık bu noktada devreye giriyor. Yeni düzenlemeye göre en düşük watt’lı süpürgelere yeşil “A”, en yüksek watt’lı cihazlara da kırmızı “G” notu vermişler.


Teoride düşük watt tabii ki daha az enerji kullanımı anlamına geliyor. Ancak uygulamada öyle olmuyor. Çünkü “A” notuyla övgü alan elektrik süpürgeleri zayıf çektiği için kullanım süresi yüksek watt’lı süpürgelere göre dört kat uzuyor.


Siyasetten de yoğun eleştiri var bu akılsızlığa. Avrupa Parlamentosu’nun Liberal üyelerinden Holger Krahmer, “Tüketici yasa eliyle yanlış yola sevk ediliyor. En işe yaramaz makineler AB etiketiyle ödüllendirilmiş oluyor” diye çıkışıyor.


Bu arada AB etiketinde cihazın emiş gücü de belirtiliyor, ancak en altta, küçücük harflerle. Emiş gücü yüksek süpürgeleriyle isim yapmış iyi markalar bir anda çevre düşmanı enerji canavarlarına dönüşüyor. Neyse ki, bu düzenlemede yasak yok. Tüketicinin hakikaten bilinçli olup “A”nın tuzağına düşmemesi yeterli.


AB düzenlemelerinde sırada tasarruflu sifonlar var. Brüksel emriyle rezervuarlar 3.5 litre kapasiteli olacak. Onun da çözümü var. Sifonu iki kere çekersin, olur biter!


Haber: Ayşe Özek Karasu



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.